Günde 2 sigara bile riski artırıyor
HABER: KERİME LARA ALTUN
ADANA (BÖLGE)-Hem tıp alanında yaşanan gelişmeler hem de sigarayı bırakma kampanyaları ve “dumansız hava sahası” uygulamaları, akciğer kanserinden korunmada ve tedavi başarısında etken rol oynuyor. Görülme sıklığı açısından erkeklerde ilk, kadınlarda da ikinci sıraya yer alan akciğer kanserinin öldürücülüğü yüksek kanser türleri arasında yer aldığını kaydeden Acıbadem Adana Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Umut Dişel, “Akciğer kanserleri erken tanı ve koruyucu önlemlerden olumlu etkilenen bir hastalık grubu. Yani öngörülebilir ve kısmen de önlenebilir bir hastalık. Ayrıca tedavideki gelişmeler de umudu artırıyor” diyor. İleri evredeki hastalar için de geliştirilen yöntemler sayesinde daha rahat ve uzun bir ömrün mümkün olabildiğine işaret eden Doç. Dr. Umut Dişel, akciğer kanseri hastalarının Covid-19 döneminde “mesafe, izolasyon, maske ve el hijyeni” konularına özen göstermesi gerektiğini vurguluyor.
Sigara, nargile ve purodan uzak durun
Akciğer hücrelerinin anormal çoğalması, çevre doku ve akciğere zarar vermesi olarak tanımlanan akciğer kanseri, öldürücü hastalıklar sıralamasının da başlarında yer alıyor. Akciğer kanserine yol açan etmenlerin başında tütün ürünleri olarak gruplanan “sigara, nargile ve puro” tüketiminin geldiğini belirten Doç. Dr. Umut Dişel, hastalık hakkında şunları söylüyor:
“Araştırmalar gösteriyor ki günde 2 adet ve daha fazla sigara tüketimi akciğer kanseri gelişme riskini artırıyor. Akciğer kanseri hastalarının yüzde 90’ının sigara kullandığı biliniyor, ancak her sigara içende akciğer kanseri görülmüyor. Sigaranın dışında çevresel faktörler, kirli hava, radon gazı, radyasyon ve ailesel faktörler de diğer nedenler arasında. Ancak en temel kanserojen etki sigara ve tütün ürünleri. Bu yüzden sigarayı bıraktırma çabaları ve önleyici yöntemler ile dumansız hava sahası uygulamasının olumlu etkileri belirgin olarak görülmeye başlandı.”
Erken dönemde tedavi yolu cerrahi
Tüm kanser türlerinde erken tanının tedavi başarısındaki belirleyiciliği çok yüksek. Ancak akciğer kanserinin hem erken tanı hem de koruyucu davranışlardan da olumlu etkilenen bir hastalık grubu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Umut Dişel, “Özellikle ağır sigara içicilerinde 45-50 yaşından sonra her yıl üst üste, 3 yıl düşük dozlu akciğer tomografisi ile takip akciğer kanserinin erken teşhisinde ve buna bağlı ölümlerde belirgin azalmaya yol açıyor. Sigaranın da bırakılmasıyla bu etkiler daha da artıyor” diye konuşuyor.
Bağışıklık sistemini uyaran tedaviler işe yarıyor
Akciğer kanserinde tedavi hastalığın türüne ve evresine göre planlanıyor. Erken dönemde cerrahi ve radyoterapi yöntemleri kullanılırken kanserin başka organlara da yayıldığı metastaz evresinde cerrahi yerine “kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi” gibi yöntemler tercih ediliyor. Özellikle akciğer kanserinin Adenokarsinom adı verilen ve sık görülen bir alt tipinde yapılan tümör genom analizleri ile mutasyonların varlığını göstermenin hedefe yönelik tedaviler açısından dönüm noktası olduğunu anlatan Doç. Dr. Umut Dişel, şöyle devam ediyor:
“Akıllı ilaçlarla tedavi sayesinde uzun yıllardır kemoterapi ile elde edilen başarıların 3-4 kat üstüne çıkılması mümkün oldu. Hastaların yaşam kalitesi ve süresi de arttı. Eskiden ileri evre akciğer kanserleri halk arasında ölümcül olarak anılırken günümüzde bu hastalar 5 hatta 10 yıla varan sürelerde, tıpkı bir kronik hastalıkmış gibi bir tablet şeklinde akıllı ilaç ile tedavi olabiliyor.”
Pandemide vitamin takviyesi
Akıllı ilaçların yanı sıra son 3-4 yıldır da kanser nedeniyle yavaşlayan ve iyi çalışmayan bağışıklık sistemini çalışır hale getirmek için uygulanan immünoterapiden en çok fayda gören hasta gruplarından biri de akciğer kanseri olanlar. “Akciğer kanserli hastaların yüzde 30-40’ının immünoterapiden yarar görmesi bekleniyor” diyen Doç. Dr. Umut Dişel, umut verici bu gelişmeleri paylaşırken yaşadığımız pandemi sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri vurgulamaktan da geri kalmıyor:
“Özellikle Covid-19 pandemisi döneminde akciğer kanseri hastaları diğer kanser hastalarımızın gibi mesafe, izolasyon, maske ile el temizliği kurallarına uymaları önemli. Aktif tedavi alan akciğer kanseri hastalarında Covid-19 ilişkili zatürre (pnömoni) daha ağır seyredebiliyor hatta ölümcül olabiliyor. Bu dönemde beslenme, C ve D vitamini takviyesi almalarını, koronavirüs yakınmaların başlaması halinde onkoloji merkezlerine başvurmalarını öneriyoruz.”