İHD ADANA ŞUBESİ, ÇERKES SOYKIRIMININ VE SÜRGÜNÜNÜN 16. YILDÖNÜMÜNÜ ANDI

(HABER MERKEZİ)-İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi, 21 Mayıs Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün 161.yıldönümünde basın açıklaması yaptı. İHD Adana Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Belgin Işık, “Çerkes soykırımını ve sürgününü unutmadık, unutturmayacağız” dedi.

Belgin Işık’ın okuduğu basın açıklamasında daha sonra şöyle denildi;

Kafkasya bölgesinin yerli halkı olan Çerkesler, Çarlık Rusya’sının yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı 300 yıl boyunca destansı bir direniş sergilemişlerdir. Ancak 21 Mayıs 1864 tarihinde bu direnişin kırılmasıyla birlikte, Çarlık Rusya’sı Çerkes halkına karşı soykırım suçu işlemiş, direnişçilerin tamamı sistematik bir biçimde yok edilmiştir.

Bu süreci, soykırımın devamı niteliğinde olan zorunlu sürgün politikaları izlemiştir. Tarihi kaynaklara göre yaklaşık 2 milyon Çerkes, anayurtları olan Kuzey Kafkasya’dan sürgüne gönderilmiş; yerlerinde kalmak isteyenlere ise dil, kültür ve inançlarından vazgeçmeleri, asimilasyona uğramaları ve iç sürgüne tabi tutulmaları dayatılmıştır.

Rusya’nın Karadeniz’e ulaşma stratejisinin bir parçası olarak 1556’dan itibaren başlattığı Kafkas-Rus savaşları, 308 yıl sürmüş ve sonunda Çerkeslerin kitlesel yok oluşu ile sonuçlanmıştır. 21 Mayıs 1864’ten itibaren başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere Ürdün, Suriye ve Balkanlara sürülen Çerkesler, özgür topraklarından koparılarak zorla göç ettirilmiştir.

Zorunlu sürgüne tabi tutulan 2 milyon Çerkes’ten yaklaşık 500 bini, ilkel deniz araçlarıyla Samsun ve Trabzon kıyılarına ulaşmaya çalışırken Karadeniz’de boğularak ya da ulaşabilenler arasında ise açlık ve salgın hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Bu süreçte nüfusun yüzde 85-90’ı ya öldürülmüş ya da sürülmüştür.

Hayatta kalabilenler Osmanlı topraklarına denge kurma, savaşçı açığını kapatma, tampon bölgeler oluşturma gibi stratejik hedeflerle dağınık şekilde yerleştirilmişlerdir. Ancak bu da Çerkesler için yeni bir asimilasyon süreci anlamına gelmiştir.

Bugün, Kuzey Kafkasya’da 50’den fazla dilin konuşuluyor olmasına rağmen, Çerkes halkının önemli bir kısmı anadilini bilmiyor ya da konuşamıyor. Bu da Çerkeslerin maruz kaldığı soykırım ve sürgünün kültürel bir yıkıma da yol açtığını açıkça göstermektedir.

Rusya’nın uzun vadeli planlarının bir parçası olarak yürütülen bu etnik temizlik, modern Avrupa tarihinde yaşanan ilk etnik temizlik ve soykırım örneği olarak kabul edilmelidir. Daha sonraki yıllarda yaşanan Ermeni, Yahudi ve Kürt halklarına yönelik soykırımlarda da benzer politikaların izleri görülmektedir.

Birleşmiş Milletler’in Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde tanımlanan soykırım eylemleri, 1864’te Çerkes halkına karşı sistematik olarak uygulanmıştır:

  • Grubun üyelerinin öldürülmesi,
  • Grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel zarar verilmesi,
  • Yaşam koşullarının fiziksel yıkıma neden olacak şekilde kasıtlı olarak bozulması,
  • Doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması,
  • Çocukların zorla bir başka gruba verilmesi.

Bu tanımlara göre 161 yıl önce yaşananlar, açık bir soykırımdır. Ve soykırım suçlarında zamanaşımı yoktur.

İnsan Hakları Derneği Adana Şubesi olarak, çağrımızdır:

  • Çerkes halkının maruz kaldığı soykırım uluslararası kamuoyu tarafından tanınmalıdır.
  • Türkiye, Rusya ve diğer devletler, Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nü resmen kabul etmelidir.
  • Rusya, Çerkes halkının yok oluş sürecini durdurmak için gerekli hukuki ve siyasi reformları yapmalıdır.
  • Kayıpların tazmini, özür ve hafıza merkezlerinin kurulması gibi onarıcı adalet mekanizmaları başlatılmalıdır.
  • Ön koşulsuz anavatana dönüş hakkı tanınmalıdır.
  • Çerkes kimliğine, kültürüne ve diline yönelik baskılar son bulmalı, kolektif haklar tanınmalı, yasal engeller kaldırılmalı ve pozitif ayrımcılık içeren önlemler alınmalıdır.

Toplumsal barışın inşası, bu tarihsel adaletsizliklerle yüzleşilmeden mümkün değildir.

Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nde yaşamını yitirenleri bir kez daha saygı, hüzün ve öfkeyle anıyoruz.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor