İSMAİL HAKKI TONGUÇ VE EĞİTİM POLİTİKASI (2)

1953’de yayınlanan, ‘Öğretmenler Aksiklopedisi ve Pedegoji Sözlüğü’nün serüveni vardır. Bu sözlük Tonguç yönünden hazırlanmıştır.
Ama sözlüğün üzerinde Tonguç’un adı yoktur. Bu sözlük, 1949’larda daha geniş bir şekilde hazırlanmış ve ilk fasikülleri ‘İş Eğitimi İlkelerine Göre Hazırlanmış Öğretmen Ansiklopedisi’ adı altında yayınlanmıştı.
Bu ansiklopedide Tonguç’un ve emek arkadaşlarının adı vardır. Ama üç sayı sonra ansiklopedi çıkmaz oldu. Tonguç’a ve Tonguç’un öncülük ettiği iş eğitimine bağlı Cumhuriyetçi, Halkçı eğitime karşı olan ve bu yıllarda güç kazanmış eğitim sağcıları, ansiklopedinin yayımlanmasını el altından durdurdular.
Bu yasağın Bilim, Sanat, Yazı Özgünlüğüne karşı işlenmiş bu suçun ruh bilimsel nedenlerini araştırmanın, yeni girdiğimiz devrimci Anayasa (1961) döneminde bazı öğretici yanları olacaktır.
Bu eğitim sağcılarının ruh bilimsel portrelerini anlamak için Tonguç’un gönül verdiği ‘İş Eğitimi ve İş Okulu’nun onun kitaplarından ve yazılarından çıkan anlamını açıklamaya çalışalım;
İş eğitimi ve iş okulu bir taıkm curnalcilerin yaymaya çalıştıkları dedikodulara örnekse, Sovyet Rusya’nın bulduğu bir eğitim ilkesi, bir okul temeli değildi.
Tonguç’ta bu ilkenin, bu okulun kaynağı, 1854-1932 yıllarında yaşamış bir büyük Alman eğitmeni olan Georg Kerschensteiner’dir. Eğitim gericilerinin ve curnalcilerinin merak edip de, Tonguc’un yayınladığı ‘İş ve Meslek Terbiyesi’, “Kerschensteiner’ kitaplarını başından sonuna okuduklarını sanmıyorum.
Eğitim sağcılarının ruh bilimsel yapılarının birinci özelliği işte bu bilgisizliktir. Yeni akımlara, yeni kitaplara kapanmış bu medrese boşluğudur.
Kerschensteiner eğitimde uygulamak istediği iş okuluyla, çocuklara en çok şunu vermek ister. Sağlam bir karakter (Anlıyoruz ki, iş okulunun eğitip şekillendirmek istediği insan curnalcıların dediği gibi Kominist yaratmak değil, karakter eğitiminin ürünlerini irade, sağlam yargı, duyarlılık ve kararda direnç yetilerinde topluyor.)
Ama, Kerschensteiner’in bir eğitmici olarak kesin ilkesi, kesin gözlemi şudur; “Oturarak ders dinlenilen okulda karakter eğitilemez.”
Öyle ise “Onun için okul çocuğuna hareket etmek, oynamak, deneyler yapmak, iş görmek imkan ve fırsatı verilmelidir. Bunu da ancak iş okulu sağlayabilir.”
İşte Tonguç’un gönül verdiği, Türk eğitimine aşılamaya çabaladığı ve Köy Enstitüleri’nde yerli-ulusal kaynaklarımızdan yararlanarak-uyuladığı ‘İş Eğitimi ve İş Okulu’nun özü budur. İş okulu tanımını da şöyle veriyor:
“Öğrencilerini etkin durumda bulunduran, eğitsel değerler taşıyan çeşitli işler yolu ile onların hem bedeni, hem zihni yetilerini geliştirmek amacı güden okul.”
Kerschensteiner, Münih okullarında iş eğitimini dener ve uygularken öğrenciyi etkinliğe götürecek şu çareleri okulun ana parçaları haline koymuştur.
-İşlikler
-Labaratuvarlar
-Dikiş derslikleri
-Mutfaklar
-Uygulama bahçeleri
Tonguç bu ilkelerden yola çıkarken, Cumhuriyet’in yaratıcı kuşaklarını eğitmek için Köy Enstitüleri’nin de işliklerle, uygulama bahçeleriyle, oyun alanlarıyla donatılmasını görmüştür.