KÂNUN-U EVVEL MEĞER ARALIK’IN ESKİ ADIYMIŞ

Annem “Birinci Kânun”, babaannem “Kânun-u evvel” derdi de hiçbir şey anlamazdım. Büyüdüm, mektepli oldum. Ortaokul öğrencisiyken her iki ifadenin de Aralık anlamında kullanıldığını öğrendim. Ocak ayına da “İkinci Kânun” ya da “Kânun-u sani” deniliyormuş. Biraz daha büyüdüm; bu kez de “Kânun” nedir diye merak ettim. Süryanice’de ocak, fırın anlamına geliyormuş. Mantıklı; kışın bu en şiddetli aylarında ısınmak herhalde karın doyurmak kadar önemliydi. Her iki ay da “otuziki dişe trampet çaldırdığına” göre ikisi de kânun ayı oluyor. Birbirinden ayırmak için de birinci ve ikinci diye isimlendirmişler. 10 Ocak 1945 günü kabul edilip 15 Ocak’ta yürürlüğe giren yasa ile, eski ay isimleri değiştirildiğinde, birincisi Aralık, ikincisi de Ocak olmuş. Aralık ismi de, birbirini takip eden iki yılın arasındaki ay olmasından kaynaklanmış besbelli.
Kullandığımız takvime göre yılın 12’nci ayı olduğu gibi aynı zamanda 31 çeken 7 ayın da sonuncusu. İzninizle, Aralık ayı’nı hava koşulları yönünden Adana özelinde ve 1929-2018 arasında tutulmuş 89 yıllık kayıtlar üzerinden inceleyelim.
Adana’da Aralık ayının ortalama sıcaklığı 11,2 derece. Ortalama en yüksek sıcaklık: 16,7 derece olarak hesaplanmış. Bu 89 yıllık süre içinde 30,2 derece olan en yüksek sıcaklık 3 Aralık 2010’da ölçülmüş.
En düşük sıcaklık ortalaması 6,9 derece hesaplanmışken, 89 yıl içindeki en soğuk gün 19 Aralık 1953’te yaşanmış: SIFIRIN ALTINDA 4,4 derece.
Ay içinde güneşle 4 gün, 9 saat, 36 dakika görüşebiliyoruz, tabii ki bu da 89 yılın ortalaması. Bir metrekareye düşen yağış ortalaması da 121 kilo 200 gram. Şunu da belirtmek gerekir; Adana’nın toplam yağış miktarı 647,5 kilo. Bundan 60 yıl kadar 720-740 kilo olarak biliyorduk. O bilgi de doğruydu. Demek ki küresel ısınma yakamızdan fena halde tutmuş. Halâ HES yaptırırsak, halâ yetişmiş ağaçları yok etmeyi sürdürürsek, bu rakam hızla düşmeyi sürdürecek.
Diğerlerinde olur da, Aralık’ta olmaz mı? Olur elbette; bakınız, hangi fırtınalar esecek:4 Aralık’ta 2 gün boyunca adı konulmamış garip fırtına var. 10 Aralık’taki fırtına adına yakışır sertlikte, “Karakış Fırtınası”. 15 Aralık’ta başlayan 3 günlük fırtınaya da, bence şiddetinden dolayı korkup isim verememişler. Aynı fırtına, 2 gün dinlendikten sonra, yani 20 Aralık’ta br daha gelip 2 gün boyunca sallarmış ortalığı. Seneyi, 21 Aralık günü, Gündönümü Fırtınası kapatırmış ki, aynı gün en uzun gece ile en kısa gündüzün yaşandığını biliriz.
Duymuş ya da okumuş olduğunuza inanırım. Zemheri’yi diyorum. Karakış’ın en kafir dönemine verilen isim. Sözcük, Arapça’dan gelir. 22 Aralık’ta başlar, 31 Ocak’ta sona erer. Ayrıca, “Erbain Günleri” olarak bilinir. Eskiden kullandığımız blok takvimlerde Erbain Günleri de yazılırdı. Arapça, “Kırk” demektir. Zaten 22 Aralık ile 31 Ocak arası da kırk gündür.
Allah, bu Aralık ile sonrasında askerin, işsizin, emeklinin, asgari ücretlinin ve hastaların yardımcısı olsun. Memleketin A’sına saldıran ve saldırtanlara cezalarını versin.