Global lojistik sektörünün 2025 yılında 11,3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor

Global lojistik pazarı, 2024 yılında bir önceki yıla göre %3,5 büyüyerek 10,9 trilyon dolar büyüklüğe ulaştı. 2025 yılında, global lojistik pazarında %3,8 büyüme öngörülerek 11,3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

Global lojistik sektörü büyüme fırsatlarını, artan karmaşıklıklarda dengelemeye çalışıyor. 2025 dönüşüm ve yenilik yılı olacak. Süreçleri optimize etmek ve maliyetleri düşürmek için altyapı ve yapay zeka yatırımları artacak. Sektör paydaşlarının, ortaya çıkan trendlerden yararlanmak ve zorlukların üstesinden gelmek için çevik ve ileri görüşlü olmaları gerekiyor. Sektörün büyüme potansiyeli büyük, ancak bu potansiyelin gerçekleşmesi, teknolojiye, sürdürülebilirliğe ve iş gücü gelişimine yapılacak stratejik yatırımlara bağlı. Bu temellerin sağlanmasıyla lojistik endüstrisi, global ticaret ve ekonomik kalkınmanın kritik bir destekçisi olmaya devam edecek.

Dünya ticaretinde dönen paranın neredeyse 1/3’ü lojistik sektörüyle ilgili

Dünya ticaretinde dönen paranın neredeyse 1/3’ünün lojistik sektörüyle ilgili olduğunu ifade eden Tırport Kurucu Ortağı Dr. Akın Arslan şunları söyledi:

“Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, küresel mal ve hizmet ticareti 2024 sonu itibarıyla, bir önceki yıla göre %2,7 artarak yaklaşık 33 trilyon dolar seviyesine ulaştı. Dünyada gerçekleşen reel ticaretin 1/3’ü, yani yaklaşık 11 trilyon doları bir şekilde lojistik ile ilgili. Geçtiğimiz yıl sektördeki büyümeye baktığımızda, büyüme bölgeler arasında eşit dağılmadı. Asya-Pasifik bölgesi %7,1 büyürken, pandemi sonrası bir türlü toparlanamayan Avrupa’da büyüme %0,7 seviyesinde kaldı. E-ticaret bağlantılı hizmetleri içeren hızlı kargo segmenti büyümeye devam etti ve %5,1’lik büyüme ile 544,7 milyar dolara ulaştı. Dünyada e-ticaret satışları 2024 yılı sonunda 6,09 trilyon doları geçti. Dünyada her gün 500 milyonun üzerinde paket e-ticaret ile müşterilerin kapılarına ulaştırılıyor. Evinize kurye ile teslim edilen bir ürünü, size mutlaka bir kamyon getiriyor. E-ticaretin içinde lojistik ağırlıklı en büyük paya sahiptir. E-ticaret esasında, uçtan uca lojistik yönetimidir.” dedi.

100 Milyar dolarlık Türk Lojistik Sektörü 2025’e sıkıntıları ile birlikte girdi

TIRPORT Insights tarafından hazırlanan “Tırport’la 2024’e Bakış Raporu”na göre; nakliye, kargo, depolama, gümrük ve destek hizmetleriyle yaklaşık 100 milyar dolar büyüklüğe sahip Türk lojistik sektörü zor bir 2024’ü geride bıraktı. Bu büyüklüğün yaklaşık %58’ini karayolu nakliyesi oluşturdu. 2022’de hafta içi günlük 400 bin civarında olan FTL (tam kamyon) taşıma sayısı, 2024 sonu itibariyle günlük 300 bin FTL seviyesinde geriledi. Pazardaki nakliye talebi, sanayi üretimindeki düşüş nedeniyle %30’lar seviyesinde azaldı. Günlük ortalama navlun ödemesi 80 milyon USD civarında gerçekleşti. Türkiye’nin en büyük lojistik firması 2024 yılında 1,1 milyar dolar ciro ile pazarda %1’lik pay alabildi. En büyük 10 lojistik firmasının pazardaki toplam payı %6 oldu. 100 Milyar dolarlık Türk Lojistik Sektörü 2025’e sıkıntıları ile birlikte girdi.

Yük taşımalarının %90’ının karayollarıyla yapıldığı Türkiye’de navlun alarm veriyor

TIRPORT Insights Navlun Endeksine göre, 2021 başında 2.350 TL, 2022 başında 5.800 TL, 2023’te 12-16 bin TL civarında olan ortalama navlun fiyatı 2024 sonunda 30 bin TL’yi buldu ama enflasyon karşısında %30’un üzerinde eridi. Yük taşımalarının %90’ının karayollarıyla yapıldığı Türkiye’de navlun alarm veriyor. Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına sahip Türkiye’de navlun, maliyetleri kurtarmaktan artık çok uzak. Avrupa’da navlunun dörtte biri (1/4) mazot maliyetiyken, Türkiye’de yarısı (1/2) mazota gidiyor. Tabi burada başka bir parametre daha var. Avrupa’da mazot maliyeti hesaplanırken “gidiş” + “boş dönüş” olarak dikkate alınırken, Türkiye’de tek yön gidiş olarak dikkate alınır. Boş dönen zaten karını yer, ona hiçbir şey kalmaz, üstüne zarar eder. Türkiye’de navlunun %52’sinin akaryakıt olduğu düşünüldüğünde, sadece bu maliyet kalemi bile lojistik firmalarını ve nakliyecileri yeterince zora sokuyor. Buna bir de ödemelerdeki 2-3 haftalık sarkmalar, aylık %6’ları geçen finansman maliyetleri eklenince, maliyetler oldukça artıyor. Birçok üretici firma bakkal hesabı navlun hesaplarken, km’de yakılacak “yakıt X 2” şeklinde navlun hesaplamaya başladı. Yurt içi nakliye %30 civarında düştüğünden arz-talep dengesi nakliyeci aleyhine bozuldu. (BÜLTEN)

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor