KARALAR DUYSAYDI

Ünü ülke sınırlarını da aşan Adana Portakal Çiçeği Karnavalı geçen her tekrarda görkem ve yönetimiyle çıtayı yükseltmekte. Geçtiğimiz yıl uçak biletlerinin fiyatı normal düzeyin üç katı artmışken bile akın akın konuk geldiğini unutamayız.

Geçen yıl, programda yokken, Seyhan Nehrini coşturup kışkırtan bir su gösterisine tanık olduk. Birbirinden süslü yirmi kadar teknenin Merkez Park boyunca yaptığı geçit, izleyicileri hayran bırakmıştı. Bu beklenmedik fakat renkli programı, halen Hollanda’da yaşayan Adana Kızı Güniz Çulcu planlamıştı. Sayın Valimizden aldığı güç ve cesaretle henüz seçilmiş ve makamına bile oturmamış Sayın Zeydan Karalar’a da koşarak baş vurmuştu. Ana tema, önümüzdeki birkaç yıl içinde tüm dünyayı tehdit edecek olan su kıtlığına en zarif ve en etkin yolla dikkatleri çekmekti. Çiçeği burnunda Başkan da, makamına oturmamış olmasına karşın, projeyi beğenmiş ve o koşullarda verilebilecek desteği vaat etmişti. Birkaç personel, birkaç araç-gereç ve flama-bayrak gibi zaten karnaval için hazırlanmış ögelerle, üç-beş günlük hazırlıktan sonra o inanılmaz güzellikler ortaya konulabildi.

Aynı gösteriler için bu yıl çok daha etkin sonuçlara yönelik ön hazırlıklar yapılıyor. Büyükşehir Belediyemiz, çalışmalara katılan Adana sevdalılarından oluşmuş ekiple belediye arasındaki iletişim ve koordinasyon için bir Daire Başkanını görevlendirmiş. Zaten ekibin istekleri bir sergilik fotoğraf ve sehpası, birkaç afiş-flama, tanıtım broşürü gibi böyle bir etkinlikte hesaba bile alınamayacak düşük maliyetli şeyler. Pek çok kalemi da dışarıdan bulunan sponsorlara karşılatabilecekler. Sağolsunlar, bürokratlar da bu istekleri tereddütsüz kabul etmişler. İşin mimarı ve koordinatörü Güniz Çulcu, şimdiye dek Hollanda’dan takip ettiği çalışmalarda son rötüşleri yapmak üzere birkaç gün içinde gelecek. Yanında, Hollanda’da 20 yıldır yapıla gelen gösterilerdeki deneyimlere dayanarak Çulcu’ya destek veren eşi Marcel Van Cres’in de danışman ve yarışma jürisini yönetmek üzere olmasını istiyor. İşte tam burada zincir dişliden çıkıyor ve Amsterdam-Adana gidiş-dönüş iki bilet mesele oluyor.

Göllerimizin toplam yüzeyi son birkaç yılda yüzde 40 küçülmüş. Ben yazmaya başladığımda Adana’da dereleri besleyen binin üstünde pınar vardı. Şimdi yüz kadar sayabilirsek “Domino!” diyeceğim. Suda tasarrufu bilmiyor, sadece ASKİ faturalarından şikayetçi oluyoruz. Bilim adamları, 20 yıl sonra adam başı günde 25 litre su ile idare etek zorunda kalacağımızı açıklıyor. Şaka etmediklerinden eminim. Koskoca Aral Gölü’nün nasıl kuruduğuna içim yanarak bizzat tanık oldum. Canım Meke Gölü üç yıl önce bataklığa dönüştü. Tarihte sularıyla isimlendirilmiş Adana’mızın ülke bazında bu alanda öncülüğü yadsınmamalı. Belediyemiz, etkinlikten alınacak görüntülerle başta kent sergileri olmak üzere pek çok platformda çok daha vurucu ama aynı zamanda zevkli sunumlar yapabilecektir.

Bu koşullar altında, karnavala gök kuşağı olabilecek kadar renkli bir etkinliğin iki bilet yüzünden yara almasına gönüller razı olmaz. Eminim, Sayın Karalar duymuş olsaydı, konu çoktan halledilmiş olurdu. Aslında, bu iş en başından tek bacağa oturtularak hata yapılmış bence. ASKİ, mutlaka iknci ayak olarak programda yer almalıydı.  Belki yüze yüze kuyruk sayılacak bilete dayanan noktada, Sayın Karalar’ın tercihiyle ASKİ de devreye girer. Etkinlik mimarlarının hazırlamakta olduğu broşürdeki logo ile geçen yıl etkinliğinden bir fotoğrafla, konuyu Başkan Karalar’ın takdirlerine, fakat ümitle havale ediyorum.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor