GENÇLERE NELER OLUYOR?

Son dönemde gündüz kuşağı programlarında yaşanan gençler ve aileleri ile yaşanan sorunlar gençliğin nereye gittiği sorusunu getiriyor akıllara…

Neden mi böyle diyorum?

ATV’de yayınlanan Esra Erol’un programında bir tane hanımefendi 18 yaşındaki kızının kayıp olduğunu belirterek programda kızına seslenmiş ve bulunmasını istemişti. Aradan çok bir zaman geçmeden kayıp olduğu belirten genç kız programa çıktı.

Annesi, kızının stüdyoya gelmesini büyük bir heyecanla beklerken kız geldi. Annesi tam kızının boynuna sarılacak iken ukala bir tavırla ‘hayır, istemiyorum o bana yaklaşamaz, o yanıma gelirse yayını terk ederim’ diyerek program sunucusu sürekli olarak yayından çıkmakla tehdit etti durdu.

Konuşma ilerledikçe kızın abuk sabuk tavırları, bir yere varamayan cümleleri herkesi çileden çıkardı. En önemlisi de sürekli olarak annesini aşağılaması, oturduğu evi inkar etmesi. Lüks hayatlarının olduğunu vurgulamaya çalışması. Annesi tekstil sektöründe çalışan bir kadın olmasına rağmen annesinin yalan söylediğini annesinin ünlü bir modacı olduğunda diretmesi, öte yandan bir fırında lahmacun ustası olan babasının ise ünlü bir şef olduğunu iddia etmesi sonunda da yayına bağlananların işin aslının öyle olmadığı vurgulaması üzerine kızın yalanları bir bir ortaya çıktı. Yalanları deşifre oldukça yine yayından çıkmakla tehdit etti sunucuyu. Sunucu da büyük bir sabırla bu kıza sabretmeye çalıştı.

İşin aslı bu kızın çok pahalı bir telefon istemesi, annesi ve babasının da o telefonu alacak paralarının olmaması üzerine onları terk etmesiydi. Çünkü bu arkadaş, annesine zorla istediğini yaptırmış. Doğru düzgün okumamış, çalışmamış bir işin ucundan tutmamış. İstekleri anne babasının gelirini aşınca da kaçarak onları cezalandırmak istemiş.

Sonrasın da yine bir aile katıldı kızlarının kayıp olduğu gerekçesiyle. Gözü yaşlı anne baba evlatlarının canından şüphe ederken bulundu haberi ile havalara uçtular. Evlatlarına hasretle sarılmayı beklerken kız yine aynı şekilde ‘onlar bana dokunmasın, onlar burada olursa çıkarım, alın bunları buradan’ diyerek anne babasına sanki bir eşya imiş gibi muamele etmekten utanmadı. Yine aynı şekilde telefona bağlanan erkek arkadaşları hamile olduğunu söylediler ve kendisi yine hiç utanmadan hamile ihtimali olduğunu söyledi. Anne baba yıkıldı tabi ancak evlatta zerre utanma olmadı.

Bu kıza da sordu program sunucusu ‘ailen seni kısıtladı mı, eğitimine engel oldular mı, çalışma hayatına karıştılar mı’ diye ancak hepsine ailesinin kısıtlamadığını, engel olmadıklarını söyledi. Yine de istemiyordu ailesini…

Bunlar gibi örnekler gerçekten çok fazla. Gelecek nesil adına üzülüyoruz. İnsanlar anne babalarının yanlarında oturuşlarına bile dikkat ederlerken şimdilerde birer objeden bahseder gibi bahsediyor ve istedikleri olmadığında anne ve babalarını tek kalemde silebiliyorlar. Bu duruma gelmiş olmamış gerçekten çok üzücü.

Eğer ki insanın içinde nankörlük, saygısızlık varsa belki buna engel olamazsınız ancak çocuk yetiştirirken her dediğini yapmamak, her düştüğünde koşmamak, kendine güvenen, saygılı nesiller yetiştirmek anne babaların anne babalık rollerine bağlı.

Bu örneklerden hareketle çok ışık saçan gençler olduğu gibi böylesine tipler de toplumda çok fazla maalesef. Umarım bu saygısızların sayısı artmaz. Eğitimli, saygılı, ayakları yere basan, büyüğünü, küçüğünü bilen, tanıyan ve saygı duyan evlatlarımız olur.

Hiçbir anne babanın bahsettiğimiz konudaki gibi anne babaların düştükleri durumlara düşmesini ve evladı ile sınanmasını istemiyoruz.

O nedenle evlat yetiştirirken çok hassas denge kurmayı başarabilirsek eğer gençlerimizi koruruz, kurtarırız diye düşünüyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor