FİLİSTİN CEPHELERİ BOZGUNA UĞRARKEN, SADECE MUSTAFA KEMAL PAŞA CEPHESİ GALİPTİ

GİRİŞ:
Ulu Önder Atatürk Kentimizi dokuz kez
Onurlandırdı. İlki, tam bir teslimiyet belgesi
Olan Mondros Mütarekesi (Silah Bırakışma)
imzalandığında Halep yakınlarındaki Katma’dan
hareketle gece yol alarak 31 Ekim şafağındaki
gelişidir. O gün, Yıldırım Orduları Grup Komutanı
Alman Liman Von Sanders’ten görevi devralmış,
Mütareke’nin bazı sivri koşullarına aynı sivrilikle
Karşı gelmesi üzerine grup lağvedildiğinden
10 Kasım 1918 günü, 11 gün kaldığı Adana’dan
Ayrılmıştı. Yani, fani dünyadan ayrılışından günü
Gününe tam 20 yıl önce.
Bu dizide, Paşa’nın Adana’daki 11 günde yaptıklarını,
ayrıntılara boğmadan ve daha çok belgelere dayanarak
sunmaya çalıştık.
Filistin Cephelerinde, Karargâhı Adana’da olan Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına bağlı ordular savaşmaktaydı. Grup Komutanı, Alman General, Osmanlı Mareşali Liman Von Sanders (Liman Paşa) idi. Daha Önce Çanakkale ve Sina’da görev yapmış, son olarak da Filistin savaşlarını yönetme görevini almıştı.
Mustafa Kemal Paşa, Temmuz 1918’de, Viyana’daki Karlsbad Kaplıca beldesinde tedavi görüyordu. 4 Ağustos 1918’de İstanbul’a döndüğünde, Liman Paşa Komutası altında Suriye’deki 7’inci Ordu Komutanlığına atandı. Atama emrini aldığı odadan çıkarken Enver Paşa ile karşılaştı. Enver Paşa gülüyordu. Mustafa Kemal Paşa, bu atamanın arkasında Enver Paşa’nın olduğunu biliyordu. Şöyle konuştu, “Azizim, hiç olmazsa biraz esaslı önlemler üzerinde konuşalım. Benim bildiğime ve anladığıma göre artık Suriya’da oordu , kuvvet isimden ibarettir. Beni oraya göndermekle intikam alıyorsunuz…”
Paşa 26 Ağusto’ta Halep’e geldiğinde hastalığı daha geçmemişti. Buna rağmen, Nablus’taki orduları kısa süre içinde fakat özenle teftiş etti ve hastalığı arttığı için yatağa düştü.
11 Eylül’de, arkadaşı Doktor Rasim Ferit Talay’a yazdığı mektupta genel durumu şöyle anlatıyordu: “Vali yok. Kumandan yok. İngiliz propagandaso çok. İngiliz ajanları hervtarafta faaliette. Halk hükümetten uzak, İngilizleri bekliyor. .. Düşman bizden kuvvetli. Biz onun karşısında pamuk ipliği…”
Savaş sonrası derlenen bilgilere göre, Filistin cephelerinde bizim toplam 27.800 tüfek ve 344 topuna karşı İngilizlerin 57.000 tüfek, 21.000 kılıç ve 504 topu vardı. Bizimkiler çıplak ayaklarına bez sararak yürümeye çalışırken düşmanın her türlü gereksinimi oldukça boldu ve ayrıca çok sayıda uçakları vardı.
18 Eylül’de, 7’inci Ordu’nun komutasını eline aldı. 29 Eylül 1918’de Şam’a geldi. 1 Ekim günü Şam İngilizlerin eline geçtiğinde, gruba bağlı diğer ordular dağıldı. Cevat ve Mersin’li Cemal Paşalar canlarını kurtarmak için kaçtı. Esasen asker doyurulamıyordu ve bazılarının postalı bile giyilmez hale gelmişti. Düşmanın üstün teknolojisi ve sınırsız lojistik olanakları karşısında, pek çok asker birliğini terk edip kaçtı. Sadece Mustafa Kemal Paşa, Liman Paşa’nın emrini dinlemeyerek 5 Ekim’de Halep’e geldi. 7 Ekim günü de, Halep tren hattının 2 kilometre gerisine çekilerek burada başarılı savunma ile İngilizlerin daha ileri gitmelerini engelledi. Yani, savaşa katılan yıldırım orduları içinde sadece Mustafa Kemal Paşa’nın 7’inci Ordusu başarılı olmuş, düşmanı durdurmuştu.
IVIR-ZIVIR TARİHÇİLER PAŞA’YA HÜCUM ETTİ!
Filistin Cephelerindeki 4’üncü ve 8’inci ordu gerçekten bozguna uğramış, askerler silâh ve mühimmatını bırakarak ya kaçmış, ya da esir edilmişti. Atatürk adını duyunca ürperen belli iftira uzmanları, diğer cephelerdeki acı sonu Mustafa Kemal Paşa’ya da bağlamak gayretinde olmuşlar ve “Atatürk Savaş kaybetti” şeklinde iddialarla Ulu Önderi sözüm ona küçültmeye çalışmışlardı. Halen de aynı safsatayı sürdürenler vardır ve sanırım bundan sonra da, bir süre daha olacaktır.
Gelişen koşullar altında asker ziyan etmemek ve savaş koşullarını lehine çevirmek için Liman Paşa’nın emrine karşı gelen Mustafa Kemal Paşa’ya, Liman Von Sanders 19 Eylül’de çektiği telgrafla, “Yaptığınızı onaylıyorum. Bunfdan sonra da gerektiği gibi karar alınız” anlamında telgraf çekti. Telgrafın kopyası ile transkripsiyonunu bu bölümde sunuyorum. Buradan da net olarak anlaşılacağı üzere, 7’inci Ordu Bozguna uğramamış ve uygun bir yerde savunma hattını oluşturmuştu. Nitekim, İngilizlerin tüm olanaklarıyla yaptıkları saldırılar, Halep yakınlarındaki Katma’da tamamen püskürtüldü.
MONDROS FELÂKETİ BAŞIMIZA GELİRKEN
Osmanlı Paşaları galip devlet temsilcileriyle Mondros Limanında demirli
İngiliz gemisinde görüşmeleri sürdürürken, artık teslimiyet belgesinin imzalanacağı belli olmuştu ve Sadrazamlık, bunu dikkate alarak hazırlıklar yapıyordu. Yabancı subayların ülkeyi terk etmeleri de gelecek maddeler arasındaydı. Liman Paşa’nın ayrılması kesindi. Yerine, 7’inci Ordu’daki başarısı kanıtlanmış Mustafa kemal Paşa’nın gönderilmesi uygun görülmüştü. Yani, Paşa’nın bir sonraki görev yeri Adana olacaktı.
PAZARTESİ: PAŞA ADANA’DA