KAN – AL İSTANBUL KAN TAHLİLİ LAZIM

Eyyy Koca İstanbul!.. Sen de uğraş, yolunu bul!..

“Kanal İstanbul” diyorlar… Göz dikmiş, uzak uzak diyarlar…

Kapatmışlar arsaları, toplamak için parsaları…

Katar Emiri’nin annesi; vebal almayalım, namalum seciyesi… Dönümlerce arsayı bir çırpıda kapatmış, toplamış tapuları, bir de üstüne yatmış…

“Kanal İstanbul” derken, karışıyor kafalar; şaşkın şaşkın bakıyor hesaptan anlayanlar… Güya kanal her sene milyarlar kazanacak, yatırılan para ne ki, sonra dolar yağacak… Gel gelelim soruyorlar, “Beleş boğaz dururken, gemi para verir mi, Marmara’ya geçerken?”

Enayi mi elalem, neden versin parayı? Gerekirse üç beş saat durup bekler sırayı…

KANAL DEĞİL, KAN AL!..

Şimdi eğri oturup doğru konuşma zamanı; bırakalım da buna, karar versin uzmanı… “Kanal İstanbul” dursun, “Kan Al İstanbul”  olsun. İstanbullu kan alsın, bir güzel tahlil yapsın. Mesela, nedir Montrö yüzdesi, ve nasıl çıkar  Rus’un sesi… Mesela finansmanı, rakam çıldırtır insanı. Yok olacakmış hem Terkos ve hem de Sazlıdere;  su sıkıntı olurmuş, kadere bak, kadere…

Kan Al İstanbul, kan al ve tahlil et!.. Bak nedenmiş bu inat ve bunca yoğun gayret!..  Ufukta varsa şayet şu “Yap-İşlet”  modeli; köprülere,yollara verilene ne demeli?.. İstersen Şehir hastanelerine bak; belli ki cebimizden dünya para akacak!..

“Çatlasan da, patlasan da” demişti Sayın Bakan; Kanal şöyle dursun da, bu sözler yürek yakan… Uzmanlar kırk nedenle, kanala karşı durmuş; bunu duyan Katarlı, sinirinden kudurmuş.

Kan Al İstanbul Kan Al, al da bir tahlil yaptır, gerçekleri bulmak, inan büyük sevaptır. 416 mera, feda edilecekmiş; ekim-dikim alanları, kanala gidecekmiş.

Sanki hiç sorun yok, hazine dolu para, o nedenle varılmış bu pahalı karara… Memlekette işsiz yok, hatta işçi açığı var; belki çare olacak, Suriyeli milyonlar… Emekliler lord gibi, gününü gün ediyor, sıkıldığı her anda, dış geziye gidiyor. Asgari ücretliler doymuyor tasarrufa, o kadar çok ki para, saçıyor dört etrafa… Esnaf dersen şımarmış, işler iyi gidiyor; hangisine sorarsan, “Kazanç çok iyi” diyor… Çiftçilere gelince, sevinçten uçuyorlar, gübre bol, petrol ucuz, ekmeye doymuyorlar.   Besiciler dört köşe olmuş, uçuyor zevkten; çuvalla para gelir, hem etten hem de sütten.

Kan Al İstanbul, kan al; al da gör hakikati; anlamaya çalış ki, nedir kanal hikmeti Bak bakalım bu kanda ne imiş bulunanlar; neden bu yana dönmüş, Kuveytli kodamanlar…

Kan Al İstanbul kan al, gör, ne kadar LDL; artar mı eksilir mi, şu hayırlı HDL.  Kanal İstanbul acaba, yapılabilecek mi; yoksa yeni sözlerle, gündemden düşecek mi? İmamoğlu pek durup “Asla yaptırmam” diyor, sözün doğrusu bu halk ardı sıra yürüyor.  Sade İstanbul değil, ülke de odaklandı; çılgın projelerden, belli ki çok usandı. Geçmediği köprüye para vermek kolay mı; yoksa bu söylentiler, aklımızla alay mı? Şehir hastaneleri, bütçeyi sarsacakmış, o açık meblağlar da, bizlerden çıkacakmış.

Kan Al İstanbul, kan al; kan al güzel Türkiye; incele gör bakalım, bu kanal sözü niye!.. Ata sözü diyor ki, “Yenirse bu tür hurmalar, en sonunda insanı, fena hale tırmalar.”

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Spor