Halil Avcı: Türkmenistan’daki fırsatlar değerlendirilmeli
ADANA (BÖLGE)-DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Türkiye-Türkmenistan İş Konseyi Başkanı Halil Avcı, katıldığı bir televizyon programında, soruları yanıtlarken Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ticari ilişkilerin dünü, bugünü ve gelecekteki beklentiler ile Türkmenistan’daki iş ve yatırım fırsatları hakkında bilgi verdi.
Melda Yücel’in sunduğu NTV Dış Ekonomik İlişkiler Programının canlı yayın konuğu olan Adanalı işadamı Halil Avcı, küresel açıdan son derece önemli olan konular hakkındaki soruları yanıtladı.
Avcı, Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ticari, ekonomik ve sosyal işbirliği konusundaki soru üzerine Türkiye’nin Türkmenistan’ın 1991’de bağımsızlığını ilk tanıyan ülke ve iki devlet tek millet olduğuna dikkati çekerek, “Ata yurdumuz Türkmenistan ile kuruluşundan bugüne kadar her iki ülke Cumhurbaşkanları, Büyükelçileri ve en alt düzeydeki kadrolara kadar güzel ilişkiler içinde olmuştur” ifadelerine yer verdi.
Halil Avcı, Türkmenistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin son yıllarda azaldığına ilişkin ebir soruyu yanıtlarken de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye olarak gelişmekte olan pazarlarda en büyük lokomotifimiz müteahhitlik sektörü. Biz ne kadar yurt dışında bu bölgelerde gerek Avrasya bölgesi gerekse Afrika’da, Ortadoğu’da inşaat işi alırsak orada ihracatımız artıyor. Çünkü müteahhitlerimiz gittikleri ülkelerde doğal olarak kendi malzemelerini Türkiye’den temin etmek istiyor. Çünkü, bizim ülkemizin ürünleri gerçekten çok kaliteli.
Türkmenistan ile ticari ilişkilerin düşme noktasına gelince; bu düşüşler dönemliktir diye değerlendiriyorum. Çünkü Türkmenistan kurulduğundan buyana Türkiye’ye 60 milyar dolar kaynak aktarmış, yani biz onlara iş yapmışız. Müteahhitlik sektörünün yoğun olduğu dönemlerde 2010 ile 2016 arasında yıllık 2 miyar dolarları aşan ihracat rakamlarına ulaşmışız.
Geçe yıl Türkmenistan ile ticarette düşme olduğu doğrudur. Ancak, bugün aldığımız bilgilere göre Büyükelçimiz Mustafa Kapucu beyle de görüştüm, baş müşavirimiz Serdar bey ile de görüştüm. Şu an geçen yıla göre yüzde 45’lik artış söz konusu. İhracatımız 565 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aynı zamanda Türkmenistan’dan da ithalat yapıyoruz. İthalatımız 370 milyon dolara çıkmış. Henüz bu yılın bitmediğini de dikkate alırsak, bu rakamlar yükselecektir. Geçen yıl ihracatımızı 344 milyon dolar, ithalatımızı ise 128 milyon dolar olarak kapatmışız.”
Halil Avcı, Türkmenistan ile ticari ilişkilerin bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyebileceği yönündeki tahminine ilişkin soruyu ise , “2020’nin ilk ayları içinde Aşkabat’ta hükumetler arası ekonomik koordinasyon toplantısı yapılmasını bekliyoruz. Ayrıca DEİK’in yapmayı planladığı iş formu var. Onların programını bekliyoruz” diye yanıtladı.
TÜRKMENİSTAN’DAKİ FIRSATLAR
Halil Avcı, Türkmenistan ile ticaret yapmak isteyenlere önerilerine ilişkin bir soru üzerine ise, “Ticaret yapmak isteyenlere önerim şu; Türkmenistan modern tarıma çok önem veriyor. Bununla ilgili yatırımlar var. Zaten bu yıl ihracatın geçen yıla göre artmasında en önemli etken de sera yatırımları oldu” diye konuştu.
Avcı, dost ve kardeş ülke Türkmenistan ile Türkiye’nin ticari ilişkilerinin daha sıcak noktaya gelmesini temenni ettiğini vurguladı.
NATO GÜNDEMİNDEKİ KONU
Avcı, NATO gündeminde tartışılan “Çin’in Türkmenistan için ekonomik açıdan bir tehdit mi yoksa fırsat mı ?olduğu” konusuna ilişkin soruyu yanıtlarken, Türmenistan’ın doğalgazda 4. Büyük ülke olduğuna, Çin’in ise her geçen yıl daha fazla oranda enerjiye ihtiyacı bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Bilindiği gibi Türkmenistan açık denizlere sınırı olmayan bir ülke. Bu nedenle doğal kaynaklarını özellikle gazlarını boru hatları ile satabiliyor. Bu boru hatları Sovyet döneminde Rusya’ya yapılan boru hattı ile taşınıyordu. Türkmenistan’da 2007’den sonra Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov’un girişimleri ile Çin’e gaz satışı başladı.
Her geçen yıl daha fazla enerjiye ihtiyacı olan Çinlilerin bu doğalgaz çıkarımı ile ilgili petrol şirketlerinin Türkmenistan ile işbirliği söz konusu. Türkmenistan açısından Çin tehdit midir? Ekonomik manada tehdit olduğunu düşünmüyorum. Bizim açımızdan da sorun olduğunu düşünmüyorum. Türkmenistan doğal kaynaklarını paraya döndürebilmeli ki o paralarla kendi altyapıları ve üst yapıları ile yatırımlarına kaynak aktarabilsin.”
Avcı, “Çin büyük bir dev. Hatta en büyük ekonomi olma yolunda. Böyle bir noktada enerjide de dışa bağımlı. Beslendiği tek nokta Türkmenistan. Bu anlamda Türkmenistan’ı uluslararası ticarette daha kritik noktada görebilir miyiz? Biz bunu nasıl fırsata çevirebiliriz?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
‘Söylediğim gibi Çin’in en büyük eksiği enerji. Bu nedenle bir kuşak yol projesi ile dünyanın dört bir tarafında tarihi İpekyolu)nu canlandırmak için devasa yatırımlar yapıyor. Sadece Orta Asya, Avrasya bölgesinde değil, Afrika’nın hemen her tarafından Pakistan’ın Güneyinde limanlar, Arabistan yarımadasının aşağısında kendisine üsler olabilecek yerler kurmaya çalışıyor.
Geçen gün medyada okudum. Suriye’de de devreye girmek istiyor. Diyor ki; senin bu iç savaştan, bu yıkılmışlığını ortadan kaldırmak için ihaleleri bana verdiğinde tarihi İpekyolu’nun bir bölümünü de senin üzerinden geçiririm. Suriye bizim komşumuz elbette becerebiliyorsak bizler yapabilmeliyiz. Komşuluk avantajımız var.”
Halil Avcı, Türkmenistan’ın da tarihi İpekyolu’na önem verdiğini, hızla demiryolu ağlarını iyileştirdiğini, kendi iç otoyollarını yaptığını, Hazar’da devasa bir lojistik liman kurduğunu belirterek, “Çin’den gelen mallar Hazarı feribotlarla geçecek, ondan sonra bizim Bakü – Tiflis -Kars demiryolu hattı ile Avrupa’ya bağlanacaklar. Türkmenler de bu işe çok önem veriyorlar. Çünkü gazlarını ne kadar çok satarlarsa Türkmenistan’a o kadar fazla kaynak girişi olacaktır. Türkmenistan ayrıca Afganistan, Pakistan ve Hindistan’a giden bir hat için de çalışıyor. Bu kapsamda Türkmenistan bacağı inşaatı hızla devam ediyor. Aynı şekilde Pakistan tarafından da bir başlangıç yapılıyor” dedi.
DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) Türkiye-Türkmenistan İş Konseyi Başkanı Halil Avcı, Güney Gaz Koridoru ile Türkmen gazının 2020 yılında Türkiye üzerinden AB’ye ulaşmasının ön görüldüğünü, bunun da Türkiye lehine bir gelişme olacağını sözlerine ekledi.