KAZABLANKA’DAN BAŞIMIZA ÇORAP ÖRME PLÂNI ÇIKIYOR

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Fas’ın Kazablanka’sına dönelim… Dünyada o kadar ülke dururken “Neden Kazablanka?” diye sorulur değil mi? Sanırım, ateşin hakim olduğu alanlardan uzak ve güvenli olmasından dolayı burası uygun görülmüştür.

Amerika’nın başkanı Roosvelt, İngiltere’nin kudretli Başbakanı Churchill ve Rusya Prezidyum Başkanı Stalin, savaşın gidişatı ile alınacak etkin önlemleri görüşmek üzere 15 Ocak-24 Ocak günleri arasında toplanmayı kararlaştırmışlardı. Fransa adına da, İngiltere’deki Hür Fransız’ları temsilen Generaller de Gaulle ve Giraud katılacaktı. Gün yaklaşırken, Almanların Rusya’ya karşı yüklenmeleri karşısında Stalin gelemeyeceğini bildirdi ve gözlemci gönderebildi.

Görüşmelere kurmay heyetleri de katılıyordu. Sonunda, alınan kararlar arasında önemli olarak Sicilya’ya çıkarma yapılması ve Trakya sınırlarımıza kadar dayanmış Mihver Ordularına karşı da Türkiye’nin savaşa girmesi de vardı. Özellikle Churchill, “Türkiye’yi saflarımıza çekmeye mecburuz” diyor, Roosvelt ise bunun kolay olmadığını söylüyordu. İngiliz Başbakan kararlıydı, “Atlar giderim, İsmet İnönü ile görüşür, girmek istemezse cezalandıracaını söyleip ikna ederim” dedi. Yanındaki generaller böyle bir gezinin son derece tehlikeli olduğunu, uçağına ateş açılabileceği gibi, Türkiye’de de suikaste uğrayabileceği şeklinde uyarılarda bulunuyor, adeta yalvarıyorlardı.

Churchill hiçbir sözü ciddiye almadı. Genel Kurmay Başkanı Allen Brooke ve bir-iki görevli ile havaalanına gitti. Uçağa geçip pilot kabinindeki yardımcı kaptan koltuğuna oturdu. “Uç bakalım Adana´ya” derken, havacılık kurallarını da hiçe sayarak kabinin kelebek camını açtı ve artık kendi ile bütünleşmiş purolarından birini yaktı.

İSMET PAŞA ANLATIYOR: 28 İkinci Kanun (Ocak) 1943:

Başvekil haber verdi. Churchill’den cevap gelmiş. Resmi ve gizli ziyaret yapmak üzere Adana’ya gelecek. Yanında büyük generaller bulunacak. En az 24 saat kalacak. Müsbet (Olumlu) cevabımdan pek memnun olduğunu hararetli olarak bildiriyor. Ayın 30’u için Adana civarındaki bu mülakatın tertipleri ve teferruatı hazırlanmaya başlandı. Meseleyi konuştuğumuz arkadaşlardan Hilmi Uran, Memduh Şevket Esendal ve Rana Tarhan, karşımızdakilerin maksatları daha ziyade bizi tazyik (zorlayarak) ederek harbe sürüklemek olacağını zannediyorlar. Her halde konuşmanın faydalı bir fırsat olduğunu düşünüyorlar. Meclis Reisi Renda, bizim gibi her iki ihtimali düşünüyor.

30 İkinci Kanun (Ocak) 1943… Bugün öğleden sonra saat 14’de Adana tayyare meydanına inecekler. Bekliyoruz. Ankara’dan beraber getirdiğimiz İngiliz sefiri ile Başvekil ve Hariciye Vekilinin dünkü konuşmalarından fazla bir şey anlaşılmadı. Fakat dikkat değer bir nokta şu ki İngiliz Sefiri, ne tahmin ettiğine dair Başvekile cevap verirken, bir malumatı olmadığını, Churchill’in her meseleyi mevzubahis edebileceğini, fakat Türkiye’den harbe girmesini talep edeceğini zannetmediğini, çünkü teklifinde zikir ettiği konuşma mevzuları içine böyle bir talebin sığdırılamayacağını söylemiş.

Saat 14’e doğru Churchill Adana tayyare meydanına indi. Başvekil ve Hariciye Vekili karşıladılar, trene aldılar, beraber yemek yediler. Saat 16.30’da Yenice civarında hususi trenimde misafirleri kabul ettim.”

YARIN: İNÖNÜ-CHURCHILL BULUŞUYOR

 

OTEL

 

TOPLANTI ANFA OTELDE: Liderler ve kurmay heyeti üyelerinin yanı sıra, birçok ülkeden gelen onlarca gazeteci, dünyanın kaderini etkileyecek kadar önemli görüşmeler için Anfa Otel’de kalmıştı.

 

YASAK YOK:

 

“İŞİNE BAK, HADİ İŞİNE BAK” YOK: Toplantının ana aktörleri, günlük görüşmeleri takip eden gazetecilerin karşısına rahatça çıkıp, gerektiği kadar bilgi vermekten çekinmediler. Ne sansür, ne yayın yasağı söz konusu olmadı. Sorulara da, “İşine bak, hadi işine bak!” diye bir söz de söylenmedi.

 

LİDERLER:

 

KADERİ BİÇEN LİDERLER: Kazablanka Konferansına katılan liderler: soldan sağa; Giraud, Roosvelt; de Gaulle ve Churchill bir arada. Tabii ki burada Giraud ve de Gaulle yardımcı aktör konumundaydılar.

 

KİTAP:

 

KAPAKTA İNÖNÜ VAR: Robin Denniston tarafından yazılan kitabın adı “CHURCHILL’IN GİZLİ SAVAŞI”… 1942-44 sürecini konu almış. “Deşifreler, Dışişleri ve Türkiye” ifadeleri hemen fotoğrafın üstünde yer alıyor. Kapak fotoğrafı olarak da Churchill’in İsmet Paşa ile buluştuğu anı gösteren kare kullanılmış.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor