LAİKLİK İHLALLERİ RAPORU YAYIMLANDI

(HABER MERKEZİ)- Laiklik Meclisi, toplamda 381 başlıkta derlediği Nisan, Mayıs, Haziran Laiklik İhlalleri Raporu’nu yayımladı.
Üç aylık raporun değerlendirme metninde Cumhuriyet’in kuruluş ilkeleriyle beraber Lozan’ın da gayrimeşru ilan edilmeye çalışıldığı belirtildi.
“Nisan, Mayıs ve Haziran verileri, siyasi iktidar ile çevresinin laik Cumhuriyet’e meydan okurcasına onu gayri meşru ilan ederek gerici istibdat rejimini “Yeni Türkiye” söylemiyle adeta ilan ettiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.” denilen açıklamada “Siyasi iktidar ve destekçilerinin Suriye’yi ele geçirerek geçici hükümet kurduğunu ilan eden cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile devlet kademelerinin en üst düzeyde süren ilişkileri rapordaki verilerde yer almaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Bunların yanında TSK içindeki cemaatleşmenin de hız kazandığı vurgulanan raporda “Cumhuriyet’in tasfiyesine dönük işletilen yeni süreç, karşı devrim hamlesinin, emperyalizm ve onunla birebir bağlantılı laiklik karşıtı gerici işleyişin, giderek daha bütünlüklü ve tehlikeli bir biçimde yeni bir aşamaya geçtiğini ortaya koymaktadır” denildi.
LAİKLİK İHLALLERİ RAPORU NİSAN, MAYIS, HAZİRAN 2025-08-21
Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında laiklik ihlalleri, devletin en üst kademelerinden başlayarak yargı ve ordunun yanı sıra siyasetin iktidar ve muhalefet cepheleri ile üniversiteler, eğitim kurumları, mülki idare amirlikleri ve toplumsal alanda büyük bir artış göstermiştir. Raporlarımızda yer alan, siyasi iktidarın “yeni hukukuna” ilişkin verilerin yanı sıra iktidar ve destekçileri ile muhalefet partilerinin “yeni anayasa” dayatması ve “terörsüz Türkiye” açılımı karşısındaki pazarlıkçı tutumuna ilişkin veriler birlikte değerlendirildiğinde ülkemizin karşı karşıya olduğu büyük tehlikeyi ortaya çıkmaktadır. Gerek Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri, gerekse emperyalizme karşı zaferin son etabı ve Laik Cumhuriyet’in kuruluşu ile bağımsızlık ve onurlu barışın ilanı olan Lozan Antlaşmasının ve yurttaşlık ile Cumhuriyet’in temeli olan 1924 Anayasasıyla hesaplaşma ve gayri meşru ilan etme girişimleri karşı devrim cephesinin hedefini gözler önüne sermektedir.
Nisan, Mayıs ve Haziran verileri, siyasi iktidar ile çevresinin laik Cumhuriyet’e meydan okurcasına onu gayri meşru ilan ederek gerici istibdat rejimini “Yeni Türkiye” söylemiyle adeta ilan ettiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Cihatçı terör örgütleri ve tarikat cemaat uzantısı vakıf ve derneklerle ortaklaşa yürüttüğü faaliyetlerin yanı sıra bu yapıların paramiliter oluşumlarını ve linç girişimlerini destekleyici tutumu, siyasi iktidarın, laiklik ve Cumhuriyet’e sahip çıkan toplum kesimlerine gözdağı verme hedefinin göstergesidir.
Nisan, Mayıs ve Haziran aylarındaki veriler, laik hukukun tamamen hiçe sayılarak, siyasi iktidarın “yeni hukukunun” işletildiğini, devlet kurumlarının en üstten başlayarak, dini faaliyetlerin uygulandığı alanlar haline getirildiğini, mülki idare amirlerinin devletin olması gereken laik niteliğini hiçe sayarak hareket ettiğini ortaya koymaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının cihatçı terör örgütü ve tarikat-cemaat uzantısı yapılara açıldığını ortaya koyan veriler, Cumhuriyet’in ve laikliğin siyasi iktidar ve çevresi tarafından kriminalize edildiğini, içeride yürütülen bu karşı devrim sürecinin dış siyasetteki bağlantılarını da gözler önüne sermektedir.
Siyasi iktidar ve destekçilerinin Suriye’yi ele geçirerek geçici hükümet kurduğunu ilan eden cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile devlet kademelerinin en üst düzeyde süren ilişkileri Nisan, Mayıs ve Haziran ayları raporlarımızdaki verilerde yer almaktadır.
Nisan, Mayıs ve Haziran ayları raporlarımızdaki veriler, Diyanet İşleri Başkanlığının, eğitim kurumları başta olmak üzere çeşitli bakanlıklarda, devlet kurumlarında ve toplumsal alanda artan gücü ve etkisini ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra, raporlarımız, Diyanet İşleri Başkanlığının, yayınladığı Cuma hutbelerinin laiklik ve Anayasa karşıtı içerikleriyle, başta emekçi kesimler ve kadınlar olmak üzere, siyasi iktidarın toplumu dönüştürücü şer’i ideolojik aygıtı olarak faaliyet yürüttüğünü bir kez daha ortaya çıkarmaktadır.
“Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve ÇEDES projesi adı altında Milli Eğitim Bakanlığının yanı sıra, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından okul öncesi kurumlarda, okullarda, üniversitelerde ve yurtlarda öğrencilere dayatılan laiklik karşıtı gerici uygulamalar ile tarikat cemaatlerin buralardaki faaliyetleri Nisan, Mayıs ve Haziran ayları boyunca giderek artan boyutlarda endişe verici bir düzeye taşınmıştır.
TSK’daki Cumhuriyet değerlerinin, bu değerlere sahip çıkan görevlilerin tasfiyesine dönük adımlarla birlikte tarikat cemaat bağlantılı kadrolaşma, ordudaki dönüşümün tehlikeli boyutlarını gözler önüne sermektedir.
TSK’nın yanı sıra, yargı, üniversite ve diğer devlet kurumlarındaki dönüşümün yanı sıra, Cumhuriyet’in tasfiyesine dönük işletilen yeni süreç, karşı devrim hamlesinin, emperyalizm ve onunla birebir bağlantılı laiklik karşıtı gerici işleyişin, giderek daha bütünlüklü ve tehlikeli bir biçimde yeni bir aşamaya geçtiğini ortaya koymaktadır.
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi olarak laiklik ihlalleri ile ilgili ulaşabildiğimiz verilerin ayrıntılı dökümlerine Nisan 2025’te 135, Mayıs 2025’te 145, Haziran 2025’te 101 kapsamlı başlıkta Laiklik İhlalleri Raporlarında yer verdik.