GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ…

İSMAİL ÖZGÖREN
1961-62 veya 1962-63 sezonu. İstanbul, Ankara ve İzmir’den futbol takımları Milli Lig adı altında deplasmanlı lig oynuyorlar. Bu arada, Adana’dan da Adana Demirspor ve Milli Mensucat futbol takımları Ankara takımları gibi Ankara’dan katılıyorlar. Yani, bu iki Adana takımı evlerindeki maçları Ankara’da oynuyorlar çünkü Adana ile diğer kentler arasında yeteri kadar uçak seferleri yok.
Güzel bir ilkbahar günü öğle sonunda Galatasaray ile Adana Demirspor Dolmabahçe Stadında karşılaşıyorlar.
Türkiye’de henüz çim saha ve ışıklandırma yok. Maçlar gündüz oynanıyor. Dolmabahçe stadının zemini toprak, yağmur yağdığında da tam bir balçık tarlası.
Maçın üçte-ikisi oynanmış. Şampiyonluğa oynayan Galatasaray küme düşmemek için oynayan ADS’nin yarı sahasına yerleşmiş, gol üstüne gol kaçırıyor ama bir türlü ADS defansını aşıp da golü bulamıyor.
O dönem hakemlerde sarı veya kırmızı kart yok, sadece düdük çalarak maçı yönetiyorlar, atılması gereken oyuncuya da “seni attım sahadan çık” diyorlar.
Maçın bitmesine yaklaşık 20-25 dakika varken hakem GS lehine bir penaltı uyduruyor. Adanalı futbolcular hakemin başına üşüşüyor ve pozisyonda penaltı olmadığını iddia edip, hakemi kararından vazgeçirmeye çalışıyorlar. Penaltı o kadar uydurma ki, Galatasaraylı futbolcular bile hakemin kararına inanamıyorlar.
Kalede “Lastik Kaleci Haşimo” (Haşim Palandöken) var. ”Bırakın atsın, ben kurtarırım” diyor takım arkadaşlarına.
Hakemin kararını değiştirmeyeceğine kanaat getiren ADS’li futbolcular, çaresiz kabulleniyorlar.
Penaltı atışını taçsız kral Metin Oktay yapacak. Metin Oktay topu alıp isteksiz bir şekilde penaltı noktasına koyduğunda, ADS kaptanı Füze Selami (Selami Tekkazancı) kaleci Haşimo’ya koluyla işaret ederek, “Çık lan kaleden, boş kaleye atsın” diyor. Bunun üzerine Haşimo kaleden ayrılıyor ve gelmiş geçmiş en büyük golcü Metin Oktay boş kaleye topu atmak için bir kaç adım geriledikten sonra koşarak topa doğru geliyor. Topa tam vuracakken Metin’in ayağı “toprağa takılıyor” ve top kale yerine köşe gönderlerine yakın bir yerden dışarı çıkıyor. Hemen ardından Metin gülümseyerek, Selami’ye bakıyor, Selami de başıyla onu saygıyla selamlıyor. Ardından maç devam ediyor ve kalan süre içinde GS 2 gol atarak, maçı 2-0 kazanıyor.
Bu maçı İstanbul Sultanahmet İTİA’nın Adanalı öğrencileri olarak kapalı tribünden 6-7 arkadaş canlı izledik.
Geçen hafta sonu GS ile ADS arasında İstanbul’da oynanan maçta da penaltıyla hiç alakası olmayan bir pozisyonda GS lehine penaltı verildi ve İspanya Milli futbol takımı eski kaptanı Morata iç huzuruyla penaltıyı gole çevirdi, GS’li futbolcular ve taraftarlar da çılgınca sevindi.
Zaman içinde toplumun nereden nereye geldiğine güzel bir örnek. Sizleri özlem ve saygıyla anıyorum, Taçsız Kral Metin Oktay, rahmetli dostum Selami Tekkazancı ve Türkiye’nin ilk köy futbol takımı İncirlikspor’da yetişip uzun yıllar ADS’de kalecilik yanında gerektiğinde santrfor mevkiinde de oynayan Haşimo.
Selami kaleci Haşimo’ya “Çık lan kaleden, boş kaleye atsınlar” dediğinde, aramızda bulunan bir arkadaş avazı çıktığı kadar bağırarak, “Helal sana Selami. …. koluma dolayım” diye bağırdı. Yanımızda bulunan Bursalı arkadaşımız Altan “Övgünün böylesini de ancak Adanalılar yapar herhalde” dedi.