İŞSİZ GENÇ VE BİR MESAJ OKUYUN BAŞKANLAR !..

Adanalı Milli yüzücümüz Faruk Morkal ile Türkiye’nin ve Adana’nın  genel  durumu hakkında sohbet ediyorduk..  İsizliğin özellikle gençleri perişan ettiğini dile getiriyorduk. Masadaki cep telefonumu aldım, bir mesaj okudum.. Mesajda aynen şöyle deniliyordu;

“Nasılsın abim. Bir konu arzedecektim abim. Abim, yılbaşından sonra işçi ve güvenlik alımı olacak.B elediyeye bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Evin tek çocuğuyum. Babam vefat etti. Annem konuşma özürlü. Üniversite mezunuyum.”

Mesaja verdiğim cevap şöyle;

 “Gözüm, not alıyorum. Elimden geleni yapmaya çalışacağım emin olabilirsin”

 “Allah razı olsun abim. Allah gönlünüze göre versin abim. Gitmediğim yer kalmadı vallahi” diyor işsiz genç gönderdiği mesajda..

Telefon numarasını  istiyorum.. Gönderiyor mesajla..

Ramazan Şanıvar da Faruk Morkal’la sohbetimizde.. “Duygulandın Nevzat bey” diyor.. Aslında duygulanan sadece ben değildim, kendisi ve Faruk Morkal da duygulanmıştı..

Neden yazdım?

Duygulanan bir Belediye Başkanı bu gençle ilgilenir diye                 

Evet.. İşsiz genç ve bir mesaj.. Okuyun Başkanlar.. Eğer siz de duygulandıysanız, babası ölmüş, annesi konuşma özürlü, kendisi üniversite mezunu bu gence bir iş verin.. Telefon numarası bende var..

Belediyelerin Basın Büroları, Belediye Başkanları’nın tüm haberleri ya da yorumları okuma olanağı olmayabilir.. Lütfen bu yazıyı başkanınıza iletin, bu gence siz de yardımcı olun..

……

ÇGC VE GAZETECİLERİN

KONGRE GÜNÜ GELİYOR

Tam 44 yıl önceydi.. Mevc ut Adana Gazeteciler Cemiyeti, mesleki açıdan beklentimize karşılık veremiyordu.. Yani varlığı ile yokluğu tartışılır duruma gelmişti..

Merhum Alaeddin Kutlu, İskender Ayvalık, Aydın Remzi Yüreğir, Çoban Yurtçu, Refik Şölen gibi ağabeylerimizin öncülüğünde benim de aralarında bulunduğum “Yeni bir Gazeteciler Cemiyeti “ kurma çalışmaları başlattık..

  İyi de yaptık.. Merhum Çoban Yurtçu’nun kurucu başkanlığında Çukurova Gazeteciler Cemiyeti kısa sürede aktif duruma geldi.. Adana’nın merkezi yerinde  büyük bir lokal sahibi oldu.. Gazeteciler kimlik ve kişilik bulmaya çalıştı.. Her bayram çıkardığımız BAYRAM GAZETESİ ile büyük gelirler elde etmeye başladık.. Giderek büyüdük, Türkiye genelinde  konuşulur olduk..,

Arkadaşlarımız, daha başı dik dolaşmaya başladı.. Gazeteciliklerinin değerini, gördükleri ilgi ve alaka ile saygın bir mesleğin mensupları olduklarının farkına vardı..

Birbirimize sevgi ve saygıyla bağlıydık.. Aynı saygı ve sevgiyi kamuoyu ve Adana’yı yönetenlerden de görüyor, göğsümüzü gere gere habercilik yapıyorduk..

Bugün bir Çoban Yurtçu, Alaeddin Kutlu, Ahmet Remzi Yüreğir,  İskender Ayvalık gibi gazete temsilcileri yok aramızda.. Şimdiki temsilcilerden bazıları kendilerini Adana’nın söz sahibi gibi görmeye, çok güçlü olduğunu sanmaya başladılar. Oysa önce gazetelerinin, sonra kendilerinin saygınlığını bitirdiklerinin farkına bile varamadılar..

Dayak yiyen, hatta ayağına kurşun sıkılan gazeteciler oldu.. Arada mesafe kalmadı, sayigınlıklarını yitirdiler.. Bazıları Güvenlerini kaybettiler.. Dahası  bizim birikimlerimizi yok sayarak , yıllarca koruduğumuz mesleki saygınlığımız ayaklar altına aldılar..

 “Özel kalem Müdürü bayan ile bir Belediye Başkanı’nın Antalya’da sandal keyfi yaparken çekilen fotoğrafları kamuoyuna açıklayacağını” açıklayan sözde gazeteci, bu iddiasını ispat edemeyince özür dileme gereği bile duymuyor , ama bizim mesleki kurulumuz ÇGC  sesini çıkarmıyor, Disiplin Kurulunu devreye sokmuyor, bir kınama bile yapamıyor..

 “Vay pezevenk vay” diye bir başka sözde gazeteci manşet atıyor, Cemiyet’ten çıt çıkmıyor, Disiplin Kurulu’na sevkedilmiyor..

Bir sözde gazeteci,  yaptığı duygusal haberlerden dolayı ayağından kurşunlanıyor, cemiyet olayı araştırma gereği duymuyor.. Kamuoyunu bilgilendirmiyor..

Oysa, gazeteciler cemiyetinin asli görevi, bu mesleği icra edenlerin işlerini kolaylaştırmak, zorluklar karşısında gerekli mercilerle diyalogkurmak, hata yapanları ihtar veya ihraçla cezalandırmak olmalı..

Bunu neden yazma gereği duyduk?

Ocak ayı içerisinde ÇGC’nin kongresi olacak.. Bir kurucu üye olarak bir süreden beri kongrelere katılmıyorum.. Benimle aynı görüşü paylaşan arkadaşlarım ve ağabeylerimin bir kısmının da katılmadığını biliyorum..

Bizim ÇGC kongresine katılabilmemiz için kuruluş felsefesine dönmesi gerekiyor.. Yani; Gazetecilik ahlak ve mesleğini korumak.. Kurallara uymayan gazetecileri cemiyetten ihraç etmek, ya da sözlü veya yazılı uyarılarda bulunmak.. Mesleki açıdan toplantılar yaparak bilgilendirmek.  Haklarında açılan davalarla ilgili sözleşmeli avukat bulundurmak.. Onları kaderleriyle baş başa bırakmamak..

Kurucularından biri olduğum   ÇGC’nin kongresinin hiçbir kurulunda görev almayacağım, belirttiğim konularda taahhütte bulunmayan  her kim aday olursa olsun kongreye de katılmayacağım..

Çünkü GAZETECİYİM DEMEKTEN UTANIR DURUMA GELDİK

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor