KURAKLIK TEHLİKESİ KORKUTUYOR

Dünya Yaban Hayatı Fonu, Türkiye’de İstanbul ve Ankara dahil olmak üzere 10 şehirde su kıtlığı yaşandığını belirterek bu duruma kuraklık noktasında ciddi sinyallerin verildiğini kaydetti. Kurumun iklim değişikliği, suyun düzenlenmesi ve yönetimle alakalı 5 yıllık verilerin analizine göre, Türkiye’de büyük bir kuraklık beklendiği ve özellikle de şehirde yaşayan insanların su temini konusunda ciddi sorunlar yaşayabileceği kaydedildi.

Kuraklık son yıllarda tüm dünyayı etkileyen ana gündem maddelerinden biri haline geldi. Geride bıraktığımız kış mevsimi, diğer kışların aksine yağışların azlığına bağlı olarak kurak geçti. Şuanda geldiğimiz yaz mevsiminde de ciddi bir kuraklıktan söz edebiliriz.

Yaz mevsimi ilk başladığı günlerde biraz serin hava ve akabinde yağışlar etkili oldu. Tabi bu yağışlar daha ziyade yağışlarının bolluğu ile bilinen Karadeniz ve Marmara bölgelerinde etkili oldu. Fakat tarımın başkenti Adana’da yağışlar hissedilmedi. Sadece geride bıraktığımız günlerde şehir merkezinde 10 dakika süren bir yağış etkili o kadar. Onun haricinde Adana’da yağışlar Pozantı başta olmaz üzere şehir merkezine uzak olan birkaç ilçede etkili oldu.

Adana için tarımın başkenti dedik. Evet Adana’mız tarımın başkentidir. Yılda 2 defa ürün veren bu bereketli topraklar yağış azlığına bağlı olarak ciddi bir su sıkıntı ile karşı karşıya kaldılar. Tarımın olmazsa olmazıdır su. Su olmadan hiçbir canlı var olamayacağı gibi tarımsal faaliyetlerin de sürdürülmesi söz konusu olamaz.

Şuanda bu bereketli topraklarda ayçiçeği hasadına başladı üreticiler. Hasat başladı başlamasına ancak yaşanan su sıkıntısı üreticileri bir hayli zorladı. Elbette bu durum da verime, kalite ve rekolteye de yansıdı.

Dünya genelinde yaşanan iklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık da tehlikeli bir hal almaya devam ediyor. Yaşanan ve ileride de daha yoğun bir şekilde yaşanacak olan su kıtlığının başlıca nedeni kaçak kullanım ve sulama sistemlerinin iyileştirilmemesidir. Bunun yanında talep yönetiminin doğru yapılamaması ve suyun yanlış taksim edilmesi de diğer büyük sebeplerdir.

Kuraklıkla baş etme noktasında insanoğlunun üzerine düşen belli başlı görevler vardır. Bunlar arasında şunları saymamız mümkündür.

Su kaynaklarında sürdürülebilirlik için doğal çevre, yeşil alanlar ve ormanlık alanlar korunmalıdır. Boş arazilerde ağaçlandırma yapılmalı; doğal yeşil alanlar genişletilmelidir. Sulama ve endüstri sektörlerinde su tasarrufu için yenilikçi yöntemler ve cihazlar kullanılmalıdır. Su tüketimi yoğun olan sektörlerde kullanılan suyun tekrar kullanılması için geri dönüştürülebilir sistemler kullanılmalıdır. İnsanların alacağı bireysel tedbirler artırılmalı; bu konuda kamu spotları gibi duyuru araçları ile bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Yaşanan ve yaşanması muhtemel kuraklığın şiddetine göre su kaynakları yönetim planları ortaya çıkarılmalıdır. Kuraklık dikkatle izlenmeli ve alınan tedbirlerin etkileri takip edilmelidir.

Uzmanların açıklamaları bu yönde…

İnsan, hayvan, toprak, bitki aklınıza gelebilecek her türlü canlı suya muhtaçtır. Su olmazsa hayat olmaz. Bu nedenle kuraklık kapıya dayanmışken suyun kıymetini bilelim ve asla israf etmeyelim.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor