İnsan hakları sözde kalmamalı
ADANA (BÖLGE)-ASİM(Adana sivil insiyatif meclisi)10 Aralık dünya insan hakları günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı.
ASİM Başkanı Mahmut Eraslan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde de belirtildiği gibi her insan daha anne karnındayken ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi veya diğer görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler sebebiyle ayrım gözetmeksizin yaşama hakkına sahiptir. Bu, kağıt üzerinde belki böyledir ancak bugün dünyada özellikle de yaşadığımız coğrafyada maalesef bırakın hakkını insanın adı bile yoktur.
Montesquieu (Montesku); “Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir” der. Şimdi kafamızı kaldırıp dünyaya şöyle bir bakalım haksızlığa uğramayan, hakkı gasp edilmeyen, emperyalizmin kölesi haline getirilmeyen kaç devlet kaldı?
Bugün adına çağdaş denilen sözde medeni dünya, kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan ve bu pervasızlığı her geçen gün daha arttıran bir canavara dönüşmüştür.
Doğu Türkistan’da Çin zulmü altında soykırıma uğrayan soydaşlarımızın feryadı arşa ulaşmışken dünya, her zamanki rolünü oynamayı tercih etti. Emperyalistlerin biri vurup, biri temizleyip, biri pişirip hep birlikte yiyerek paylarını alırlarken mazlum coğrafyalardan, dünyaya kan ve gözyaşından başka hediyesi olmayanlardan birinin eli gözlerini, diğerinin ki kulaklarını, bir diğerinin eli ise ağzını kapatmakta.
İşte yanı başımızda Suriye. 10 yıla yakındır üzerlerinde denenmedik bomba kalmayan insanlar ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Bir yandan baskıcı devlet politikaları, bir yandan terör belası diğer yandan ise her an üstlerine düşecek bir bomba ile hem kendilerinin hem de sevdiklerinin ölüm korkusu ile yaşayan Suriyeli mazlumların en büyük sorunlarından birisi de mülteci haklarının kendilerine sağlanmamasıdır. Türkiye’nin başlattığı sınır ötesi askeri operasyonlarla bölgeye bir nebze barış ve huzur ortamı gelse de, tüm provokasyonlara rağmen ülkemiz yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapsa da bu, onların yaşadığı dramı bitirmeye yetmedi.
Filistin davası Müslümanlar için kapanmaz bir yara. Siyonist katiller bu yaranın kabuk tutmasına bile müsade etmiyorlar. Her gün bir kaç kardeşimizin şehadet haberi, bir kaç ailenin daha evinin zorla ellerinden alındığı ve alıkonulan insanların meçhul akıbetleri düşüyor ajanslara.
Yine geçtiğimiz ay 6. yılı geride kalan ve tüm dünyanın gözü önünde, canlı yayında yüzlerce insanın şehadetine, binlercesinin yaralanmasına ve yüz binlercesinin mağdur olmasına neden olan Mısır darbesinin ardından bugün darbeciler yaptıkları zulümler nedeniyle emperyalistler tarafından ‘en sevdiğim diktatör’ olarak anılır oldu.
Bütün bunların gölgesinde giriyoruz insan hakları gününe.
Bu noktada bizler de Malcom X’in sözleriyle bir kez daha soruyoruz; “Eğer demokrasi özgürlükse neden bizim insanlarımız özgür değil? Eğer demokrasi adaletse neden biz adalete sahip değiliz? Eğer demokrasi eşitlikse neden biz eşitliğe sahip değiliz?”
Kişisel hürriyetlerin kutsal olduğu düşüncesiyle, insanları sevmeyi öğrenmenin gerçek mutluluk olduğu bilinciyle, dünyadan aldığının karşılığını yerine koymanın her insanın zorunluluğu olduğu inancıyla kutluyoruz 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü…
Şuna yürekten inanıyoruz; Eğer insanlık 1400 yıl önce gelen müjdeye kulak verse ve tarafsız olan herkesin kabul ettiği şekliyle bilinen ilk insan hakları evrensel beyannamesi olan Peygamber Efendimiz’in Veda Haccı’ndaki sözlerini kendisine destur edinse, bugün bu sorunların hiç birisini konuşmuyor olacaktık.
Sadece insanlığa değil bütün canlıların haklarına saygıdan bahseden ve bu hakları korumayı adeta emreden medeniyetin çocukları olarak bir an önce özümüze dönmemiz gerektiğine inanıyoruz.
Biz soylu bir medeniyetin soylu insanlarıyız. İşte bu yüzden hak ve adaleti her şeyden üstün tutarız. Mazlumun dinine, diline, rengine bakmadan Haktan ve haklıdan yana tavır alırız. Tarih boyunca hep mazlum olmak düşer bahtımıza ama inanıyoruz ki yine de kalır dudaklarda şarkımız bizim.
Hiç bir canlının ötelenmediği, güçlü olanın zayıf olanı ezmediği, huzur, barış ve esenlik içinde bir dünya dileğiyle Dünya İnsan Hakları Gününüzü tebrik ediyoruz.”