KARALAR KENDİ İSTESEYDİ BÖYLE REKLAM YAPAMAZDI

Allah insana şans verdi mi verirmiş demek ki.. Öyle badireler vardır ki, bir süre sonra o badirenin ne denli büyük şans olduğu anlaşılır. Geçtiğimiz Cuma günü Büyükşehir Başkanlık makamındaki eşyanın icra yoluyla kaldırılması da öyle oldu. İçtenlikle ve tam bir inançla söylüyorum, Sayın Karalar isteseydi bile böylesine etkili ve kalıcı bir reklam yapamazdı. Karalar’ı sıkıştırmaya çalışan irade, her kim ya da kimlere aitse, bu atılımlarıyla namluyu kendilerine çevirmiş oldu.

AMAÇ ÜZÜM YEMEK DEĞİLMİŞ BESBELLİ

Ben burada İcra Dairesinin uygulamasının da tartışılması gerektiğine inanıyorum. Başkanın ifadesine göre, taaa Sözlü zamanından kalma 10 milyon dolaylarındaki borç anlaşmaya bağlanmış. Bugüne kadar da 6 Milyon ödenmiş. Belediye, ödemeyi sürdürüyor. Bu arada aynı müteahhit seçimden sonra da işi devam ettirdiği için 2 Milyona yakın yeni fatura kesiyor. Olasıdır ki, haciz bu yeni faturadan dolayı gelmiştir. Nasıl gelirse gelsin, ortada hukuki bir sonuç var. Ödenmeyen borca karşılık mal kaldırma. Mal niye kaldırılır; satılarak alacağın tahsili için kaldırılır. Buraya kadar tamam…

Cuma günkü eylemde alacak tahsiline yönelik amaç göremiyorum. Başkanlık odasındaki iki masa ve sehpa ile kanepeleri baştan yaptırsanız 100 bin Lira tutmaz. Bu haliyle 20 bin Liraya ya satılır, ya satılamaz ki, bu kadar meblağ icra masrafları ile Avukat Parası, araç gderii, yükleme ve yed-di emin kirasını karşılarsa iyi.  Halbuki belediyenin araçları var. Hukuki durumu bilemem;  makul olan icra memurunun “Alacağı karşılamaz, belediyede mevcut başka değerlere bakalım” demesiyd belki de. Hadi memur demedi, haczi yöneten Avukat da, demek ki alacağın kurtarılması için değil, tamamen farklı bir amaçla ve özellikle makamı tercih etmiş olmalı.

MAKAM BAŞKANLAR’IN DEĞİL, ADANALININDIR

Merhum Demirel’in pek sık kullandığı ve aslında son derece önemli olan söyleme göre “Mahkeme Kadıya Mülk Değil”. Eşyası kaldırılan makam da başkanların değil, Adanalılarındır. Yapılan eylemle, Adana’ya ve Adanalıya ağır hakaret edilmiş anlamı çıkarılabilir. Eylemin yazılı ve görsel basındaki yankıları bu görüşümüzün açık kanıtı oldu.

ALACAKLI’NIN 5 YIL  HAPİS CEZASI VAR

Haczi isteyen Müteahhidin Ceyhan’daki bir dava sonucunda Başkan Sözlüyle birlikte İhaleye Fesat Karıştırma ve Rüşvetten dolayı 5 yıl hapse mahkum edildiğini öğrendik. Dosya İstinaf Mahkemesine gitmiş. İstinaf hükmü az görerek arttırılması istemiyle yerel mahkemeye iade etmiş. Hukuku bilenler, dosyanın uzun süredir beklemekte olmasını pek normal karşılamıyor ama tabii yargının değer yargılarını tartışmak haddimizi aşar.

BAŞKANA  BÜYÜK İKRAMİYE  VURDU

Zeydan Karalar’ın bu kadar şanslı olabileceğini düşünemezdim. Musibet gibi başlatılan eylem, sonunda büyük lütuf oldu. Boşaltılmış odada bağdaş kurup otururken ve ardından köy kıraathanelerdekine benzeyen masa başındaki fotoğraflarıyla kazandığı primin haddi, hesabı yok. Adanalı bunu unutmayacaktır. Partili, partisiz her hemşehrimiz, kendine ait makamın emanetçisini mağdur vaziyette gördüğü için Karalar’ı çok daha sempatik görecek. Kaldı ki, Başkan bu münasebetle nasıl bir belediye alıp olumlu yönde ne denli adımlar atabildiğini hafızalarda kalacak şekilde anlatma fırsatını da kullanabildi. Bunu ilk fark edenlerden biri sanırım AKP’nin Genç İl Başkanı Mehmet Ay oldu ve altı doldurulmamış bir görüşle ve asla gerçekleşmeyeceğini bile bile Karalar’ın istifasını istedi. Dedik ya, namlu ters döndü.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor