Genç bir kadın televizyonda avazı çıktığı kadar bağırıyor; donaat donaat…
Elleriyle dans ve karate figürlerini andıran ritmik hareketler yapıyor. Sunucu şekilden şekle giriyor, gülmemek için nefesini tutuyor.
Bir günde aldı yürüdü, sosyal medyada trend oldu. İşin rengi sonradan anlaşıldı; cin çıkarıyormuş!..
Vallahi itiraf edeyim, hiç kızmadım, aksine çok eğlendim…
Yoksulluktan, zamlardan inim inim inleyen yurttaşlara ücretsiz komedi parodisi gibiydi. Hele bir de daha önce basına yansıyan cin çıkaran şahısların performanslarına ve yaptıklarına bakıldığında bu hanımefendinin yaptığı nur nimet kalıyor!!!
Hem en azından dürüst davranıyor, “reklamını iyisi kötüsü olmaz” diyor…
Sabah işyerinde arkadaşlarla “Masayı donaat” diyerek çaylarımızı yudumladık. “Donaat” literatüre girdi artık!
Şimdi burada binlerce yıldır süren, “cinler var mı yok mu“ tartışmasına hiç girmeyeceğim. Lakin “Cin” sözcünü halk arasında kimler için kullanırız isterseniz bir bakalım.
Uyanık, zeki, yerinde durmayan, el attığı her işte başarılı olanlar için cin gibi deriz. Bunun yanı sıra, halkı dolandıran, sağı solu çarpanlar için de cin gibi değerlendirmesi yapılır.
Ha unutmadan daha ilkokuldayken “Cin Ali”nin hikayeleriyle okuma-yazma öğrenmedik mi? 2005’te aniden yasaklandı, müfredattan çıkarıldı…
Kısacası cinlerle ilgili tanımlar muhtelif; iyisi de var kötüsü de!!!
Şaka bir yana Metafiziğin kapsamına girenlerle ilgilenmiyorum ama insan görünümünde aramızda dolaşan “Cin”leri çok net görüyorum. Sizler de görüyorsunuzdur.
İşte asıl uzak durulması gerekenler bu “insancin”ler…
Nereden nasıl çıkacakları, kimi nasıl dolandıracakları, hangi menfaat karşılığında kimleri satacakları hiçbir zaman bilinemeyen “insancin”lere dikkat etmek lazım!
