Konuşmacılardan Delal Özbeyi, “2024 yılının ilk altı ayında 205 kadın cinayeti işlendi. Tam 117 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Katledilen kadınların failleri aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen, 6284 sayılı yasayı kaldırmak isteyen, cezasızlık politikasını benimseyen ve ötenazi adı altında sokaktaki canlarımızı katletmek isteyenlerdir. Bizler tüm bu saldırıların yürütücüsü olan iktidara rağmen 6284 sayılı yasadan da, 5119 sayılı yasadan da vazgeçmiyoruz. 6284 sayılı yasa ve 5119 sayılı yasa tüm eksiklerine rağmen bizimdir. Bu yasalardaki kazanılmış haklarımızı gasp etmelerine izin vermeyeceğiz.” dedi.
(HABER MERKEZİ)-Demokrasi içi Kadınlar Grubu, Adana Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaparak isyanda olduklarını, kazanılmış haklarının gasp edildiğini belirterek haklarının verilmesini istediler.
Polisin, Adana Büyükşehir Belediyesi önünde geniş bir güvenlik çemberi oluşturmasının da dikkat çektiği toplantıda açıklamalarda bulunan Delal Özbeyi, “Kadınlar için, hayvanlar için, ekoloji için kayyumlara ve hak gasplarına karşı isyandayız, sokaklardayız” dedi.
Delal Özbeyi, açıklamasında daha sonra şunları söyledi;
Bizler bir gece ansızın kazanılmış hakkımız olan İstanbul Sözleşmesinden hukuksuz bir şekilde çekilen, her fırsatta 6284 sayılı yasayı hedef alıp kaldırmak isteyen, her gün şiddet gören, katledilen kadınların faillerini cezasızlık politikası ile ödüllendiren, 9. Yargı paketinde Anayasa Mahkemesi kararı ile kaldırılan Medeni Kanunun 187. maddesiyle kazanılmış hakkımız olan soyadımızı elimizden almak isteyen, uyutulma adı altında sokaktaki canlarımızın katledilmesi için uğraşan tek adam rejiminin 3 Haziran’da da halkın iradesini hiçe sayarak gerçekleştirdiği kayyum atamasına karşı bir araya gelen Demokrasi İçin Kadınlarız.
2024 yılının ilk altı ayında 205 kadın cinayeti işlendi. Tam 117 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Katledilen kadınların failleri aynı zamanda İstanbul Sözleşmesinden çekilen, 6284 sayılı yasayı kaldırmak isteyen, cezasızlık politikasını benimseyen ve ötenazi adı altında sokaktaki canlarımızı katletmek isteyenlerdir. Bizler tüm bu saldırıların yürütücüsü olan iktidara rağmen 6284 sayılı yasadan da, 5119 sayılı yasadan da vazgeçmiyoruz. 6284 sayılı yasa ve 5119 sayılı yasa tüm eksiklerine rağmen bizimdir. Bu yasalardaki kazanılmış haklarımızı gasp etmelerine izin vermeyeceğiz.
Bugün bu açıklamamızı Adana Büyükşehir Belediyesi önünde seçilen belediyelerimize sahip çıkmak adına gerçekleştiriyoruz. Seçimle kaybettikleri Hakkari belediyesine kayyum atayanların yarın Adana Büyükşehir Belediyesine de kayyum atayamaması için buradayız.
Geçtiğimiz dönemlerde de anti-demokratik bir uygulama olarak gerçekleştirilen kayyum atamalarından da biliyoruz ki bu irade gaspı yalnızca seçimlerde kaybedileni anti demokratik biçimde gasp etmeye çalışmak değildir. Bu aynı zamanda eş başkanlık sistemine karşı yapılan bir darbedir. Eş başkanlık sistemini kabul etmeyenler bugün meclisi yok hükmünde sayıp halkın iradesini gasp etmektedirler.
Bizler kayyumun nihai amaçlarından birinin eş başkanlık sistemini yok saymak olduğunu, kayyum yönetimi altında kapatılan kadın yaşam merkezlerinden, kadına yönelik şiddet destek hattından, kadın akademilerinden ve kapatılan kadın sığınaklarının erkek kahvelerine çevrilmesinden biliyoruz. Kadınların sosyal-siyasal kısacası hayatın her alanında aktif olmasından korkan iktidarın atadığı kayyımlar, kapatılan kadın yaşam merkezleri yerine kadınlara anneliği ve erkeğe tabi ataerkil sistemin makul kadınlığını öğreten kurslar açarak kadınların elde ettiği kazanımları yok etmeye çalışmakta ve kadınları ataerkil sistemin içerisinde ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddete mahkum etmek istemektedir.
Halkın iradesini tanımayan, en temel demokratik hak olan seçme ve seçilme hakkını tanımayan, kadınları sosyal, siyasal hayatın dışında tutan ve kadınları ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddete mahkum eden kayyum yönetimini ve kayyum yönetiminin kadın düşmanı politikalarını kabul etmiyoruz. Halkın iradesini gasp eden iktidar seçimle alamadığı yerlere kayyum atama politikasından vazgeçmelidir.
Buradan bir kez daha iktidara ve yandaşlarına sesleniyoruz. Kayyum adı altında irademizi gasp etmenize, kadın kazanılmalarını yok etmenize izin vermeyeceğiz. Tüm kadınları haklarımız ve hayatlarımız için örgütlenmeye, mücadeleye çağırıyoruz.”
