“KASIM AYININ İLK 3 HAFTASINDA 750’DEN FAZLA KİŞİ GIDA ZEHİRLENMESİ İLE KARŞI KARŞIYA KALDI”

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Şehmus Alparslan basın açıklamasına şöyle devam etti; “Gıda zehirlenmesi vakalarının son günlerde artması, Türkiye’de gıda güvenliğinin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu yıl sadece Kasım ayının ilk 3 haftasında 750’den fazla yurttaşımızın gıda zehirlenmesi ile karşı karşıya kaldığı kayıt altına alınmıştır. Tüm bunların altında yatan temel neden ise ülkemizde Gıda Güvenliği ilkelerine tam olarak uyulmamasıdır.”
HABER: ALİ AKILLI
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, gıda zehirlenmeleriyle ilgili basın açıklaması yaptı. GMO Adana Şube binasında gerçekleştirilen basın açıklamasına İMO Adana Şube Başkanı Hıdır Çak ve önceki dönem TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu da katıldı. Basın açıklamasını TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Şehmus Alparslan okudu.
Şehmus Alparslan’ın okuduğu basın açıklamasında, “Gıda kaynaklı sağlık problemleri; bireyde akut ve kronik sonuçlara sebep olabildiği gibi, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar, yaşlılar veya kronik hastalığı olan kişilerde daha ağır seyreden ve hatta ölümle sonuçlanabilen önemli bir halk sağlığı alanıdır” dedi.
Alparslan basın açıklamasına şöyle devam etti;
Gıda zehirlenmesi vakalarının son günlerde artması, Türkiye’de gıda güvenliğinin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bu yıl sadece Kasım ayının ilk 3 haftasında 750’den fazla yurttaşımızın gıda zehirlenmesi ile karşı karşıya kaldığı kayıt altına alınmıştır.
Tüm bunların altında yatan temel neden ise ülkemizde Gıda Güvenliği ilkelerine tam olarak uyulmamasıdır.
Özellikle artan maliyetler karşısında düşük kaliteli hammadde kullanımı, hijyen gerekliliklerinin yerine getirilmemesi, soğuk/sıcak zincirin kırılması, maliyetten kaçınmak için personel ve temizlik maddelerinde tasarrufa gidilmesi, uzman teknik personel danışmanlık hizmeti alınmaması, soğuk/sıcak zincire dikkat edilmemesi, gıda üretiminde kullanılan suyun içme ve kullanma suyu niteliklerine sahip olmaması, işverenlerin ve bu alanlarda çalışan personellerin gıda güvenliği konusunda eğitimsiz olması gibi nedenler bunlardan bazılarıdır.
Tarım ve Orman Bakanlığı tüm gıda üretim ve tüketim noktalarının gerek açılışından önce gerekse faaliyet süresince risk esasına göre etkili ve yeterli denetim yapmalıdır. Denetim sayısının artması etkin denetim yapıldığı anlamına gelmemektedir. Denetimin etkili olması için teknik altyapı ve gıda mikrobiyolojisi, gıda güvenliği konusunda eğitimli ve yetkin Gıda Mühendisi ağırlıklı kontrol ekiplerinin arttırılması gereklidir.
Özellikle hazır gıda sunumunun yapıldığı toplu yemekçilik, restoran, lokanta, büfe, seyyar satış noktaları gibi yerler açılmadan önce, hem işletmecileri hem de çalışanları gıda güvenliği eğitiminden geçirilmelidir. Bu eğitim, gıda/su/personel hijyeni, gıda güvenliği konularında temel bilgileri içeren nitelikli bir eğitim olmalı, sınavlı ve belgeli olacak şekilde planlanmalıdır. Konuyla ilgili yasal düzenleme Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından acilen hayata geçirilmelidir. Belirli aralıklarla tekrarlanacak bu eğitimlerin verilmesi konusunda gıda güvenliği ve gıda mikrobiyolojisi alanında yetkin olan başta Odamız olmak üzere ilgili meslek odaları görev almalıdır.
Yine toplu tüketimin çok yoğun olduğu Milli Eğitim Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Gençlik Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Üniversiteler gibi kurumlarda kendi iç kontrol ve denetim süreçleri için Gıda Mühendisi bulundurmaları alınacak önlemlerin başında gelmektedir.
Gıdada yaşanan güvenlik ihlallerinin ve hilelerin önüne geçilememesindeki en önemli etkenlerden bir diğeri ise yaptırımların yetersizliği ve verilen cezaların caydırıcı olmamasıdır. Ceza alan ya da uygunsuzluk tespit edilen bazı firmaların tekrar tekrar isim değiştirerek farklı ünvanlarla gıda sektöründe devam edebiliyor olması dikkat edilmesi gereken başka bir konudur. Bu durum önlenebilmelidir. Etkili yaptırım uygulamalarının hayata geçirilebilmesi için Gıda İhtisas Mahkemeleri oluşturulmalıdır.
Ülkemizde gıda güvenliğinden tam anlamıyla bahsediyor olmak için sayılan bu önlemlerin bir an önce hayata geçirilmesi zorunludur.
Temel bir insan hakkı olan güvenli gıdaya ulaşabilmek ve halk sağlığını korumak, başta iktidar olmak üzere yetkili tüm kurum ve kuruluşların görevidir. Kamuoyu önünde bunu bir kez daha hatırlatıyor ve toplum sağlığını korumak için ülkemizde Gıda Güvenliğinin tam olarak sağlamasını talep ediyor, bu kapsamda ve toplumsal sorumluluğumuz gereği olarak ilgili kurumlarla iş birliğine hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.
