FİGÜRAN OLMAMALIDIR

Geçen haftaki yazıma yorum yapan değerli arkadaşım İbrahim Uysal, “proje sizin değilse, figüran olmaktan kurtulamazsınız” diyordu.
Gerçekten de, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iyi niyet ve lafta kalacak şartlarının üstünde, bu komisyondan ne beklediğini hala anlamış değilim.
Olası (!) bir seçimde Kürt kökenli yurttaşın oyunu geri almak ise, o beklenti CHP’nin 20 hatta 30 yıl öncesinde kalmış hayalinden öte geçmez artık.
İstanbul’da 2019 ve 2024 seçimlerinde yapmış olduğu kent ittifakının bile, AK Sarayın E. İmamoğlu başta, CHP’li belediyelerde yaşanan demokrasi-hak-hukuk-adalet giyotinine dönüştüğünü görüyoruz.
Bu komisyona katılmakla CHP, 2024 Martından bu yana ayağa kaldırdığı kitlelerin umut ve heyecanını kırdığı gibi 40 yılı aşan ve elli bin can alan terörün önderini(?) de R.T. Erdoğan ve D. Bahçeli gibi muhatap almış oldu.
Oysa A. Öcalan’ın (PKK=YPG) ilk adımından beri bir santim vaz geçmeden açıkça ileri sürdürdüğü projesi ki, -ülkenin kuruluş ilke ve temellerine karşı- bu pazarlık komisyonunun iç gündeminde hiç değişmeden yer alıyor.
Demokrat kamuyu ve omurgası sağlam bütün sosyal demokrat CHP’liler şu sorununun yanıtını bulabilmiş değil: Bu partinin kuruluş ve (6 Ok ile belgelenen) varlığını inançla sürdürme nedenleri ile bu komisyona girişi nasıl açıklanabilir!
Bütün bunların üstünde Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” andındaki kan-ırk-soy-din mezhep bağının üstüne koyduğu ulus ve vatandaşlık bağındaki Halkın asıl ve acil gündemi, Aş-İş-Adalet bu komisyonunun neresinde var?
Ayrıca, toplum ve kamuoyu açısından bu gerçekleri bildiği ve varsa anlatamadığı için kısa sürede bu pazarlık komisyonundan çekilmek durumunda, CHP’ye duyulan güven ve umutların kırılma sorumluluğunu kim ve nasıl yüklenecektir.
Ülke, kurumsal devletin, birlik ve dirliğin yok olduğu ve de yarınının bir “Tek Adamca ” teslim alındığı algısının yerleştiği, karanlık bir tünele girmiş durumda.
Bu koşullarda, bu karanlık tünelden çıkmak için bütün umutları, önü kesilmiş bir Cumhurbaşkanı adayına bağlamak, gerçekçi olamaz.
CHP, üç ortak partinin de (AKP, DEM, MHP) kendi yakın gelecek post planını pazarladığı bu komisyonda oyalanmamalı, figüran olmamalıdır.
Önünde-sonunda karanlık ve uzun da olsa hiçbir tünel (kişi) sonsuz değildir. “Toplumsal yazgı kendi değişim ve gelişim yumağını örer” anlayışı ile CHP’nin halkın -aş, iş, hak ve hukuk- gündemine dönük kendi projesini çalışması, tek bilimsel ve akılcı gerçek olmalıdır.