Siyaset nereye evriliyor?
Nereden çıktı bu demeyin, son günlerde trajikomik işler oluyor. Belki de soruyu bu nasıl siyaset şeklinde değiştirmeliyiz…
Seçimler yaklaştıkça, partilerin vaatlerini sıralaması, ön almaya çalışması normal karşılanır. Lakin son günlerde yaşanılanlara bakıldığında insanın zihni karışıyor.
Örneğin bu nasıl politika dedirten bir örnekle başlayalım; İstanbul seçimleri iktidarı çok sarstı. Hayli üzüldüler, üstelik seçim sürecinde yaşanan nahoş olaylardan dolayı yıprandılar.
Aradan kaç yıl geçmesine karşın iktidar hırsını alamıyor.
Mevcut belediye başkanına yönelik eleştiriler ve kindarlığının ardı arkası kesilmiyor.
Metroyu “Biz yaptık “ tartışmasına bakın mesela!
Ne kadar trajıkomik değil mi?
Belediye başkanı veya ulaştırma bakanı metronun masrafını cebinden mi karşılıyor?
Kendinize gelin beyler, bu ülkede her şey halkın vergileriyle yapılıyor.
Anlamsız boş tartışmalarla yurttaşın hizmet almasını engellemeyin…
İkinci örnek ise hem hassas hem de bir türlü siyasetin dışına itilemeyen bir sorun.
Aslında sorun olmaktan da çıkarıldı.
12 Eylül Faşist darbesinin ardından ülke gündemine giren Kamuda Başörtüsü yasağı bu iktidar döneminde kaldırıldı.
Darbeyi takip eden yıllarda da , “Siyasal İslamcılar”ın simgesi gibi kullanıldığı iddiasıyla bazı partilerce bu yasak desteklenmişti.
Geçmişte kim haklı, kim haksızdı tartışmasına girmek de artık çok anlamsız.
Halihazırda böyle bir problem kalmadı…
İktidar ve muhalefet partileri temel hak ve özgürlükler üzerine kafa yorup, çağdaş insan hakları formlarına uygun yasalarla insanların her türlü özgürlüklerini garanti altına alması lazım…
Bu örnekler çoğaltılabilir ama fazla zamanınızı almaya gerek yok.
Bu yukarda değindiğim iki örneğin, ekonomik anlamda dibi boylayan yurttaşlara ne faydası var?
Yine hayat pahalı
yine enflasyon yüksek
yine zamların ardı arkası kesilmiyor
ve yine halk perişan…
Siyasiler ise geçmişte kalan İstanbul seçiminin ve artık olmayan bir yasağın derdine düşmüşler!
