İngiltere’de Filistin ile ilgili protestolara yönelik gözaltılar için acil eylem

İngiltere, ilk defa protesto hakkı ihlali nedeniyle Uluslararası Af Örgütü’nün acil eylemine konu oldu. Palestine Action grubuyla dayanışma gösteren barışçıl protestocular hakkındaki suçlamaların düşürülmesi için İngiltere ve Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya başsavcılarına hitaben yazılmış bir dilekçe tüm dünyada imzaya açıldı. İngiltere’de Filistin’e destek protestolarına katıldıkları için 2000 tarihli Terörle Mücadele Yasası uyarınca dava açılan 70 kişi bulunuyor. Defend Our Juries üyelerinin 26 Eylül’de mahkemeye çıkması bekleniyor.
İngiltere’de, Palestine Action’a yönelik yasaklama kararının yürürlüğe girdiği 5 Temmuz’dan bu yana, karara karşı barışçıl protesto eylemlerine katıldıkları için ülke genelinde 700’den fazla kişi gözaltına alındı. Gözaltıların çoğu, Defend Our Juries adlı taban örgütü tarafından düzenlenen, insanların “Soykırıma Karşı Çıkıyorum. Palestine Action’ı Destekliyorum” yazılı pankartlar taşıdığı protestoların ardından gerçekleştirildi. 22 Ağustos itibariyle, İngiltere genelinde 70 kişi hakkında, 2000 tarihli Terörle Mücadele Yasası uyarınca dava açıldı. Bu kişiler arasında bulunan Jeremy Shippam (71), Judit Murray (71) ve Fiona Maclean (53), dün (16 Eylül) çıktıkları duruşmada suçlamaları kabul etmezken, davaları Mart 2026’ya ertelendi. Defend Our Juries üyelerinin mahkemesi ise, 26 Eylül’de gerçekleştirilecek.
Uluslararası Af Örgütü, 2000 tarihli Terörle Mücadele Yasası’nın barışçıl protestoculara karşı kullanılmasını kınayarak, İngiltere’nin tüm yargı bölgelerindeki ilgili yetkilileri, yalnızca ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğü haklarını kullandıkları için gözaltına alınan ve suçlanan Defend Our Juries aktivistleri hakkındaki suçlamaları düşürme ve benzer suçlamalarla başka davalar açmaktan kaçınma çağrısında bulundu.
Ayrıca Uluslararası Af Örgütü tarafından İngiltere ve Galler, Kuzey İrlanda ve İskoçya başsavcılarına hitaben yazılmış bir dilekçe tüm dünyada imzaya açıldı. Bu, İngiltere’de protesto hakkıyla ilgili açılan ilk acil eylem olma özelliğini de taşıyor. Dilekçede savcılara yönelik şu çağrıda bulunuluyor:
“Sizi, Birleşik Krallık’ın insan hakları taahhütlerini yerine getirmeye ve Palestine Action ile dayanışma amaçlı barışçıl protestolara katılan tüm kişiler hakkındaki suçlamaları düşürmeye, benzer suçlamalarla başka bir dava açmaktan da kaçınmaya çağırıyorum.”
İngiltere, uluslararası yükümlülüğünü ihlal ediyor
Şiddeti teşvik etmediğini ve onaylamadığını açıkça ifade eden, İngiltere merkezli aktivist grubu Defend Our Juries’in gözaltına alınan protestocuları farklı sosyo-kültürel yapılardan gelen ve çoğu ileri yaştaki yetişkinlerden oluşuyor. Protestocular, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere karşı süren soykırımına tepkilerini barışçıl bir biçimde ifade etti ve uluslararası insan hakları hukuku gereğince bu görüşte olma ve görüşlerini ifade etme hakları var. Uluslararası Af Örgütü açıklamasında özetle şu ifadelere yer verildi:
“Terörle mücadele mevzuatı kapsamındaki yargılamalar, mahkûmiyet kararıyla sonuçlanmasa bile kişileri ciddi ve kalıcı sonuçlarla karşı karşıya bırakabilmektedir. Kısıtlayıcı adli kontrol hükümleri, gözetim, itibarın zarar görmesi, ruhsal sağlığa etkileri ve iş, eğitim ve seyahat üzerindeki olumsuz sonuçlar buna dahildir. 2000 tarihli Terörle Mücadele Yasası gibi yasalar uyarınca verilmiş bir mahkûmiyet kararı; ömür boyu sabıka kaydı, vize ve göç statüsü sorunları, iş fırsatlarının, mesleki lisansların ve hizmetlere erişimin kaybedilmesi, toplumda uzun vadeli yaftalanma ve psikolojik hasar gibi daha da ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Bu tür davalar barışçıl protestocuları ve sivil itaatsizliği hedef aldığında caydırıcı bir etki yaratarak, insanları ‘terörist’ olmakla suçlanma korkusuyla ifade özgürlüğü, protesto ve siyasi aktivizm haklarını kullanmaktan uzaklaştırmaktadır.
Barışçıl protestocuların yalnızca, ‘Soykırıma Karşı Çıkıyorum. Palestine Action’ı Destekliyorum’ mesajını taşıdıkları için gözaltına alınmaları, İngiltere’nin ifade ve barışçıl toplanma özgürlüğünü koruma konusundaki uluslararası yükümlülüğünün ihlalidir.” (BÜLTEN)