Halkların Demokratik Partisi Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, gazetemize yaptığı açıklamalarda gündemdeki konuları değerlendirdi. Başkan Karakış, ‘’HDP seçmeni dışında kalan seçmenlerin önemli bir kısmını manipülasyona açık bir seçmen kitlesi olarak değerlendiriyoruz. İktidarın, medyanın ve milliyetçi söylemlerin etkisi altındalar. Ancak okuyup araştıran ve HDP’yi biraz daha yakından takip eden seçmen kitlesinde bu önyargı ortadan kalkıyor ve yerini sempatiye bırakıyor’’ dedi.
RÖPORTAJ : Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Halkların Demokratik Partisi Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, gündeme ki konularla ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Tutuklanan milletvekillerinin, illegal organlarla bağlantılandırıldığını ve bunun iktidar söylemleriyle gerçekleştiğini ileri süren Karakış, yasada karşılığı olmayan kanunsuzluk örneği yaşandığını savundu. Başkan Karakış, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan her vatandaşa ulaşmaya çalışan siyasi bir yapı olduklarını belirterek, erken seçimin tartışıldığı şu günlerde ‘Her kesimin oyuna talibiz’ dedi. İşte Karakış’ın açıklamaları…
Hakkari Milletvekili Leyla Güven ile Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları’nın vekilliklerinin düşürülüp tutuklanmaları konusunda yorumunuz nedir?
Partimiz, Türkiye’nin demokratik gelişiminin lokomotif gücüdür. Mevcut iktidarın ise demokrasiyle ilgili, hukukla ilgili ve anayasa ile ilgili çok ciddi problemleri var. Haliyle, bu lokomotifi işlevsiz hale getirmek için her türlü hileli yola başvurmaktadırlar. Anayasayı tanımayan, kanunu tanımayan, KHK’lar ile yasaklarla ve OHAL’ler ile devleti idame ettirmeye çalışan bir pozisyondalar. Buna en ciddi karşı koyuşu gerçekleştiren de HDP’nin kendisidir. Dolayısıyla, partimiz; iktidarın gerçekleştirmek istediği politikalar karşısında çok ciddi bir engeldir. Bu engeli ortadan kaldırmak istiyorlar. Aktif çalışanlarımızı baskınlarla gözaltına aldırıp, tutuklatarak işlevsizleştiriyorlar. Bunun en makro seviyesi de milletvekillerimizin görevden alınmasıdır. Yasada hiç bir karşılığı olmayan, tam bir kanunsuzluk örneğidir. Bugün öyle bir hale geldik ki, Twitter ile yasa belirleme, yasak koyma noktasındayız. Oysa, devletin bir adabı, bir meziyeti vardır. Aynı şekilde devlet adamının da bir meziyeti ve adabı olması gerekiyor. Ama Türkiye, her geçen gün bu durumdan uzaklaşır pozisyona gelmiştir.
Milletvekillerinin ceza almalarına neden olan suçlamalar hakkında neler söylemek istersiniz?
Alabildiğine demokratik olan bir şey, yarın iktidarın basit bir söylemiyle kanun dışı olabiliyor. Haliyle vekillerimizin yapmış oldukları demokratik çalışmalar, iktidarın söylemleriyle terörize edildi, illegal organlarla bağlantıları kurulmaya çalışıldı. Bundan hareketler de vekillerimize ceza verildi. Üzgün ve tepkiliyiz.
Tepkinizi nasıl dile getireceksiniz?
Basın açıklamaları ile kınama ve protestolarımızı gerçekleştirdik. Eylemlerimiz meşru platformlarda devam edecek. Ayrıca, bizim Edirne ve Hakkari üzerinden Ankara’ya doğru bir yürüyüş kolumuz olacak. 18 Haziran’da Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar’ın da içinde yer aldığı Hakkari heyeti Adana’ya ulaşacak. İçeriği henüz netleşmeyen iki günlük bir programımız olacak.
CHP yürüyüşe destek vermeyeceğini açıklamıştı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP’nin muhalefetini yetersiz görüyoruz. Sonuçta, Erdoğan iktidarının Türkiye’nin başına nasıl bela olduğunu en çok CHP’nin kendisi görüyor. Söz konusu Kürtler ve HDP olduğu zaman, her nedense başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP grubu çok daha temkinli yaklaşmaya çalışıyor. Benzer yürüyüşü Kılıçdaroğlu’nun kendisi yaptı ve HDP ona tam destek verdi. İktidar dışındaki bütün partilerin ve muhalefet gruplarının bir arada olması gerektiği kanısındayım. Çünkü AKP ve Erdoğan’ın öngördüğü siyaset, Türkiye’yi karanlık bir bataklığa doğru sürüklüyor. Eskiden Kasımpaşa siyaseti derdik, şimdi Milli Maçolukla karşı karşıyayız. Bu davranış Türkiye’nin bütününe yayılmak isteniyor. Buna, hep birlikte karşı koymamız gerekiyor. HDP bunu yapacak ve yapmaya devam edecek. Gönül isterdi ki diğer muhalif partiler ve yeni kurulan partilerde HDP ile birlikte hareket etsinler.
Çünkü, HDP iktidarın yorumladığı gibi bir parti değil. Program tüzüğümüz ortada. HDP’ye verip veriştirenler, taşlayanlar, günah keçisi görenler lütfen program tüzüğünü okusun; eylem-etkinliklerine baksın, beyanlarını dinlesin ve ondan sonra HDP’yi tanımlamaya çalışsın. HDP; demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlüğünü savunan, herkes için adalet, herkes için hukuk diyen bir partidir. Evrensel hukuk ilkelerini esas alıp, bunu Türkiye’ye hakim kılmaya çalışıyoruz. Türkiye’de inançlar sorunu var, halklar sorunu var, etnik sorunlar var, ekolojik sorunlar var… Biz Türkiye’nin sorunsallığı ile ilgili bütün konulara temas ediyoruz ve bu sorunları merkeze koyup çözmeye çalışıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan her vatandaşa ulaşmaya çalışan bir siyasi partiyiz. Buna rağmen, sanki sadece Kürt seçmene hitap eden bir parti gibi algılanıyoruz. Türkiye’nin sorunsallığının merkezinde Kürtler olması nedeniyle, bu sorunla ciddi anlamda ilgilendiğimiz için böyle sanılıyor. Oysa her vatandaşın sorununu çözmeye talibiz ve her kesimden partimiz mevcut.
Seçmen olmayanlarınızın bakış açısı nasıl. Onlarla istişarede bulunuyor musunuz?
HDP seçmeni dışında kalan seçmenlerin önemli bir kısmını manipülasyona açık bir seçmen kitlesi olarak değerlendiriyoruz. İktidarın, medyanın ve milliyetçi söylemlerin etkisi altındalar. Ancak okuyup araştıran ve HDP’yi biraz daha yakından takip eden seçmen kitlesinde bu önyargı ortadan kalkıyor ve yerini sempatiye bırakıyor. Eskiden muhalefet yaparak iktidarı demokratikleştirme gibi bir hedefimiz vardı. Bunun yetersiz olduğu kanısına vardık ve şimdi iktidarı hedefliyoruz.
İYİ Parti ile ilişkileriniz ne durumda?
CHP’nin tek başına İYİ Parti ile hareket etmesinden rahatsızız. Kaçak dövüşmenin bir anlamı yok. HDP’ye uygulanan yanlış algıyı kırmak yerine neden bu algının etkisinde kalıyorsun? HDP’yi anlamak isteyen, yanaşmak isteyen çok ciddi bir kesim var. Demokratik gelişim olacaksa, bunu gizlemenin bir anlamı olmayacağı kanısındayım. Yetersiz de olsa, gizli de olsa, dolaylı da olsa son seçimlerde kurmuş olduğumuz dirsek temasının ciddi meyveleri alındı. Ve parti tabanlarında da ciddi bir memnuniyet konusu. Artık bunun adının da konması gerekiyor. Birleşmeli ve ortak hareket etmeliyiz.
Dirsek teması kapsamında Adana’da ki belediyelerle ortak çalışmalarınız var mı?
Belediye hizmetlerinin varoş semtlere daha sağlıklı ve hızlı ulaşması için kendilerine aktardığımız durumlar oluyor. Sağolsun onlar da belediyecilik anlayışıyla hareket edip hizmet politikası uyguluyorlar. Belediye imkanlarından özel olarak faydalandırıldığımız gibi spekülasyonlar çıkaranlar, bugün seslerini çıkaramıyorlar. En basitinden seçimlerden önce ASKİ yönetiminin partililerimize verileceği iddia edilmişti. Hatta bende bu dedikoduları duyduğumda eş başkan değildim ve istihdam edilebileceğim umuduyla sevinmiştim. Ama ne tek bir istihdam edilen olmadığı gibi, ne de tek bir ihale bizim çevremize verilmedi.
Erken seçim konuşulmaya başladı. Teşkilat olarak hazır hissediyor musunuz?
Bizim perspektifimiz her an seçim olabileceğine dönüktür. HDP olarak her zaman seçimlere hazırlıklıyız. Türkiye genel seçim atmosferine doğru ilerliyor. Bizler de ön hazırlık içerisindeyiz.
Bu sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim
