Köse: Veteriner Hekimlere haksızlık ediliyor

RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ

ADANA (BÖLGE) – Adana Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Nihat Köse, halk sağlığını ilgilendiren bir meslek grubunda yer almalarına rağmen, sağlık çalışanı kabul edilmeyip covid-19 aşısında öncelik tanınmamalarından, kendilerini para cezalarıyla karşı karşıya bırakan İlaç Takip Sistemi’ne kadar uğradıkları haksızlıkları gazetemize anlattı.  

Pandemi süreci birçok sektörü olumsuz etkiledi. Veteriner Hekimler bu süreci nasıl geçiriyor?

Veteriner hekimler birçok farklı çalışma yerinde görev yapmaktadır. Hayvan bakımı, hayvan üretimi, hayvan üremelerinin kontrolü ve hayvan sağlığı kontrolü veteriner hekimlerinin başlıca sorumluluğu arasındadır. Hayvan biyolojisi üzerine araştırma da yapabilmektedirler. Veteriner hekimler; büyükbaş hayvan çiftlikleri, hayvan hastaneleri, veteriner klinikleri, yem fabrikaları, özel şirketler, ilaç firmaları, gıda kontrol merkezleri ve kamu kuruluşlarında çalışıyorlar. Pandemi sürecinde, büyükbaş hayvan çiftliklerinde görev yapan hekimlerimiz epeyce zorlandılar. Bu dönemde yem fiyatlarının artması, aile tipi işletmelerin azalmasına neden oldu. Dolayısıyla hayvancılık geriledikçe, bu alanda çalışan meslektaşlarımız da olumsuz etkilendi. Pet kliniklerde çalışan meslektaşlarımız onlara göre biraz daha şanslılar. Evden çıkamayan vatandaşlarımız, hanelerinde kedi-köpek besleme alışkanlığı kazandı. Bu nedenle, pet kliniği işleten meslektaşlarımızın işlerinde fazla bir sıkıntı olmadı.

Halk sağlığıyla alakalı sağlık çalışanı grubunda bulunmanıza rağmen, covid aşılamasında size öncelik tanınmadı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kimlerin koronavirüs aşısı olacağıyla ilgili 4 aşamalı bir takvim belirlenirken, aşılamanın birinci aşamasının A grubunda sağlık kurumunda çalışanlar (kamu, özel, üniversite, vakıf vb. tıp fakültesi ve diş hekimliği fakültesi stajyer öğrencileri dahil) ile tüm eczane çalışanları (eczacı ve kalfalar dahil) şeklinde sıralandı. Pandemi boyunca herkes kendini korumaya çalışırken kendini eve kapatmayan, ihtiyaç duyulduğunda en ön saflarda filyasyon ekiplerinde yer alan Veteriner Hekimler aşılamada sağlık sınıfının dışında tutuldu. Bunun en önemli nedeni bilgisizliktir. Bilinmektedir ki ülkemizin en önemli aşı çalışmalarını Virolog Akademisyen olan Veteriner Hekimler yürütmektedir. Her gün onlarca hayvanla ve hayvan sahibiyle temas eden ve hayvanlarda başka salgınlarda olduğu gibi, olası bu salgını da kontrol altına alacak veteriner hekimler korunamadığı takdirde, hastalığın yayılması kaçınılmaz olacaktır. Covit-19 pandemisinin yaban hayatından insanlara bulaştığı, insandan insana, hatta bazı hayvanlara da insanlardan bulaştığı tespit edildi. Virüsün mutasyon yapma yeteneği göz önünde bulundurulduğunda, yarın hayvanlardan insanlara, insanlardan diğer insanlara, insanlardan hayvanlara, hayvandan hayvana bulaşma yeteneği kazanmayacağını kimse söyleyemez. Eğer bu olursa insanlarımızı eve kapatabilirken, sokağa çıkma yasağı ile önlemler alırken bile önüne geçemediğimiz salgınla mücadele imkansız hale gelecektir. Sokaklarımızda binlerce hayvan varken hepimizin evinde hayvan beslenirken, virüsün hayvandan hayvana ve hayvandan insana, insandan hayvana bulaşma yeteneği kazanması durumunda çok kötü sonuçlar doğuracaktır. Evde kalmadık zoonozlarla mücadele ettik, evde kalmadık halkımızın sağlıklı gıdaya ulaşması için çaba harcadık, halk sağlığının korunması için çalıştık. Kırılsak ta, haksızlığa uğrasak ta mücadeleye devam edeceğiz.

Sadece aşılamada değil de, birçok haktan mahrum bırakılıyorsunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Veteriner hekimler; salgın, bulaşıcı ve paraziter hayvan hastalıkları ile mücadele hizmetleri kapsamında, 5434 sayılı SGK kanunu hükümleri çerçevesinde, Fiili Hizmet Zammı (yıpranma payı) verilmesi gereken riskli çalışma alanları kapsamında değerlendirilmiş ve bu alanlarda görev yürüten veteriner hekimlere 2008 yılına kadar, her yıl için 2 ay süre ile “fiili hizmet zammı” verilmiştir. Ancak; 5510 sayılı SGK kanununun 40. Maddesinde, 17.4.2008 tarihinde yapılan değişiklikle; salgın, bulaşıcı ve paraziter hastalıklarla mücadele hizmetleri, bütün itirazlarımıza rağmen, riskli hizmet alanı olarak değerlendirilmeyerek fiili hizmet kapsamı dışında bırakılmıştır. Adil bir yasal düzenleme yapılacaksa; ülkenin en ücra köşesine kadar,  zor şartlarda hizmet götüren ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda “Sağlık Hizmetleri Sınıfında” yer alan; hayvan sağlığı ve gıda güvenliğinde; halk sağlığının filtresi görevini yürüten veteriner hekimlerin de, 5510 sayılı kanunda yapılacak değişiklikte, beşeri sağlık hizmetleri ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Günümüz dünyasında artık sağlık, ‘’Tek Sağlık’’ konseptinde bütün bilim dallarının ortaklaşa çalışması ile geçirilen geliştirilen bir bilim haline gelmiştir. Bu vesileyle, veteriner hekimlerinde özlük haklarında düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Enfeksiyonların kaynağı düşünüldüğünde, veteriner hekimlerin sağlığın olmazsa olmaz bir parçası olduğu açıktır. Veteriner hekimlere fiili hizmet zammı derhal verilmeli, serbest ya da kamuda çalışan Veteriner hekimlerin emekli maaşları beşeri hekimler düzeyine getirilmeli, serbest çalışan veteriner hekimlerimize bilimsel çalışmaları ve sempozyumları rahatlıkla takip edebilmeleri için yeşil pasaport hakkı verilmelidir. Bütün bunların yanı sıra; beşeri hekimlerde uygulanmayan ilaç takip sistemi var. Meslektaşlarımızın adeta belası haline geldi. Depodan satın alıp kliniğinize girmiş bir ilaç düşünün. Bunu hayvan için verirken reçete etmeyi yani ilaç takip sistemine girmeyi unutursanız 14 bin lira ceza yiyorsunuz. Aynı şekilde son kullanma tarihi geçmiş ilacı düşmezseniz, yine para cezasıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Beşeri hekimlikte, antibiyotik ve kalıntı riski olan ilaçlar hariç, hiçbir ilaç e-reçeteye tabii değil. Yani, takibi yapılmıyor; ancak veteriner hekimlikte vitamin ve minareler bile takip sisteminde…

Yaşadığınız sorunları ilgili platformlarda sıklıkla dile getirdiğinizi, gerekli mercilere itiraz ettiğinizi ve hakkınızı sonuna kadar aradığınızı iyi biliyorum. Buna rağmen taleplerinize kayıtsız mı kalınıyor?  

Veteriner hekimleri, layık olduğu konumda yer almayan ülkelerden biri de ne yazık ki Türkiye…  Sorunlarımıza karşı duyarsız davranıldığı üzücü bir gerçek. Amerika ve Avrupa’ya göre çok gerilerdeyiz. Oralarda sağlığı bir bütün olarak değerlendiriyorlar. Enfeksiyon hastalıklarının yüzde 70’i hayvansal ve hayvansal gıda kökenli… Bununla da, veteriner hekim olmaksızın mücadele etmenin mümkün olmadığının bilincindeler. Covid-19 bile zoonoz bir hastalıktır. Korona, yarasadan insana bulaştı ve insandan insana bulaşma yeteneği kazandı. Mesela, bu virüsün insanlardan hayvanlara, hayvanlardan hayvanlara bulaşma yeteneği kazandığını düşünürseniz bu salgının önüne geçebilmek imkansız olur. Zira, Adana’da 200 bin sokak hayvanı yaşıyor. Veteriner hekimleri yok sayarak mücadele edilmesi mümkün değil. Biz bunu anlatamıyoruz.  Koronavirüsün ilk görüldüğü mart ayında, Türkiye’de ilk virüsü izole eden bilim insanları veteriner hekimler oldu. Bilim kurullarında daha çok viroloji anabilim dalında yetişmiş, sadece virolog olan veteriner akademisyenler bulunmalı, onların önü açılmalı.

Hayvanlardan insanlara bulaşması muhtemel virüsler ilk önce veteriner hekimler tarafından fark edildiğinde anında müdahale yapılsa, salgınların önüne geçilebilir mi?

Veteriner hekim virüsü tespit ettiğinde hayvanlara bir karantina uygulanırsa, salgın hastalığın önüne geçilmiş olur elbette. Virüs insana bulaşmadan, insandan insana bulaşma yeteneği kazanamaz. Aslolan, virüsü odağında yok etmektir.

Sokağa çıkma yasaklarından en çok etkilenen de sokak hayvanları oldu. Onların beslenmeleriyle alakalı veteriner hekimleri ön saflarda gördük. Hayvan severler adına size bu konuda teşekkür etmek istiyorum.

Veteriner hekimler Türkiye’nin en büyük hayvan seven gruplarından biridir. Onların sağlığı için can siper çalışıyoruz. Sokak hayvanlarına bakıyoruz, besliyoruz, tedavi ediyoruz. Bütün bunları karşılıksız yapıyoruz. Daha geçenlerde, kendi kızımla beraber bizzat baraj kenarında ki hayvanlara yiyecek götürdük. Mamaları, veteriner hekim arkadaşlarımız tedarik ettiler. Sokak hayvanları için sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ediyor ve elimizden geldiği kadarıyla onlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Unutulmamalıdır ki, hayvanları sevmeyen insan, insanları da sevemez. İnsanları sevmeyen de insan olamaz.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor