HAVALİMANI TAMAM FAKAT ENDİŞEM VAR

2008 yılında televizyon programları ile Mersin Havalimanı Projesinin handikaplarını anlatmış, uzmanların görüşlerini yansıtmıştık. Sonraki yıllarda da Şakirpaşa’nın kapatılmaması için onlarca yazı yayımladık. Geçtiğimiz yıl haftalar boyu yüzlerce Adanalının görüş ve dileklerini yansıtan dizi yazı, fotoğraf ve belgelerle yoğun gündem oluşturduk. Tabii ki bu çabamıza bireysel ve toplu destekler geldi; katkı sahiplerine yürekten teşekkür ederiz.
BİR TEŞEKKÜR DE AKP İL YÖNETİMİNE
Özellikle haftalar süren dizi yazımız sürecinde AKP İl yetkililerinin Ankara nezdinde girişimlerde bulunduklarını öğrenerek ümitlenmiştik. Sağolsunlar. Zaten biz kendi göbeğimizi kesmezsek Ankara’nın düşüneceği yok. Umalım ki, aynı yönetim, milletvekillerini de etkileyerek Metro sorunumuzun çözümünde benzer gayretlerini esirgemez. Yine kayd-ı ihtiyatla söyleyelim; Metro Dosyamızla birlikte sunulmuş olan Özal’a Tramvay Dosyası’nı Adana’nın günü ve geleceği açılarından son derece zararlı görüyor ve kökten reddini diliyoruz.
HAVALİMANI TAMAM FAKAT ENDİŞEM VAR
Bir türlü bitmeyen, ya da bitirilemeyen Mersin Havalimanı için başta 12 milyon yolcu garantisi sözü verilmişti. Öğrendik ki, gerçekçilikten uzak ta olsa akla yakın kararla bu rakam belli bir süre için 8 milyona düşürülmüş.
Pekiii, Şakirpaşa’nın gerçekleşen yolcu sayısı nedir? Baktık, 6 milyon kadar. Sayın Cumhurbaşkanımız ekonomimizin şahlanacağı müjdesini verdi ya, diyelim halkın alım gücü arttı, yaşamakta olduğumuz görülmemiş darlık yok oldu ve yolcu sayısı arttı. 6 milyondan ne kadar artar? Ekonomi şahlanacağına göre diyelim ki 2 milyon daha artar ve 8 milyon olur.
NASIL ÇIKILACAK HESABIN İÇİNDEN
Hem Şakirpaşa duracak, hem de 8 milyon garantili Mersin Havalimanı açık olacak. Eee, toplam yolcu sayısı, Yüce Rab’bimin izin ve inayetleriyle ekonomimiz şahlandığında 8 milyon olacağına göre, Adana’ya ne düşecek? Yani, elde var sekiz; iki alanın toplamı da sekiz!.. Hadi gelin de çıkın bu hesabın içinden…
Endişemiz şundan kaynaklanıyor; Devlet en üst makamdan “Adanalının dediği olacak, Şakirpaşa kapanmayacak” dediğine göre havalimanımızda faaliyet sürecek. Bunun anlamı, Mersin Limanından bir miktar yolcunun Adana’yı kullanması demektir. Mersin’e verilen garantinin hiç olmazsa 6’sı gerçekleşmeli düşüncesinden hareket edersek, koskoca Adana’ya, yani ülkemizin NATO Apronlu tek limanına 2 milyon yolcu düşecek. O da ne zaman? Ekonomimiz inşallah şahladıktan sonra. Bugün itibariyle bakarsak, en iyimser hesapla bizim 6 milyon yolcu sayısı 2 milyona kadar düşecek.
ZURNANIN “ZIRT” DEDİĞİ YERDEYİZ
Yolcu sayısı günümüzdekinin muhtemelen üçte birine düşeceğine göre, kalkış-iniş sayısı da üçte bire düşecek. Yani, Adanalıyla birlikte Osmaniyeli, Bahçeli, Kadirlili, Düziçili, Yumurtalıklı, Karataşlı, Karaisalılı, Kozanlı, Pozantılı, Aladağlılı, Saimbeylili, Fekeli, Tufanbeylili, İmamoğlulu vatandaşlar uçak yolculuğunda alıştıkları eski dirliği yitirecek. Mersinliler ise 15 kilometre kazanacak. Yaşasın Adalet!..
Gelelim ikinci cepheye… Teknik donanımı ve konumuyla ne kadar üstün olursa olsun, uçuşları programlayan irade, uluslararası için büyük olasılıkla Adana’yı göz ardı edecektir. Özellikle yazın her gece sayısız işçi uçağı sefer yapmakta. Ayrıca, bölgemiz ekonomik ve turistik potansiyeliyle yurtdışı bağlantılarına önem kazandırıyor. Örneğin Ruslar daha şimdiden Adana’ya haftada 3 sefer düzenlediler bile.
Bütün bunları dikkate alınca da, korkarım ki Mersin Hipermarket, Adana ise Mahalle Bakkalı gibi değerlendirilecek ve bir süre sonra da, maazallah, “N’aapalım; denedik, siz de gördünüz, böyle olmuyor işte” denilerek Şakirpaşa belki de iskâna açılacak ve AVM’lere, rezidanslara, sitelere tahsis edilecek.
Tanrı Ülkeyi ve Adana’yı özellikle endişemize karşı korusun.