Kılıçdaroğlu’na saldırı ve bir İçişleri Bakanı..

Daha birkaç ay önceydi.. Bu hükümetin İçişleri Bakanı olan sayın Süleyman Soylu, şehit cenazesinde şöyle demişti;

“Valilere talimat gönderdim; ‘CHP il başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole Kabul etmeyin’ diye… Onların gideceği bir adres var. PKK mensuplarının cenazeleri var. Sandıkta beraberlerse, cenazede de olacaklar.” 

Dün Ankara’da bir şehidimizin cenazesine katılan Ana Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu, bir grubun fiili saldırısına uğradı.. Yakınında ya da çevresinde koruma yoktu, sırtına, suratına, kafasına yumruklar atılıyordu.. CHP liderini yanındaki vatandaşlar korumaya çalışıyordu.. Televizyon kanallarında izledikçe tüylerimiz ürperdi. Bir ülkenin Ana Muhalefet Partis’nin lideri bir linç olayıyla karşı karşıyaydı.. Büyük zorluklarla bir eve götürülebildi, saatlerce daha büyük ve organize bir saldırıdan korktuk..

Aklımıza sayın Süleyman Soylu’nun yukarıda sözleri aklımızla geldi “ONLARIN GİDECEĞİ BİR ADRES VAR. PKK MENSUPLARININ CENAZELERİ VAR. SANDIKTA BERABERLERSE, CENAZEDE DE OLACAiKLAR”

Bu sözler, iç güvenliği sağlamakla yükümlü bir İçişleri Bakanı’na yakışmadığı gibi, kutuplaştırıcı bir sözdü.. Özür dilemesini de bekledik olmadı. Uyarılmasını bekedik olmadı. CHP’den tepkiler geldi, aldıran olmadı.

Ve dün Ana Muhalefet Partisi lideri muhtemel bir linçten vatandaşların yardımıyla kurtuldu, bir evde koruma altına alındı.

İçişleri Bakanlığı’nın görev, yetki ve sorumluluğunu içeren yasaya baktık. Şöyle yazıyor;


“ Madde 1 – Bu Kanunun amacı, yurdun iç güvenliğinin ve asayişinin sağlanması,

kamu düzeninin ve genel ahlakın korunması, mülki idare bölümlerinin kurulması, 

kaldırılması ve düzenlenmesi ile ilgili çalışmaların yapılması, mahalli idarele-

rin yönlendirilmesi, kaçakçılığın men ve takibi, yurt sathında sivil savunma,  

nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinin yürütülmesi için İçişleri Bakanlığının kurul-

masına, teşkilat ve görevlerine ilişkin esasları düzenlemektir.                

Görev                                                                      

    Madde 2 – İçişleri Bakanlığının görevleri şunlardır:                       

    a) Bakanlığa bağlı iç güvenlik kuruluşlarını idare etmek suretiyle ülkesi ve

milleti ile bölünmez bütünlüğünü, yurdun iç güvenliğini ve asayişini, kamu düze-

nini ve genel ahlakı, Anayasada yazılı hak ve hürriyetleri korumak,            

    b) Sınır, kıyı ve karasularımızın muhafaza ve emniyetini sağlamak,         

    c) Karayollarında trafik düzenini sağlamak ve denetlemek,                  

    d) Suç işlenmesini önlemek, suçluları takip etmek ve yakalamak,            

    e) Her türlü kaçakçılığı men ve takip etmek,                                

    f) Yurdun iç politikasına, il ve ilçelerin genel ve özel durumları ile ilgi-

li değerlendirmeler yapmak ve Bakanlar Kuruluna tekliflerde bulunmak,”

Diğerlerini bir tarafa bırakalım..D maddesine bakalım.Suç işlenmesini önlemek, suçluları takip etmek ve yakalamak..

Suç işleme önlenmiş midir? Hayır..  Adamın kafası, omuzları yumruk yağmuruna tutuldu.. Vatandaşlar bir eve kaçırmasaydı, muhtemeldir ki, linç edilecek, belki de öldürülecekti..

Sorumlusu kim?

İçişleri Bakanı..

Sorumluğunu ihlal veya ihmal eden ve İçişleri Bakanlığının yanı  siyasi gömleği de bulunan sayın Bakan’ın ya görevden el çektirilmesi, ya da siyasi bir gömleği de olduğu için istifa etmesi gerekmiyor mu ?

TERCİHİNİZ AZLEDİLMEK DEĞİL İSTİFA ETMEK OLMALI sayın İçişleri Bakan Süleyman Soylu!.. 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor