KURBAN

6 yaşındaki çocuğun ailesinin tarikat bağlantıları sonucunda kurban edilmesinin yankısı sürüyor.
Kurban diyorum çünkü o yaşta evlendirilmesi ve oyun olarak gösterilen tecavüzlere boyun eğmeye zorlanmasını o kelime karşılıyor…
Şimdi malum çevrelerin eteği tutuştu.
Münferit olay, tüm tarikatlar zan altında bırakılamaz, hiçbir siyasi partiye mal edilemez gibisinden açıklamalar yapılıyor.
Bazılarında haklılar.
Mide bulandıran olay tabi ki siyasi partilere bırakılmayacak kadar önemli…
Bu insanlık suçunun cezasını öbür dünyaya bırakmak, bu suçların üstünü kapatmak anlamına da gelir…
Anne- babayı, 6 yaşındaki çocuğu eş olarak alanı, bu nikaha şahitlik edeni, dosyayı hasır altına gömeni, üstünü kapatmak için bin bir türlü yalan söyleyeni hepsini yüce adalet karşısına dikmek lazım.
Dikmek lazım ve en ağır cezaları vermek gerek ki, bir daha böyle bir hadise yaşanmasın…
Gelelim cemaat ve tarikatları karşılarına almak istemeyen siyasilerin tavırlarına.
Vay efendim 28 Şubat’taki gibi cadı avı mı yapılmak isteniyor? gibisinden savunmalar var.
Hayır efendim, devlet her şeyi görür, duyar.
Elinin ulaşamayacağı, gözünün göremeyeceği bir yer yoktur…
Takibini yapmak çok kolay; kaç bin çocuk okula gitmiyor, araştırılsın rakamlar ortaya konulsun.
Okula gitmeyen bu masumlar, nerelerde eğitim alıyor , tarikat ve cemaatlerde bu çocuklara neler öğretiliyor?
Devlet bütün bunların takibini yapmak zorunda…
Kapatmak çözüm değil, aslına bakarsanız mümkün de değil.
Kapatırsan merdiven altında devam ederler…
O halde devlet tüm imkanlarını seferber ederek tarikatlara bağlı yurtları, okulları, iş yerlerini denetlemesi yakından izlemesi lazım…
Muhalefet ayakta; CHP’li kurmaylar Adalet Bakanlığı önüne yürüdü.
Belli ki bu işin peşini bırakmayacaklar.
Bırakmasınlar da zaten; yukarıda da değindiğimiz gibi dahli geçen kim varsa en ağır cezalara çarptırılsınlar.