ANKARA (BÖLGE)– Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, mecliste kabul edilen Turizmi Teşvik Kanunu nedeniyle özellikle kıyı kesimlerinin rant ve talan ekonomisine kurban edileceği endişesiyle karşı karşıya olunduğunu bildirdi. Turizm Teşvik Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin görüşmeleri esnasında CHP grubu adına konuşan CHP’li Dr. Şevkin, teşvik kanununun kıyı kesimlerindeki ormanlık ve mesire alanlarında yeni doğa katliamları yaşanacağının habercisi olduğunu dile getirdi. Dr. Şevkin, turizm bölgelerinde kupon arazi tabir edilen rantı yüksek alanların da peşkeş çekilebileceğini kaydetti.
“YSK KARARLARI SANDIK DARBESİDİR”
Teklifle ilgili konuşmasından önce Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 6 Mayıs’ta aldığı seçim yenileme kararına ve 18 gün sonra gerekçelendirmeye uğraşılan ancak gerekçe uydurulamayan karara değinmek istediğini belirten Dr. Şevkin, “6 Mayıs’ta alınan karar tartışmasız bir sandık darbesi, hukukun katliamıdır. 6 Mayıs 2019 hukuk tarihine kara bir leke olarak düşmüştür” dedi.
“Tüm iktidar partisi milletvekillerine buradan sormak istiyorum” diye konuşan Dr. Şevkin, “Ortaya sürdüğünüz ‘çalma’ eylemiyle ilgili en ufak bir imanın dahi olmadığı gerekçeli kararı içinize nasıl sindiriyorsunuz? Milletin gerçek gündemiyle, ekonominin çöküşüyle, işsizlikle, üretimsizlikle yüz yüze gelmekten daha ne kadar kaçınacaksınız? Arkadaşlar, Gaziantep’te geçen hafta bir çocuğumuz kendini yaktı. Yine İstanbul’da Boğaz Köprüsü’nde önce arabasını, sonra kendini yakarak boğazdan atladı bir çocuğumuz. Çocuklarımız kendini yakıyor, kendini. Ne kadar görmezlikten geleceksiniz? Ne zaman ülkenin gerçek gündemi olan ekonomiye, işsizliğe yüzünüzü döneceksiniz? Nasıl rahat uyuyorsunuz on yedi yıldır?” sorularını yöneltti.
“KRİZ, TURİZMİ DE OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Son dönemlerde ülkemizde yaşanan hak ihlalleri, özgürlüklerin daraltılması, ifade özgürlüğüne karşı yapılan sistematik yasaklamaların Türkiye’nin dışarıya karşı güvenini sarstığını dile getiren Dr. Şevkin, özellikle 2014 yılının sonlarından bu yana ülkede yaratılan kaotik ortamın, ardı arkası kesilmeyen seçim süreçlerinin, Olağanüstü Hal (OHAL) ve dış politikada yaşanan tutarsızlıkların Türkiye’deki ekonomik krizi derinleştirdiğini ve turizm sektörünü de olumsuz etkilediğini vurguladı.
Tüm dünya ülkelerindeki insanların tatillerini daha güvenli ve huzurlu ortamlarda geçirme tercihinde olduğunu söyleyen Dr. Şevkin, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı dilin artışı, kadın ve çocuklara yönelik taciz, tecavüz ve cinayetlerin de turizm sektörünü doğrudan etkileyen faktörlerin başında geldiğini söyledi.
Söz konusu bu kanun teklifi ile bakanlığın yetki alanının genişletilmesinin de bazı kaygıları beraberinde getirdiğini, Önceki yıllarda bir çok sosyal ve ekolojik alanın tahribatına neden olan bakanlığa ormanlık ve mesire alanlarının tahsis edilmesi nedeniyle yeni sorunlar doğacağının öngörüldüğünü ifade eden Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Kupon arazilerin, hazine arazilerinin korunması yerine peşkeş çekilmesi mi düşünülmektedir? Özellikle kıyı kesimlerini rant ve talan ekonomisine kurban eden Kültür ve Turizm Bakanlığının ormanlık ve mesire alanlarını kendi bünyesine tahsis etmesi kıyı kesimlerinde yaşanacak yeni doğa katliamlarının da habercisidir.
JEOPARK ÖNERİSİ
Ülkemiz eşsiz güzellik ve zenginlikte jeolojik yapılara sahiptir. Mağaralar, volkan konileri, şelaleler, taşlaşmış ormanlar gibi fosil yatakları, Ihlara, Munzur, Köprüçay gibi Vadi Kanyonları, Pamukkale gibi travertenler, Salda ve Meke gibi göller, Tatvan, Nemrut ve Süphan Dağı, Ankara Kızılcahamam Bölgesi ‘Jeopark’ olmaya hazır, çok sayıda jeolojik miras ögeleri bunların bir kısmıdır. Ülkemizin sahip olduğu jeolojik zenginlik sadece Kapadokya bölgesi ile de sınırlı değildir. Kanun teklifi, turizm sektörü temsilcilerinin, ilgili sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının görüşlerinin alınarak getirilmesi gerekirdi.”
