“İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”
(HABER MERKEZİ)-TÜBAKKOM ve Adana Barosu Danıştay’ın, İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması talebini reddetmesine tepki gösterdi.
İstanbul Sözleşmesinin feshine yönelik Cumhurbaşkanı Kararının iptali için Yürütmenin Durdurulması istemli olarak Türkiye Barolar Birliği ve Barolarımız tarafından iptal davaları açılmış olup, davalı cevabı alınmasına ve 01.07.2021 tarihinde sözleşmeye taraf olma sıfatı sona erecek olmasına rağmen Danıştay 10. Dairesi tarafından Yürütmeyi Durdurma Kararı verilmemesi nedeniyle basın açıklaması yapıldı.
BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına 11.05.2021 tarihinde imzalanan ve 10.02.2012 tarihli, 2012/2816 sayılı Bakanlar kurulu kararıyla onaylanan “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşme’nin 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali için Türkiye Barolar Birliği, Baro Başkanlıkları Siyasi Partiler, Sivil toplum Kuruluşları, Dernekler tarafından iptal davaları açılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesini sunmuş olmasın rağmen Danıştay 10. Dairesi tarafından bugüne kadar Yürütmeyi Durdurma Kararı verilmemiştir. Davalının işleminin açıkça hukuka aykırı olması ve sözleşmenin tarafı olma sıfatının 01.07.2021 tarihinde sona erecek olması nedeniyle ileride telafisi güç ve imkânsız zararın oluşacağı açık olduğundan Danıştay 10.Dairesinin Yürütmeyi durdurma kararı vermemesi hukuka aykırılık oluşturmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuka aykırı bir şekilde çıkılmasına karşı açılan bu dava sadece ülkemiz açısından değil, insan hakları evrensel hukuk kurallarına uyulması konusunda örnek teşkil edeceği için tüm ülkeler için de önem arz etmektedir.
Bu nedenle Danıştay 10.Dairesini kadına karsı şiddeti insan hakkı ihlali olarak kabul eden, temel bir insan hakkı sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesinin feshine ilişkin hukuki dayanaktan yoksun Cumhurbaşkanı Kararı hakkında derhal yürütmeyi durdurma kararı vermesi için görev ve sorumluluğa davet ediyoruz.