GÖÇMENLERİN DURUMU!

Göçmenlerin durumu bir unutuluyor bir gündemin ilk sırasına yerleşiyor. Halkın içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşullar üzerinden politika yürütülmeye başlandığı esnada, kendini bilmez bir sığınmacı genel ahlak kurallarına uymayan bir tavır sergiliyor, hoop acil koduyla göçmenler hemen iç politikaya malzeme oluyor.
“Tüm göçmenler ahlaksızlık yapıyor” demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Zira ülkemizde ağızdan çıkan laflar öyle anlamsız hale getirilip farklı yönlere çekiliyor ki, iftirada sınır tanınmıyor…
Neyse devam edelim. Özal’lı yıllarda Bulgaristan’dan Türkler, daha sonra Saddamlı yıllarda Irak’tan Kürtler ülkemize gelmişlerdi.
Gelenlerin sayısını abartarak yazıyorum, bir milyon civarındaydı. Suriye’deki iç karışıklığın ardından gelen göçmen sayısı ise bilinen 3,5 milyon…
“Savaş biter bunlar döner” mantığıyla açık kapı politikası uygulandı ama şartlar değişti. Pakistan, Afganistan, Irak ve İran’dan da gelen sığınmacılar da oluyor.
Hatta sınır kevgire döndü desek yeridir. Biraz daha ileriye gidip bu işin ticaretini yapanlar bile olduğunu düşünüyorum…
“Kafatasçılık üzerinden yapılan milliyetçilik hastalıktır” lakin kendi insanların açlık sınırın altında yaşamaya çalışırken, ahlaki değerleri, yaşam tarzları, yetiştiği kültürler farklı olan sığınmacıların ülkede cirit atıp kafalarına göre Arz-ı endam etmeleri artık can sıkmaya başladı.
Suç işliyorlar, sosyal medyaya abuk sabuk görüntüler atıyorlar. Hatta bazı il ve ilçelerde Türk vatandaşı esnafla sığınmacılar arasında kavgalar çıkıyor. Görünen o ki, kayıtlarda düzgün tutulmuyor, tutulsa bile açıklanmıyor…
Bu işin sonu nereye ulaşacak, hep birlikte yaşayıp göreceğiz…
Muhalefet kademeli olarak göndereceğiz diyor, iktidar ısrarla sahip çıkıyor. Hatta iktidardan bazı isimler olayı biraz abartıp, sığınmacıların ekonomiye katkısından dem vuran laflar söylüyorlar.
Tabi havada kalan, içi doldurulamayan boş açıklamalar bunlar. Şöyle ki iktidar kanadına kalsa, Afganlar sayesinde tarım ve hayvancılık, Suriyeliler sayesinde sanayimiz şaha kalkacak! Aslında bu bahislerin en büyük gerekçesi; ucuz işçilik…
Sanayide çalışan Suriyelilere, çoban Afganlara dizilen methiyelere bakıldığında ne demek istediğim daha net anlaşılabilir!
Ülkemizdeki ucuz işçilik yetmiyormuş gibi, bir de göçmenleri sömürüyoruz yani! Ha bu arada ülkelerine dönen bazı Suriyeliler ne demiş biliyor musunuz ; “Artık ekonomik olarak çok zorlanıyoruz, burada yaşamamız imkansız…”
Lafın özü, göçmenlerin durumu gerek siyasi gerekse toplumsal yönden sorgulanmaya ve baş ağrıtmaya devam edecek gibi duruyor.