İSRAFIN KUDURMUŞ HALİ ÇUKUROVA HAVA LİMANI

12 yıl kadar olmuştur.  Çukurova Havalimanı Projesi gündeme düştüğünde aklı eren, ileriyi gören, sektörü bilen, memleketini seven dostlarla görüştüm. Hiç biri de uygun görmedi.

Kestirmeden; Adanalı, Kozanlı, Ceyhanlı, Karataşlı, Saimbeylili, Fekeli, Aladağlılı, Tufanbeylili için zamandan ve yoldan ziyan demekti. Mersin ve Tarsus’un kârı ise en fazla on dakika kadar olacaktı. En yakın kent olan Tarsus’un o dönemdeki Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz bile itiraz etti. “Binlerce dönüm bereketli toprağın ziyan edilmesini doğru bulmuyorum” şeklinde konuştu.

Proje alanına kameramanımla gittim. Düm-düz tarlalar neredeyse yüzüyor. Su, yüzeye çok yakın. Diyebilirim ki, bereket kavramı somutlaşmış, oralara yapışmış. Beni asıl düşündüren kuşlardı. Çünkü alan Tuzla’nın yanı başındaydı. Akyatan, Yelkoma, Ağyatan ve Tuzla Kuş Cennetlerinin kanatlıları buralarda dolaşabilirdi. Bir ara bilinçdışı gökyüzüne baktım; kaz sürüsü, (V) şeklinde dizilmiş, mesut-mutlu geçiş yapıyordu. Kameramızı çevirttim. Orada bitmedi, başka başka kuşlar da yukarıdan protesto geçişi yapıyor gibiydiler. Dünya Havacılığında en tehlikeli olgulardan biri de uçağın kuşlarla temasıydı. Özellikle iri olanlarının motora girmesi büyük tehlike demekti. Kuşa vurmuş uçaklarda ciddi hasarlar görüldüğüne çok rastlanmıştı.

Yap-İşlet-Devret modeli ile yaptırılması düşünülüyordu. Yutarsanız, cebimizden para çıkmadan kocaman havaalanı sahibi olacaktık. But modelin ne halt olduğunu sonradan gördük; Küahya Zafer Havaalanı için devlet her yıl neredeyse bir havaalanı yatırımı kadar para ödemek zorunda kalıyor. Süre 2040 yılına kadar devam edecek ve bu gidişle 20, belki 25 havaalanı maliyeti müteahhit firmaya kuzu kuzu ödenecek. Köprülerde de aynı sıkıntı yaşanıyor ya. Uç, uçma; geç. Geçme, garati parası cebimizden çıkacak..

Allah yüzümüze baktı. İnşaat bir türlü yürümedi. Tekrar ihaleye çıkıldı, yine olmadı. Duyduk ki son yklenici de vaz geçmiş; “VARDIR BUNDA BİR HAYIR” dedim. Ardından ekledim: İnşallah tamamen vaz geçilir.

1937’den bu yana, 83 yıldır hizmet veren Adana Havaalanı meteorolojik nedenlerle bir gün bile sıkıntı vermemiş. Dünyada böylesi nadirdir. 1956’dan beri uluslararası uçuşa uygun. 30 Ekim 1993’ten bu yana da kesintisiz 24 saat her türlü hava trafiğine açık. Pistin 700 metre daha uzatılması sorun değildi o yıllarda. Sadece terminal ve bağlı hizmet binalarının iyileştirilmesi yeterli olabilirdi. Bugün de böyle.

O yıllarda Mersin parlamenterleri sırf Adana’yı bastırmak için veya bazılarının rant hesapları sonunda ortaya çıkan proje, mantıklı düşünüldüğünde, en az benim gözümde, İSRAFIN KUDURMUŞ

HALİDİR. Bölge vatandaşlarına eziyettir. Partisi ne olursa olsun, tüm milletvekillerimizin buna odaklanmasını beklemek hakkımız, tabii lutfedip yaparlarsa.

Buradaki fotoğrafı, Tuzla Kuş Cennetini ziyaretimde çektim. İlerideki yapı Çukurova Havalimanına ait. Bilmem başka söze gerek kalır mı?

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor