KASIM KASIM KASILAN KASIMIN ADANA YÖNÜ

Yıl içinde otuz gün çeken dört ayın sonuncusu, kışın kapısı… Adını, Arapça “Kaasım” sözcüğünden alır ki, kökü kısmet anlamını taşır; “bölen, dağıtan” demek. Dağıttığı da, Ekim sonuna kadar toplanan ürünlerden, tohumluk ayrıldıktan sonra üreticiye kalan miktar. Yani, doğa-beceri-emek üçlüsünün kısmet olarak sağladıkları…

Sadece insanlara değil, hayvan ve bitkilere de kısmet verendir Kasım. Hayvan yemi olarak tüketilen ot, sap-saman ve taneler de bu ayda depolanır çoklukla. Yere dökülen tonlarca yaprak, toprakla birleşerek bitkiler için gıda olur. O nedenle, sonbaharla kış arasındaki kapıyı oluştururken kısmeti yaratılmışlara bölüştürdüğü için “Kasım” demişler.

Eskiler, adı niteliklerine uyan olgular ya da kişiler için “İsmiyle müsemma” derlerdi; karakterine bakıp ad koyulmuş gibi yani. Kasım kasım kasılması da bundan olmalı.

Bizde, eskiden “İkinci teşrin” ya da aynı anlamdaki “Teşrin-i sani” olarak bilinirdi. “Sani” de zaten ikinci demek. 10 Ocak 1945 günü yürürlüğe giren Yasa ile, ikisi teşrin ayları, diğer ikisi de kanun ayları olan dört ayın ismi değişti. Birinci teşrin Ekim, İkinci teşrin de “Kasım” oldu.

Birçok yerde kar yağarken Adana’mızın Kasım’ı soğuk sayılmaz ama serin olur. Bazen yazdan, bazen kıştan örnekler sergiler. 1929-2023 arasındaki 94 yıla göre Kasım ayı ortalama sıcaklığı 16 derece iken, 16 Kasım 1933’de 34,3 derece ile en yüksek, 29 Kasım 1953’te de EKSİ 4,3 ile en soğuk Kasım’ı ölçmüşler. Tekrar edelim, bu ölçümlerin tamamı Adana’dan…  Halbuki, kayıtlarını elde edebildiğimiz 94 yılın en sıcak gün ortalaması 22,7; en soğuk gün ortalaması da 10,8 derece…

Adana’mız Kasım günlerinde ortalama 5 saat 48 dakika güneş alabiliyor. Bu kadarı da çatıdaki depomuzu ısıtmaya bol bol yeterli… Yani sıcak suyumuz da Kasım’dan avanta… Buna karşın yağışlar da ufak ufak ıslatıcı olur. Yağışlı gün sayısını, yine 94 yıl ortalaması olarak hesaplamışlar, 6 gün 21 saat 36 dakika çıkmış. Metrekareye havadan dökülen su ise, donmuşuyla sıvısıyla birlikte 71 kilo 700 gram. Yani, yıllık yağışın yüzde 12’si kadar.  Bu da; Aralık, Ocak ve Şubat’tan sonra en yüksek yağış demek.

Zemherideki ve ilkbahardaki kadar “zonturlu” olmasa da, Kasım’ın da kendine göre fırtınaları var. Atalarımız, binlerce yıllık gözlemlerden sonra şöyle belirlermişler hava durumunu:

 2 Kasım : Kuş Geçimi Fırtınası (Göçücü kuşların ayrılması)

7 Kasım  : Kasım Fırtınası

8 Kasım  : Kışın Başlangıcı         kabul edilir. Kış günlerine

“Kasım Günleri” de denilir. Hızır’la İlyas’ın bir araya

Geldiğine inanılan 6 Mayıs’a kadar, yani 6 ay sürer.

11 Kasım: Pastırma Yazı Başlangıcı

12  Kasım: Lodos Fırtınası

17 Kasım: Koç Katımı Fırtınası (Sürüden ayrılan koçların sürüye geri

salındığı zaman)

24 Kasım: Ülker Dönümü Fırtınası. Ülkerin bir adı da “Süreyya”.

Gökyüzündeki çok parlak yıldızlar grubu.

28 Kasım: Fırtına (Garibandan olmalı, isim vermemişler).

Kasım ayının gözde çiçeğinin Kasımpatı olduğunu söylememize gerek yoktur sanırım.

Atatürk’ün Adana’ya ilk gelişi ile son Memleket Gezisi durağı Adana olmuştu. Pazartesine, Cumhuriyet’in Atatürklü yıllarındaki Adana Gelişimi dizimizin ilk bölümünü sunacağız nasipse.

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor