GALATASARAY RÜYASI GERÇEK OLAN ŞAMPİYON ADANALI : AHMET GÖKBUGET

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

5 Ekim 1955 yılında Adana’da doğdu. İlk ve ortaokulu Adana Koleji, liseyi ise Ata Koleji ile Seyhan Işık Koleji’nde tamamladı. Daha sonra Marmara Üniversitesi Anadolu Hisarı Spor Akademisi’nden mezun oldu.

Ahmet Gökbuget, Seyhan Baraj Gölü kıyısında DSİ ve Çukurova Elektrik Anonim Şirketi (ÇEAŞ) lojmanlarında her gün komşu çocukları ve ağabeyi Tufan Gerek ve diğer büyükleriyle göle girerek 6 yaşında yüzmeyi öğrendi.

Her gün kol ve ayak vuruşlarını geliştiren ve komşu çocuklarıyla gölde yarışlar yapan Ahmet Gökbuget’in yeteneğini gören eski yüzücü Bekir İnak, 1967 yılında Ahmet Gökbuget’i alarak hurmalı ağaçlarla çevrili Atatürk Yüzme Havuzu’na götürdü.

Milli yüzücü ve o dönemin ağabeylerinden Nihat Erdem, hafta sonu yarış olduğunu ve deneme amaçlı yarışa girmesini istedi. Hayli heyecanlanan ve biraz da geçilmekten korkan Ahmet Gökbuget, 50 metre serbestte Cumali Kandilci, Mehmet Dilmaç, Oğuz ve Tufan Gerek’i geçerek birinci oldu.

Demirspor’da lisansı çıkartılan Ahmet Gökbuget, antrenör Mehmet Ormeral’in de desteğiyle yıldız ve gençlerde defalarca Adana bölge birinciliği elde etti. Hemen bir sezon sonra 1968 yılında Romanya’da gerçekleştirilen Balkan Şampiyonası Genç Milli takıma seçildi.

Aynı zamanda sutopunu başarıyla oynayan ve hayli yetenekli olan Ahmet Gökbuget, Ayhan Karataş’tan sonra 59.02’lik derecesiyle bir dakikanın altında yüzen ikinci sporcu oldu.   Balkan, Akdeniz Oyunları, Avrupa ve Dünya şampiyonalarına katılan Ahmet Gökbuget toplamda 65 kez milli mayoyu giydi.

Ailece Galatasaraylı olan Ahmet Gökbuget’in en büyük hayali Galatasaray mayosu giymekti. 1972 yılında rüyası gerçekleşti ve Galatasaray kulübü çatışı altında yüzme ve sutopunda defalarca yurt dışına gitti. Gökbuget, yüzmenin yanı sıra basketbol, tenis, su ve kar kayağı ile hentbol sporlarıyla da yakından ilgilendi. Vatani görevini 1982 yılında Erzincan Topçu Tabur’unda yaptı.

Daha sonra Tenis Dağcılık ve Su Sporları Kulübü’nün de sutopunda birinci lige çıkmasında önemli pay sahibi olan Ahmet Gökbuget, sorularımızı şöyle yanıtladı.

Kendinizden söz eder misiniz? Eğitiminiz nedir ? Yüzmeye kaç yaşında başladınız? Model aldığınız bir sporcu oldu mu ?

1955 Adana doğumluyum. İlk, ortaokulu Adana Koleji’nde, liseyi ise Ata ve Seyhan Işık Koleji’nde tamamladım. Daha sonra Anadolu Hisarı Spor Akademisi’nden mezun oldum. Babamın ÇEAŞ’ta ki görevi nedeniyle Seyhan Baraj Gölü kıyısında bulunan ÇEAŞ ve DSİ lojmanlarında kalıyorduk. ÇEAŞ’ta tüm sporlara meraklı olan İTÜ Mezunu Emel Baykal ve ağabeyim Tufan ile birlikte 6 yaşında yüzme öğrenmemi sağladılar. Ayrıca stilimin gelişmesinde de destek oldular. Emel abla, komşu çocuklarıyla kendi aramızda yarışlar yaptırır ve bizlere küçük ödüllerin yanı sıra pastalar yedirir. Sağlık ve beslenme konusunda öğütler verirdi. Bir de aile dostumuz eski yüzücü Bekir İnak, benim yeteneğimi görerek Atatürk Havuzu’nda beni eski milli yüzücü Nihat Erdem’e teslim etti. 50 metre serbestte ilk yarışımda güçlü rakiplerime ve heyecanıma rağmen birinci oldum. Bana güven geldi. Demirspor’dan lisans çıkardılar. Yıldız ve gençlerde defalarca şampiyonluk yaşadım. Aynı zamanda yaşım küçük olmasına rağmen büyük ağabeylerle sutopu da oynamaya başladım. Yugoslav Darko Serenac’dan çok şeyler öğrendim. Okul çıkışı havuza gelerek hem milli rekortmen sporcuları izlerdim hem de antrenman yapardım. Mustafa Acet ile Ünsal Fikirci’yi model aldım. Bu sıralarda bana Mehmet Ormeral ile o dönemde herkesin saygı duyduğu yüzme otoritesi Ruhi Polisçi’nin büyük katkıları oldu. 

Sizin yüzdüğünüz ve sutopu oynadığınız dönemlerde havuzda ki arkadaşlık, dayanışma ve dostluk nasıldı? Bu sizlerin başarısına ve milli takımlara gitmenize katkısı oldu mu ?

Yaşamım boyunca Adana havuzundaki arkadaşlık ve dayanışmayı asla unutamam. Başta efsane sporcu, antrenör,  herkesi evladı gibi gören Muharrem Gülergin ağabey olmak üzere, Ünsal Fikirci, Fahri Gez, Mustafa ve Erdal Acet kardeşleri, Gürhan Bencan, Tuncay Şenyüz’ün katkılarını inkar edemeyiz. Ben şanslıyım 3 kuşak ile birlikte sutopu oynadım.  Demirspor’da en golcü oyuncu bendim. Bir de hiç 7 metre penaltı kaçırmazdım. Antrenör Fahri Gez ağabey, biraz da büyük olduğu için penaltıları onlara attırırdı. Heyecan yaptıkları için penaltı kaçırırlardı. Daha sonra hep penaltıları ben kullandım.  Milli takım ve Galatasaray’a transfer olmamda milli ve rekortmen ağabeylerin çok iyiliklerini ve desteklerini gördüm.

Yüzmede ne gibi başarılarınız oldu? Kaç kez milli mayoyu giydiniz ? Galatasaray’a transferiniz nasıl gerçekleşti?

Yıldız ve gençlerde Demirspor mayosuyla defalarca madalyalar kazandım.  Dönemin Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Cemil Oka ile Ruhi Polisçi’nin esnaftan topladığı hediyelerden çok aldım. O dönemlerde en büyük rakiplerimden birisi de Kemal Oyuntu idi. 1968 yılında yüzmedeki başarım nedeniyle ilk kez Romanya’da yapılan Balkan Şampiyonasına seçildim. Antrenör Ünsal Fikirci, sporcular ise benim yanım sıra Faruk Morkal, Ahmet Bozdoğan’dı. 1969 yılında İran ve Pakistan’ın da katıldığı RCD turnuvasında yer aldım. Ayhan Karataş’tan sonra 100 metre serbesti 59.02 ile bir dakikanın altında yüzen ikinci sporcu oldum.  1970 yılında Bulgaristan’ın Varna Kenti’nde gerçekleştirilen Balkan Şampiyonasına katıldım. 1971 yılında İzmir’de gerçekleştirilen Akdeniz Oyunları’nda yüzme takımında yer aldım.  1972 yılında Avrupa gençler şampiyonasında milli takım olarak Münih’te olimpiyatlardan önce yapılan yarışlara katıldım. 100 metre serbesti 58.05’te, 200 metreyi ise 2.13.08’de yüzdüm. 100 metrede en iyi derecem 57,05’ti.

Galatasaray’a transferiniz için, dönemin milli takım ve Galatasaray antrenörü İbrahim Sulu’nun Adana’ya gelerek sizin transferiniz için Muharrem Gülergin’den yardım istediği doğru mu?

1973 yılında rahmetli Fahri Gez’in antrenörlüğünde Mustafa ve Erdal Acet, Yılmaz Boztay, Ahmet Bozdoğan, Faruk Morkal ve kaleci Cabbar Yuva’dan kurulu Demirspor sutopu genç takımı ile Türkiye şampiyonu olmuştuk. Yüzme ve sutopundaki başarılarım ve İstanbul’da üniversite kazanman nedeniyle 1975 yılında Galatasaray ve milli takımın baş antrenörü İbrahim Sulu Adana’ya gelerek, Muharrem Gülergin’den de izin alarak benim ve Ahmet Bozdoğan’ı transfer etti. Adana’dan Fahri Yılmaz ve İrfan Verekdal’dan sonra çok sevdiğim ve hayalim olan Galatasaray’a transferimle büyük mutluluk yaşadım ve 8 yıl yüzme ve sutopunun değişmez oyuncusu oldum.  Malta’da yapılan Avrupa şampiyonası ile Yugoslavya’da yapılan Dünya şampiyonalarına katıldım.  Yüzme ve sutopunda 65 kez milli mayoyu giydim. Fatih Terim en iyi dostumdu. Benim sutopu maçımı bir gün Galatasaraylı milli futbolcu Gökmen Özdenak’ı alarak gelmişti. İstanbul’da uluslararası bir turnuvada Belçika ile ilk maçımızda benim gol atacağımla ilgili iddiaya girmişler. Gerçekten ilk golü attım. Gökmen Özdenak iddiayı kaybederek Fatih Terim’e hediye gömlek almıştı. Yine Şampiyon kulüpler turnuvasında 15 golle gol kralı olmuştum. 

Takım arkadaşınız Ahmet Bozdoğan’ın başkanlığı döneminde federasyonda görev yaptınız. Neler gibi katkılarınız oldu? Bundan söz eder misiniz ?

Federasyon başkanı Ahmet Bozdoğan, benim gerçek kardeşim gibi İstanbul’da kucak açtı. Tozkoparan havuzunda 4.5 yıl kadar tesis müdürlüğü ve antrenörlük yaparak milli takımlara sporcu kazandırdım. Aynı zamanda Anadolu Hisarı Spor Akademesi’nde Doçent olan, yüzme ile ilgili 10 kadar bilimsel kitabı bulunan Ahmet Bozdoğan döneminde yüzmede adeta altın dönem yaşandı. Dünya Kısa Kulvar Şampiyonası tarihimizde ilk kez Bozdoğan’ın döneminde Sinan Erdem Spor Salonunda yapıldı. Akdeniz oyunları, Balkan ve Avrupa, dünya şampiyonalarında final yüzen madalyalar kazanan sporcularımız oldu. Bana göre Ahmet Bozdoğan bir dönem daha başkanlık yapmalıydı. Siyasi nedenlerle Bozdoğan’a haksızlık yaparak küstürdüler.

Kurtuluş Savası’nda önemli komutanlardan Manisalı Ali beyin torunu olmanızdan dolayı köklü bir aileye sahipsiniz biraz da Adana’da kadınların aydınlanmasında önemli rol oynayan anneniz Süheyla Gökbuget ve diğer yüzücü kardeşlerinizden ve daha sonra iş yaşamınızdan söz eder misiniz ?

Atatürk’ün de silah arkadaşı, Kurtuluş Savaşı’nda isyanların bastırılmasında önemli rol oynayan Adana ve çevresinin önde gelen Kuvayı Milliye komutanlarından Manisalı Ali bey ve Kuva-yi milliye ağalarından Ahmet Tevfik Gökbuget’in torunu olmakla gurur duyuyorum. Adanalı kadınların aydınlanmasında önemli rol oynayan ve yılın annesi seçilen rahmetli annem Süheyla Gökbuget her zaman babasının kahramanlıklarını anlatırdı. Annem uzun yıllar Türk Kadınlar Birliği onursal başkanlığını yaptı. ÇEAŞ’ta mühendis olan babam Dündar Gökbuget, 1955 yılında Amerika’ya yenilik ve gelişim için giden 4 kişiden birisiydi. Ailemizin adını taşıyan köyümüz bile var. Benimle birlikte 8 kardeşim var. Babam ve annem 8 çocuğa da iyi eğitim aldırdılar ve ailede herkesin spor yapmasına öncülük ettiler. Tufan ağabeyim ile küçük kardeşim daha sonra diş hekimi Profesör olan Aslan yüzdü ve sutopu oynadı. Ablam Çiğdem Gökbuget Hentbol Milli takımında kalecilik yaptı. Diğer kardeşlerim Yasemin ile Ali Han öğretmen, Mine Erbek Devlet Operasında, Kaan Gökbuget diş hekimliği yapıyor. 2 kızım var. Merve çocuk doktoru, Polen ise ekonomist.

İş yaşamımde ise, Çukurova Elektrik (ÇEAŞ) yan kuruluşu olan elektrik malzemesi üreten şirkette pazarlama şefi olarak uzun yıllar çalıştım. Sonra kendi şirketim olan elektrik malzemeleri, trafo pazarlaması yapan ve Sabancı grubunun sözleşme yapmadan ihale verdiği tek kuruluş olan GÖKEKS’i kurdum. 2010 yılında çeşitli nedenlerle şirketi kapatarak İstanbul’a yerleştim.

YÜZME OTORİTESİ RUHİ POLİSCİ: “AHMET YÜZME VE SUTOPUNDA ÖZEL BİRİSİYDİ”

Yüzme Federasyonu eski yönetim kurulu üyesi, yüzme il temsilcisi, yüzme otoritesi Ruhi Polisci, Ahmet Gökbuget’in çok köklü bir aileye mensup olduğu gibi yüzme ve sutopunda özel birisi olduğunu söyledi.

Ahmet Gökbuget’in kendine özgü mükemmel bir stili olduğuna dikkat çeken Polisçi, şöyle devam etti:

“Ahmet havuza geç geldi, ancak yarışlara hazır geldi. Serbest stilde adeta suda kayıyor ve kendine özgü stili vardı. Çok kabiliyetli ve yetenekliydi. Tribünlerde yarışı izleyenler Ahmet’i bir daha yüzdür diye bağırırlardı. Ahmet sutopunda da çok başarılı oldu. Özellikle penaltıları kaçırmazdı. Demirspor’dan sonra herkesin rüyası olan Galatasaray’a transfer oldu. Adana’yı iyi temsil etti.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor