FREN OLMAK DA VAR!

Muharrem İnce 2018’de CHP’den Cumhurbaşkanı adayı gösterildi. Kısa sürede çok sayıda mitingi yaptı, kalabalıklara bakıldığında “acaba” diye düşünenler oldu.
Lakin seçim gecesi “Adam kazandı” mesajıyla yenilgiyi kabul etti…
Daha sonra partinin liderliğine soyundu, olmayınca ayrıldı Memleket Partisi’ni kurdu.
Geçmişte yine parti içinde muhalefet etmiş, “Deniz Baykal’ın sana kıyamadım çocuk, sen bu partiye lazımsın” sözleriyle listeye konulduğunu kendisi açıklamıştı.
Gençlik kollarından yetişme koyu bir CHP’li ama muhalefet etmekten de geri durmamış.
İşin özü de zaten o değil m, muhalefet olmak politikanın doğasında var!!!
Sosyal demokrat kesimler ve gençlerin yanı sıra muhafazakar kesimler arasında da bir albenisi oluştu.
Tespitleri doğru çıkıyor, yerinde açıklamalar yapıyordu…
Lakin şu dans işi olmadı!
Hadi diyelim ki Sayın İnce, gençleri görünce ortama ayak uydurup kısa bir süre müziğin ritmine kaptırdı kendini.
Devamını getirmek nedir?
İlçe başkanlıklarından yayılan görüntülerde insanlar dans ediyor. Dans etme zamanı mı?
Adaylık mevzu ise başlı başına irdelenmesi gereken bir konu.
Ne getirir ne götürür bilmiyorum ama anketlere bakıldığında seçimin iki aday arasında geçeceği fotoğrafı net şekilde görülüyor.
Hal böyleyken, Sayın İnce’nin adaylığının kime ne sağlayacağı üzerinde kafa yorulması lazım.
Tabi ki demokrasilerde şartları uyan herkes, her yere aday olabilir.
Ancak nedensellik bağlamını da unutmamak lazım.
Etki-tepki ikilemi üzerinden hareket edilirse, Sayın İnce’nin adaylığını kim destekliyorsa, onların işine yarayacak demektir!
“Cumhur İttifakı’nın değirmenine su taşır” demiyorum, çünkü seçimlere kadar köprünün altından daha çok sular akar diyorum…
Nitekim Muharrem İnce, ”Bir tabloyu görelim, belki ipi ben göğüsleyeceğim. Seçimlere iki gün kala gereğini yaparız “ sözleriyle de yine sosyal demokrat çevrelerin gönlünde yer kapmayı sürdürüyor.
Bu açıklamadan şunu anlıyorum; “Oy oranlarıma bakarım, olmayacak gibi ise Kılıçdaroğlu’na destek veririm”. Tabi siyaseti okumak zor iştir, herkes yanılıyor olabilir; “Arabada gaz pedal” parçasıyla dans etmek güzel de “Fren“ olmak da var!