Kumar bağımlılığının tedavisi ömür boyu sürüyor
ADANA
(BÖLGE)-Ülkemizde kumarhaneler uzun yıllar önce kapanmış olsa da günümüzde
iyice yaygınlaşan internet sayesinde online bahis sitelerinin rahatça kumar
oynamaya imkân tanıması son zamanlarda kumar tutkusunun neden olduğu bazı
olumsuz haberleri yeniden gündeme taşımış durumda.
İnsanlık tarihinin ilk zamanlarına bakıldığında dahi
kumarla ilgili izlerle karşılaşmanın mümkün olduğunu söyleyen Medline Adana
Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Yunus Emre Sönmez, “Kimileri için sadece
aile içinde oynanan tombala gibi küçük bir eğlence olan kumar, kimileri içinse
bir hastalık halidir” diyerek tedavi edilmesi gereken bu durum hakkında
bilgiler verdi.
Hastalık olarak kabul ediliyor
Kumarı bazı kişiler için bir hastalık olarak isimlendirmenin ve bu şekilde
benimsemenin kolay bir durum olmadığını ifade eden Dr. Sönmez, “Hastalık
derecesinde kumar bağımlısı olan bireyler bunu kabullenmeseler bile çoğu zaman maddi,
sosyal ve ailevi problemlerle psikiyatri doktorlarının kapısını çalmaktadırlar”
diyerek bugün artık psikiyatrik açıdan kumar bağımlılığının ‘davranışsal
bağımlılıklar grubunda kabul görmüş bir tanı kategorisi’ olduğunu belirtiyor.
Tanı için 9 kriter mevcut
En son 2013 yılında güncellenen Amerikan Psikiyatri Birliği Ruhsal
Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nda kumar bağımlılığı ismi,
kumar oynama bozukluğu olarak güncellenmiştir” diyen Dr. Sönmez, “Buna göre 9
kriterden 4’ü olduğunda kumar oynama bozukluğundan bahsetmek mümkündür. Bu
kriterler; istenilen heyecanı elde etmek için giderek daha fazla parayla kumar
oynamak, kumar oynamayı kesme girişiminde huzursuz hissetmek, kumarı bırakmak
için tekrarlayan başarısız girişimler, kumarla ilgili aşırı zihinsel uğraş,
sıkıntılı hissettiği zaman kumar oynayarak rahatlamaya çalışmak, kaybettiği
parayı telafi etmek için tekrar oynamak, kumarla ilgili sorunları gizlemek için
yalan söylemek, kumar oynama nedeniyle önemli bir ilişki, iş, eğitim ya da
kariyer fırsatını kaybetmek, para temin etmek ve mali durumu düzeltmek için
başkalarına güvenmek şeklinde sıralanmaktadır” diyor.
Depresyona hatta intihara yol açıyor
“9 kriter içerisinde en önemlisi kaybedilen paranın telafisi için tekrar
kumar oynamayı denemektir. Hastalar genellikle kaybedilen parayı bir seferde
yerine koymayı ve kimseye hissettirmeden sorunu çözmeyi denerler. Bu davranışın
sonucu çok büyük olasılıkla katlanarak artan borçlar ve giderek içinden
çıkılmaz hale gelen yalanlardır. Kaybetme silsilesi devam ettikçe, giderek
artan miktarlarda oynanmaya başlanır. Etraftan alınan borçlar ve hatta bankalardan
çekilen krediler ödeme gücünü çok aştığı zaman depresyon ve intihar gibi ruhsal
bozukluklar da başlayabilir” diyen Dr. Sönmez, en başta küçük bir heves ve az
miktarda keyif için başlayan bu uğraşın bazen korkunç sonuçlara yol
açabileceğini söylüyor.
Hayallere kapılıyorlar
Kumar bağımlısı bir hastada söz konusu durumlara ek olarak farklı bilişsel sorunların
da görülebileceğini kaydeden Dr. Sönmez, “Bunlardan en sık görülenler, şansın
öngörülebilir olduğu yönündeki inanışlardır. Şansı kontrol etmek ve öngörmek
ile ilgili beklentiler bilişsel süreçlere hâkim olur ve davranışlar buna göre
belirlenir. Hastalar örneğin; “Bu maç banko, bugün benim günüm, şansım döndü,
kesin kazanacağım” şeklinde düşüncelere kapılırlar ve farkında olmadan esasında
kendi kendilerine tuzak kurmuş olurlar” diyor.
Tedavisi ömür boyu sürüyor
Kumar bağımlılığında tedavinin diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi ömür
boyu sürmesi gerektiğini anlatan Dr. Sönmez, “Bu konuda yapılan çalışmalarda
bazı ilaç tedavilerinin etkili olduğu gösterilse de en etkili tedavi yönteminin
ilaç tedavisiyle birlikte psikoterapi olduğu anlaşılmıştır. Toplumda kumar
alışkanlığı görülme sıklığının yüzde 3 ila 5 olduğu düşünülürse bunun büyük bir
sorun teşkil ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Ayrıca bu sorun sadece
bireysel bir etki oluşturmayıp kişinin ailesini de etkilemektedir” diyerek bundan
dolayı tedaviye mutlaka aile bireylerinin ortak edilmesi gerektiğini de
söylüyor.