Köse: Küpesiz kurbanlık almayın

Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, yaklaşan Kurban Bayramı’nda, belediyelerin belirlediği kurban satış noktaları dışında satılan hayvanların sakıncalı olabileceğini söyledi. Kurbanlık alırken dikkat edilmesi gereken hususları gazetemize açıklayan Köse, kulaklarının küpeli, büyükbaşlarda ayrıca pasaportlu, bütün hayvanlarda veteriner sağlık raporu ve il içinden gelenlerde de ‘hayvan nakil belgesi’nin alınmış olduğuna dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.

HABER: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE)-Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, geçen yıl büyükbaşta 11 bin 239, küçükbaşta ise 109 bin 74 olan kurbanlık hayvan sayısının, bu yıl artarak 11 bin 889 büyükbaş ve 142 bin 625 küçükbaşa ulaştığını söyledi. Kurban bayramı öncesi vatandaşları uyaran Köse, “Kurban alırken mutlaka belediyelerin belirlediği kurban satış yerlerinde, kulağı küpeli ve büyükbaşlarda pasaportu olan hayvanların alınmasını öneririz. Hayvanın kulağında küpe olması demek o hayvanın Veteriner Hekim muayenesinden geçtiğini ve sağlıklı olduğunu gösterir. Satın alacağımız kurbanlıkların tüylerinin parlak, çevreyle ilgili, bakışlarının canlı olması, herhangi bir uzvunun eksik olmaması gerekmektedir” dedi

ACEMİYE KESTİRİP ETİ İSRAF ETMEYİN

Kurbanlık satış yerlerinde görevli Veteriner Hekimlere her zaman danışılabileceğinin altını çizen Başkan Köse, ‘’Meslektaşlarımızın halkımıza yardım için orada olduğunu unutmamalıyız’’ ifadelerini kullandı. Kurbanlıkların kesim işlerinin de çok önemli olduğuna değinen Köse, ‘’Her bayramda yurttaşlarımız kesimi kendisi yapmaya çalıştığı için kendilerini yaralamaktadır. Kesim mutlaka ehil kişilerce ve belediyelerin belirlediği kesim yerlerinde yapılmalıdır. Ayrıca ehil olmayanların kesim yapması sonucu yüzde 5-10 civarında etin israf olduğu ve derilerinde kesilmesi nedeniyle ekonomik değerini yitirdiği gözlenmektedir’’ diye konuştu.   

HAYVANCILIĞI GELİŞTİRME PLANLARI YAPILMALI

Bu yıl ki hayvan sayısının, geçen yıla oranla bir nebze fazla olmasının hayvancılığın iyiye doğru gittiği anlamına gelmediğini kaydeden Köse, ithal etle Türkiye’nin sorununun çözülemeyeceğini belirterek, ivedilikle kısa, orta ve uzun vadeli hayvancılığı geliştirme planlarının yapılması, bu planlar yapılırken de mutlaka Veteriner Fakülteleri ve Türk Veteriner Hekimler Birliği’nin görüşlerinin alınması gerektiğini söyledi. Köse, ‘’Görüyoruz ki taşıma su ile değirmen dönmüyor. Belediyelerin de yeniden uyarmak istiyorum. Veteriner Hekim istihdam etmeyerek, ruhsatlı kesimhane ve hayvan pazarı kurmayarak kaçak et kesimlerin önünü açmaktadırlar. Belediyeleri acilen göreve davet ediyorum. Kesimhane kurmak ve orada Veteriner Hekim istihdam etmek ve kaçak kesimin önüne geçmek belediyelerimizin görevidir’’ dedi.  

KURBANI KESER KESMEZ MANGAL YAKMAYIN

Kurban kesiminden sonra etlerin klimalı bir odada, ölüm sertliği geçinceye kadar bekletilmesi  ve buzdolabında üst üste yığmadan saklaması gerektiğini dile getiren Köse, şunları kaydetti;  ‘’Dikkat edilmesi gereken bir konu da taze kesilen etlerin hemen tüketilmemesidir. Hayvanlar ilk kesildiklerinde ölüm sertliği dediğimiz sertlikte olur. Bekledikçe metabolizma ile oluşan asitlerin de etkisi ile bu sertlik yavaş yavaş kaybolur. Ölüm sertliğinin geçmesi hayvanın cinsine, etin beklediği ısı derecesine bağlıdır. Kümes hayvanlarında ölüm katılığı bir saatte geçer. Sığır, koyun gibi hayvanların ölüm sertliği sıfır derecede 10 gün içinde, 15 derecede üç günde kaybolur ve et yenecek konuma gelir. Taze kesilmiş etin sindirimi çok zordur, hazımsızlık yapabilir ve sert olmasından dolayı pişirilmesi zordur. Gün içerisinde sindirim sıkıntılarıyla savaşmak istemiyorsanız, etleri 1-2 gün beklettikten sonra tüketmeniz lazım gelir.’’

HAYVAN AŞILARI ÜCRETSİZ OLMALI

Köse, hayvancılıkta salgın hastalıklarla mücadele programında yer alan zorunlu aşıların ücretli hale getirilmesine de değinerek, sürekli artan üretim maliyetleri nedeniyle yetiştiricilerin büyük güçlükler yaşadığına dikkat çekti. ‘’Zorunlu olan bu aşılar mutlaka yapılmalıdır’’ diye Köse, şöyle konuştu;  ‘’Çünkü salgın hastalıkların önüne ancak aşılamayla geçilir. Hayvan sağlığımızı korumak, hayvancılığımızı geliştirmek şarttır ama yetiştiricinin bu ücretleri ödeyecek gücü yoksa ne yapacak? Her gün yem fiyatları inanılmaz derecede yükselirken, üretim maliyetleri artarken, yetiştiriciler zarar ederken, nasıl para bulup aşı yaptıracak? Hayvan sağlığını korumak, buna bağlı olarak insan sağlığını korumak devletin göreviyse bu aşılar neden ücretli yapılıyor? Bir iş hem paralı hem mecburi olabilir mi? Zorunlu aşılar yapılmazsa salgın hastalıkların önüne geçilemez. Bu aşılar tekrar ücretsiz olmalı ki üretici aşı yaptırabilsin.’’ Köse, Büyükşehir Belediyesi, stratejik planlamalar toplantısına katılarak bu konuyu gündeme getirdiğini belirterek, ‘’Bakanlık bu aşıların bedelini karşılamıyor ise Büyükşehir Belediyesi’nden karşılanabileceği önerisini sundum. Çünkü salgın hastalıkların ortaya çıkabileceği Büyükşehir’in sınırlarının il sınırları olduğunu hatırlatarak, köyde hayvancılık yapanların da Büyükşehir’e muhtaç olduklarını hatırlattım’’ dedi.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor