ESKİ BAYRAMLAR BAYRAM BAYRAM GİBİ KUTLANIRDI

Bayramlardan bir ay kadar önce kentin değişik yerlerinde tebrik kartı tezgahları kurulur, rengarenk, boy boy kartlar sergilenirdi. Ayrıca, siyah beyaz Taşköprü, Ulucami, Büyük Saat, Yeni Baraj gibi yerlerin siyah beyaz fotoğrafları da tebrik kartı yerine geçerdi.

 

Tebrik kartı tezgahları şekerciler içi yeşil ışık sayılırmış gibi yine orada burada süslenmiş kutularda çeşit çeşit şekerler ve lokumlar görücüye çıkarılırdı.

 

Terzilerin işi başından aşardı bayram öncesi. Konfeksiyon pek bilinmediğinden kumaşını alan terziye koşar, rica-minnet bayrama yetişmesi için diller dökülür, hatta yalvarılır, yakarılırdı. Ayakkabı dükkanları dolup taşarken köşkerler de onarılacak ayakkabıların hangisini sıraya alacaklarını şaşırırdı.

 

Evlerin pek çoğunda tahta sofa, yoksa tahta merdiven bulunur ve bayrama hazırlık olarak da tahtalar tel fırçalarla tertemiz edildikten sonra tahta boyası denilen özel sarı boya ile boyanırdı. Evde ayrıca karakuş, tel kadayıfı, lokma, sütlaç gibi tatlılar hazırlanır, bakır kaplar kalaycıya gönderilirdi.

 

IYD-i SAİD-İ FITIR

Eski aydınlar, okumuşlar pek çok terimi Osmanlıca söylemeyi yeğ tutardı. Örneğin Ramazan Bayramı için “Iyd-i Said-i fıtır”, Kurban Bayramı için de “Iyd-i said-i atha” derlerdi. Bu ifadelerle yazılmış tebrik mesajları okumuştum. Annemin Amcasına gelen kartta “Iyd-i said-i fıtrınızı tebrik ile arz-ı hürmet ederim, Efendim” yazılıydı. Amcamız da cevap olarak, “Hüsn-ü zarafetinizle beni tahassüse gark eylediniz. Bilmukabele Iyd-i said-i fıtrınızı tebrik ile arz-ı hürmet eder, Cenab-ı Kibriyadan hayırlı ömürler arz ve niyaz eylerim, efendim” yazarak zarfa koydu. Açık zarf 5 kuruşluk, kapalı zarf ise 15 kuruşluk pulla gönderiliyordu. 25 kuruş vermişti. Zarfı postaneye götürdüm. 10 kuruş bana kaldı. Amcamızın ifadesini merak ettiyseniz şimdiki dille yazalım: Zarafetinizin güzelliği ile duygulara batırdınız. Karşılşık olarak Mübarek Ramazan Bayramınızı kutlar, Yüce Tanrı’dan hayırlı ömürler dilerim.”

 

Çocukların merak ettikleri temel konu, gelmekte olan bayramda el öğülüp öpülmeyeceği idi. Zira öpülen ellerden üç-beş harçlık gelirdi. Akrabası çok olanların cebi parayla dolardı. Zaten çocuk dilinde dini bayramlara “El öpen bayramı” denilirdi pek çok yerde.

 

KAPI TOKMAĞI

HİÇ DURMAZDI

Bayramlaşmaya gelen akraba-hısım ve konu komşu dışında mahallemizin ve diğer mahallelerin çöpçüleri ile bekçileri de kap kapı dolaşırdı. Bir de ilaççılarımız olurdu bayramlaşmaya gelen. Bunlar, evdeki tuvaletlere ve yol boyundaki kanalizasyon rögarlarına ilaç diye mazot püskürten belediye görevlileriydi. Davulcular kapı çalmak yerine davul-zurna ile dayanır, kısmetini alıncaya kadar da çekilmezdi. Zaten kapı önünde çaldıkları ev halkı tarafından üç dakika bile çekilmezdi ve adeta zorunlu olarak onlara da bahşiş toka edilireke bir an önce çekilmeleri sağlanırdı. Gerçi biri gider, öteki gelirdi ama, ne yapacaksınız, bayramda böyle olurdu.

 

BAYRAM YERİ

Beni bildiğim ilk bayram yeri Kuşdili sahasıydı. Sabancı Apartmanı da bu saha üzerine kurulmuştu. Galiba şimdi o apartmanın yerinde iş merkezi gibi bir heyula boy vermiş. Futbol sahasıydı, çok genişti. Sonradan, İstasyon karşısındaki Demirspor sahasına, ardından Taşköprü yakınlarına kurulur oldu. Salıncaklar, atlı karıncalar, silindir yapıda yere paralel olarak hızla dönen motorsiklet üstüvaneleri, sihirbazlar, yabani hayvanlar, kukla oynatıcılar, ergin etrkekler için dansöz çadırları ve daha pek çok eğlence birimleri alanı doldururdu. Başınızı çevirdiğiniz her yanda da dondurmacı, bicici, erik-bademci, şalgamcı, kebapçı, ayrancı, çörekçi, horozlu-elmalı şekerci filan olurdu.

 

Ne diyeyim; o yıllar o kadar uzak ki, şöyle anlatayım; daha AK Parti diye bir partinin gün gelip de kurulacağı; 3Y denilen yokluk, yoksulluk ve yolsuzluğun gündeme geleceği hayal bile edilmezdi, o kadar yani. Memlekette dar gelirliler bile bayram hazırlığı yapabilir, bayramları da bayram gibi kutlardı….

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor