KOVULAN GAZETECİDEN OKURLARA SON MEKTUP

10 Kasım 1956 yılında Gaziantep’in Nizip ilçesinde doğdu. Babası Hollanda’da işçi olarak çalışıyordu. Okudu, okudu sonunda Ankara Üniversitesi Basın İletişim Fakültesi’ni bitirdi. 12 Eylül döneminde sıkıyönetim ve eğitim muhabirliği, daha sonrda parlamento muhabirliği, Cumhuriyet Gazetesi’nde haber müdürlüğü, sabah gazetesinde parlamento muhabirliği, 1992 yılında da Hürriyet Gazetesi’nde sürdürdü mesleğini.. Bir çok kitapları vardı.. Hürriyet’in uzun yıllar obdusmanlığını, yani okur temsilciliğini yaptı..

Adı Faruk Bildirici’ydi.. İki çocuğu vardı ve eşi hakkın rahmetine kavuşmuştu..

Ve, yılların gazetecilik  birikimine sahip Faruk Bildirici de kovulunanlar listesine dahil edildi.

Nedensiz, niçinsiz değil elbet.. Sahibinin sesi olmadığı için.. ”Alçı”lanmadığı, “kütah”lanmadığı için.. ”Küçük”leşmediği için.. “Selvi” gözlüm olmak istemediği için.. ”Kekeç”leşmediği için.. ”Barlas” oyunculuğunu beceremediği için.. Dili “Pak” olmadığı için, ”Dede”leşmediği için kovuldu Faruk Bildirici..

  ..Ve Faruk Bildirici, kovulduğu Hürriyet’ten şöyle veda etti;

Ben hep gazetecilik, sessizlerin sesi, mağdurların savunucusu, kamu yararının yılmaz bekçisi olsun; bağımsızlığından ödün vermesin; çıkar gruplarına aracılık etmesin; gerçekleri deforme etmeden aktaran, her konuya ve herkese eleştirel yaklaşan bir güç olsun istedim. Ben hep gazetecilik kazansın istedim. Bugün olmamış olabilir ama yarın mutlaka…” 

Evet.. Bugün olmamış olabilir ama yarın mutlaka Faruk Bildirici..

………………..

SİYASETTE TEHLİKELİ OYUN OYNAYANLARA

Sakın yapmayın.. Seçimlerde birileri kazanacak, birileri kaybedecek.. Kazanan kendini hükümdar, kaybeden yenilmiş saymayacak, demokratik bir mücadelede milletin tercihine saygı göstecek..

Geçtiğimiz günlerde yine bu sütunlarda “Adayların centilmenlik içinde yarıştığını, Türkiye’ye örnek olacak dil kullandıklarını, birbirlerini hırpalamadıklarını, seçmenlerin de aynı durumda olduklarını” kaleme almıştık..

Nazar değdi sanıyorum..

Dün, kusura bakmasın kendisine “Küstah” veya “Kraldan çok kralcı” olarak niteleyebileceğim kişi, sosyal medyadan Akif Akay’ın bir parti adını almış, tekrarlatıyor da, tekrarlatıyor..

O konuşmanın içinde seçime giren tüm siyasi partilerin adı var.. Neden sadece HDP adını tekrarlatıp duruyorsun be millet düşmanı!

Bu güzel kentte, seçim propagandaları belki de Türkiye’nin hiçbir yerinde görülmedik şekilde centilmence sürüyor.. Neden çomak sokmaya çalışıyorsun be hain!

Ne diyor Akif Akay “Türkiyle, Kürdüyle, Arabıyla, Sünnisiyle, alevisiyle” sıralıyor, dil, din, mezhep, ırk ayırd etmeksizin tüm insanlara sesleniyor..

Ve doğruyu yapıyor..

Ya sen ne yapıyorsun, tüm bu sayılanları yok sayıp defalarca HDP dedirtmeye çalışıyorsun..

Sen ya cahilsin, ya provakatörsün!

Ama bu millet te, bu adaylar da inanıyoruz ki, aynı uslupla seçimi sonlandıracak, kazananla kaybeden kucaklaşacak..

Yani sen amacına ulaşamayacaksın provakatör..

BİRİNİ TANIYORSUNUZ DA, DİĞERİNİ TANIYAN VAR MI?

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memleketi Rize’de düzenlenen mitingde konuşma yapıyordu. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın da mitingi izleyenler arasındaydı. Kalın’ın yanında bir kişi görüntülendi. O kişinin kim olduğu merak edildi.. Fotoğrafı çekildi, araştırıldı, soruşturuldu ve kim olduğu ortaya çıktı..

Merak ettiniz değil mi, Cumhurbaşkanlığı sözcüsünün yanında duran adamı. Söyleyelim,

Rize İl Seçim Müdürü Mehmet Akif Alın..

Aldınız mı cevabı?

Bir de Kalın ile Alın’ın fotoğraftaki samimiyetine bakın…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor