MANTIKLI ERMENİLERDEN ARŞAVUK’UN ANALİZLERİ

YEDİNCİ BÖLÜM

Ulusal Savunmacılardan Arıkoğlu Damar Bey iki kez tutuklanmıştı. Hapishane anılarını “Hatıralarım” isimli kitabında ayrıntılarıyla anlatmış. Belli ki, sadece toplum önderi Türkler değil, işgale karşı duran Ermeniler de hapse tıkılıyor. Damar Bey böyle Ermenilerden Arşavuk Efendiyle  Hapishanede tanışıyor; anlattıklarını kitabına şöyle almış:

“Hapishanede Türk Casusu diye iki Ermeni de mevkuftu (tutukluydu). Arşavuk adındaki Ermeni cidden zeki, akıllı, filozof, sözü sohbeti yerinde bir insandı. Diyordu ki, (Bizim delilerle ayrılık şu: onlar bana Ermeni düşmanı diyorlar, aynı kelimeti ben de onlara söylüyorum. Ben Ermeniliği ve Ermenileri seven bir insanım. Türkiye’de yaşayan bir avuç Ermeninin bu azim kütle arasında Ermeni devleti kurması bir hayalden ibarettir. Komiteciler bu yolda ısrar ettikçe Ermenileri felaketten felakete sürüklerler. Son zamanlardaki telafi kabul etmez zayiatımız (kayıplarımız) bu yüzdendir. Tuttukları yol çok yanlıltır. Körü körüne ecnebi menfaatına alet oluyorlar. Bu gidişle Ermeni olarak Türkiye’de bir tek kişi kalmayacaktır.

Bu hareket Ermenilerin lehine olan hareket değil, bir hıyanettir. Bizim mefaatımız Türklerle elele verip çalışmak aynı vatan sevgisini vicdanımızda duymaktır. Neyimiz noksan, refahımız, servetimiz, ticaretimiz, zanaatımız, Türk vatandaşlarımızdan üstündür. Her şeyde yüksek durumdayız. Acaba Türklerin yerine kaim olacak ecnebi bir devlet bize bu kadar müsait davranacak mı? Yoksa bütün avantajlarımızı elimizden mi alacak? Bizim satılmış, şuursuz komitecilere bu hakikati anlatmak imkansızdır.

Türklerle canuyürekten birleşip bir Amerikalı gibi bu memleketi kat be kat zengin ve yüksek durumlara getirmek Ermenilerin en büyük menfaatıdır. Evvelce de söyledim, ben halis şuurlu bir Ermeniyim. Aklımı, mantığımı kullanıyorum. Hislerimle değil, mantığımla muhakeme ediyorum. Komiteciler bana hain diyorlar; nerede ise bir içim suda beni ve arkadaşlarımı boğacaklar. Benim gibi düşünen, aynı fikri taşıyan Ermeniler çoktur. Fakat komitecilerin korkusundan ağızlarını bir şey söyleyemezler. Derhal kurşunla karşılaşırlar. Yalnız, üzüldüğüm cihet (yön) Türk Hükümeti burayı tahliye ederken beni de birlikte götürmeli, bu zalim komitecilerin eline bırakmamalıydı.)

Sonradan Arşavuk Efendi ile arkadaşı Ermeni komitacıları tarafından öldürülmüştür.”

İKİ SAAT ÖMÜRLÜ ERMENİ DEVLETİ

Albay Bremond getirdiği 100 bin kadar Ermeniyı Adana ve çevresine yerleştirmişti  Gözü dönmüşlerden öellikle seçilmiş Ermeniler, 14’üncü Yüz Yıl sonlarına doğru yıkılan Kilikya Ermeni Devletini yeniden kurmayı hayal etmekteydiler. Gizli ‘’yardım cemiyetleri’’ kanalıyla çevre köylere yerleşirken, haraç kesme, evlere silah arama bahanesiyle girme, sokak ortasında adam öldürme olayları giderek artmaktaydı.

Kaç-Kaç’tan sonra Adana’da Ermeniler ve bir avuç yandaşları dışında kimse kalmamıştı.Şişmanyan isimli Komitacı Lider Fransızlara sözlerini hatırlatarak şöyle diyordu: ’’Adana’da Türk kalmadı, bize verdiğiniz sözleri yerine getiriniz.’’

Ermeniler, bir an evvel kurmayı düşündükleri devletin adını KİLİKYA MEZOPOTAMYA CUMHURİYETİ olarak saptamıştı bile. Kilikya isimli Ermeni Gazetesi Başyazarı Veradzine, Abdioğlu köyüne partizanlarıyla yerleşerek, Fransız mandası altında kuzey sınırı demiryolları; doğu ve batı sınırları Seyhan ve Ceyhan nehirleri olan ‘’KİLİKYA MEZOPOTAMYA DEVLETİ’’ni ilan etti. Artık Ermeniler kartlarını açık oynuyor, Fransızlar’ın vaatlerinin blöf olup olmadığını öğrenmek istiyordu. Bütün Hıristiyan delegelerden de destek bulan diğer Komitacı Lider Damadian bir deklarasyon yayınlayarak 5 Ağustos 1920 tarihinde saat 10:00 sularında yaptığı hükumet darbesiyle devleti resmen kurdu. Ermeni şefleriyle vilayete gelen Damadian kendisini geçici hükumet başkanı ilan etti ve Hükumet Konağı’na oturdu. Bremond artık köşeye sıkışmıştı. Beyrut’taki Fransız Generali Gouraud’yu, ve  Paris’i gelişmelerden haberdar etti. Her iki taraftan da aldığı kesin emir aynıydı:’’Bu densizlere derhal haddini bildirin!’’

YARIN: BREMOND’UN HAREKATI VE ERMENİLERİN KAÇIŞI

ARŞAVUK EFENDİ DEMİŞTİ: Fransızların hapsettiği Ermeni Arşavuk Efendi “Ticarette, sanatta, rahatlıkta Türklerden üstünüz. Rmeni komitacılar bizi felakete sürüklüyor” derken haklıydı. Çok zengindiler. Dilberler Sekisinde yazlıkları vardı. Türk gençler burayı uzaktan izleyerek şen şakrak ve işveli ermeni dilberleriyle kendilerinden geçerdi. Zaten Dilberler Sekisi de adını bundan almış.

GENERAL GOURAUD ÖFEKELENDİ: Fransızların Adana Valisi Adana’da Ermeni devlti kurulduğunu bildirince, beyrut’ta bulunan general Gouraud öfkeden deliye dönmüş ve “Derhal hadlerini bildirin” emrini vermişti. Fotoğraf, Generali Adana’ya gellşinde törenle karşılaşılmasını gösteriyor.

KAÇ-KAÇ SONRASI KENT BOŞALDI: İşgal sırasında Adana’da çekilen bu fotoğraftaki insan kalabalığı, Kaç-Kaç sonrası kaybolmuştu. Ermeni liderler Fransızlara başvrup, “Sözünüz vardı, biz burada devlet kuracaktık. İşte şimdi tam sırası” demişler, fakat yüz bulamamışlardı. Bunun üzerine ihtilal gibi hareketle Kilikya Ermeni Devletini kuruverdiler.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor