HAFİF RAYLI METROSU

Hafif raylı mıydıııı, yoksa metro muydu? Adana’da seneler senesi birileri “Bu metro değil, hafif raylı sistemdir” diye kıvranıp durdu. Halen de aynı klişeyi kullananlar var. Amaç, bir büyük hizmeti küçültmek, değerini düşürmek. Bazı bir milletvekilleri de, metro inşaatını sürünceme raylarına çekebilmek için Ankara’da ciddi çalışmalar yaptı. Neyse ki, vicdanlı ve mert bir milletvekilimiz, Sayın Abdullah Torun “Gecikmenin nedeni biz olduk” diye açıklama yaparak Metro Tarihine ismini yazdırdı.

Günümüzde, Adana Metrosu onbinlere hizmet verir durumda. Üstelik artık her 10 dakikada bir geçiyor. Dünya’da bu güne kadar metrodan daha hızlı toplu taşıma aracı yapılmış değil. Emniyetli ve rahat oluşu da cabası. Lafı uzatmaya hiç gerek yok; çağdaş kentlerin en çağdaş toplu taşıma aracıdır.

NE KADAR HAFİF?

Hafif miydi, ağır mıydı, yoksa orta sıklet miydi gibi, aslen tabansız ved temelsiz sorulara cevap bulalım dilerseniz.

Bir kere raylı sistem olmaya raylı sistem. Yük ve yolcu taşıyan tren de raylı sistemgillerin çocuğu, tramvay da, metro da… Tren dedik, tramvay dedik, metro dedik. Bunlardan metro ve tramvay kent içi yolcu taşımacılığında kullanıldığı için ağır hizmet görmezler ve bu nedenle de hem metro, hem tramvay hafif raylı sistemgilleri oluşturur. Yani, hafif raylı sistem ismi genellemedir.

Tramvay, ray üstünde gider ama tıpkı diğer araçlar gibi trafik lambalarına uymak, kavşaklarda durmak gibi mecburiyetlere tabidir. Allah korusun,kaza ihtimali küçümsenmez. Konya ve Kayseri tramvayları sayısız kaza haberlerine konu olmuştur.

Metro ise, ilk istasyondan son istasyona kadar, kentin diğer taşıma sistemlerine asla bulaşmaz. Kırmızı, yeşil, sarı renk derdi yoktur. Bu nedenle de bazen yeraltında, bazen havada, bazen köprü üstündedir. Her hangi bir araçla çarpışma veya bir aracı bekleme sorunu olmaz. Dolayısıyla da, metro yatırımı her yerde ve her zaman pahalı olur, inşaat süresi uzun olur.

ÇOLAK VE DURAK

KOMBİNASYONU

1989 yerel Seçimlerinde Uğur (AK)söz, Selahattin Çol(AK) ve Aytaç Dur(AK) resmi adaylarımızdı. Yeni Güney Haber’deki köşemde, “Üç adayımızın da soyadında AK var. Bu AK’a güvenerek, hangi adayımız kazanırsa kazansın, iki çağdaş hizmete imza atmalı; birincisi havadaki enerji nakil ve telefon-teleks hatlarını yer altına indirmek, ikincisi de metroyu başlatmak”. diye yazmıştım.

Aynı yazımda, metronun önemini vurgularken, ne kadar zor bir iş olduğuna da değinmiş ve “Başlayan bitiremez, fakat ileride tarihteki yerini alır” demiştim. Seçimi kazanan Sayın Çolak, bir metro projesi ön çalışmalarını başlattı. Proje revizyonunu yaparak kazmayı vurmak ve yüzlerce yolcu ile hastaneden Vilayet Durağına kadar ilk seferde bulunmak Sayın Durak’a nasip oldu. İlk sefer dolayısıyla koca bir demet çiçeği Başkan’a sunma onuru da, AKP’nin önemli isimlerinden Merhum Mir Dengir Fırat’ta nasip olmuştu. Aslında Fırat metronun çalışmayacağını iddia etmiş ve elinde kocaman çiçek demetiyle hedef istasyonda bekleyeceğini televizyonda ilan etmişti.

2009 Senesi başlarında metronun ikinci etap projesi ve ihale  dosyası hazırlandı. Devlet Yatırım Listesinde de yer aldı. İhale ilanına gidilmek üzereyken FETÖ Laneti Adana’ya bulaştı ve Durak Başkan görevden alındı. İkinci etap yapılabilseydi, Metru bugün ayda 20 bin dolar kadar para kazanarak kendi borcunu ödeyebilecekti. Olmadı. Kendilerine güvenemeyenler, metro projesini rafa kaldırıp hesapsız kitapsız personel alımına girdiler ve buradan kaynaklanan maddi sıkıntıları da zavallı metroya bindirmeyi kolay yol olarak seçtiler.Yani, zavallı metromuz günahsızken Günah Keçisi ilan edildi.  

Umuyorum, ya da ummak istiyorum ki, belediyemiz aşırı istihdam yükünü hafifletip de ikinci etabı başarabilir. Gerçek açılış işte o zaman yapılır, inanıyorum, ya da inanmak istiyorum ki, açılışı Sayın Durak ve Öolak birlikte yapacaktır.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor