KABUS GİBİ GECE

Dün gece benim için gerçekten kabus gibi geçti.. Önce merhum Nihat Geven’in kardeşi Muharrem Geven aradı, “Başımız sağ olsun Adana Demirspor kalecisi Atilla Ünalan vefat etti” dedi.. Arkasından Ramazan Menoğlu aradı, Hayriye Kara’nın kızı Meral’in hayata veda ettiğinin haberini verdi.

Gerçekten kabus gibi bir geceydi sabaha kadar uyuyamadım.. Zaman Zaman Ahmet’i anmak için sosyal medyada fotoğraflarını kullanıyordum. Saygı değer, eski mesai arkadaşım Hayriye Kara’nın şu sözlerini hatırladım;

“Nevzat bey, Ahmet’in fotoğraflarını sosyal medyada kullanma, çocuklarım babalarının fotoğrafını gördükçe çok üzülüyor” dedi

O günden sonra bir daha Ahmet’in fotoğrafını kullanmadım, ama hiçbir zaman aklımdan çıkarmadım.

Biz Hayriye ile Yeni Adana gazetesinde birlikte çalıştık. Sonra ben Milliyet Gazetesine, Hayriye Tercüman Gazetesine geçtik. Ahmet ile Hayriye Tercüman’da birlikte çalıştılar, tanıştılar, hayatlarını birleştirdiler, mutlu oldular, çocukları olmuştu. Ahmet çok güler yüzlü bir arkadaşımızdı, Hayriye ise çok ağır başlı biriydi..

Ya Adana Demirspor’un kalecisi Atilla Ünalan.. Rahatsızdı, sık sık arıyor, halini hatırını soruyordum, sağlık sorunu giderek artıyordu.. Her telefon görüşmemizde “Bir türlü bir araya gelemedik” diyordu, oysa ben görüşmeyi çok istiyordum ama “Bacakları kesilmiş bir Atilla Ünalan”la karşılaşmak, o babayiğit , mert adamı bacakları kesilmiş halde görmek istemiyordum..

Gece yarısı Milliyet Gazetesi’nin spor yazarı merhum Nihat Geven’in kardeşi Muharrem Geven aradı, “Nevzatçığım sana acı haberim var” dedi, Atilla abinin vefat ettiği haberini verdi.

Sabaha kadar uyuyamadım. İki değerli insanı kaybetmiştim, nasıl uyuyabilirdim. Geçmiş yıllar film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti, o güzel, mutlu günleri hatırladım..

Mekanınız cennet olsun Atilla abi, Meral kardeşim..

HAYAT BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ!

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor