MECLİS ÇOĞUNLUĞU OLANLAR HİZMETE ENGEL Mİ OLACAKLAR?

Yerel seçimler sonuç itibariyle muhalefetin zaferiyle sonuçlandı.. Ancak, bazı illerde Meclis çoğunluğu itibariyle Cumhur İttifakı’nda kaldı.. Durum böyle olunca, Belediye Başkanlarının hizmete yönelik teklifleri, muhalif üyeler tarafından sadece muhalefet etmelerinden dolayı gerçekleşemiyor..

Merhum Turgut Özal dönemindeki yerel seçimlerde gazetelere propaganda ilanları vererek ELİ KOLU BAĞLI BELEDİYE BAŞKANLARI İSTER MİSİNİZ? diye propaganda yapılıyordu.. Yani diyordu ki, “Bizim adayımızı seçmezseniz muslukları kısar, hizmetleri aksatırız.”

Demokrasilerde olmaması gereken bir durum.. “Benden olmayanı seçerseniz hizmet veremez ederim”

Yani olacak şey mi bu?

Seçim bitti, millete hizmet gerek ama Belediye Başkanı’nın eli kolu bağlanmış, hareket hali kalmamış..

Adana öyle değil mi? Millet İttifakı’nın evet dediğine Cumhur İttifakı hayır diyor..

Peki Adana ve Adanalıya nasıl hizmet verilecek?

Parti çıkarı mı memleket çıkarı mı?

Yani gerçekten aklın alacağı bir durum değil.. Yahu seçim bitti, bitti.. Şimdi halka hizmet verme zamanı.. Neden ayak bağı oluyorsunuz siyaset uğruna?

İstanbul’a bakın.. İktidar kazanmak için bütün olanaklarıyla yüklendi Ekrem İmamoğlu kazanmasın diye.. 11 bin oy farkla kazandı.. “Hile var” dediniz meclis üyelerini seçilmiş kabul ettiniz, İmamoğlu’nun seçilmesini yenilediniz..

Ne oldu ? 11 bin oy farkı 800 bine çıktı.. Demek ki Meclis üyeliği seçimini de yenilemiş olsaydınız azınlıkta kalacaktınız..

Yani aynı sandıktan çıkan oylar sayıldı, kazandığınızı Meclis üye sayısı geçerli oldu, kaybettiğiniz Belediye Başkanlığı geçersiz..

Peki tamam.. Öyle istediniz öyle oldu.. Öyle oldu da o çoğunlukta olan Meclis üyeleri memlekete verilecek hizmetleri, sırf seçilmiş Belediye Başkanı’nı zor durumda bırakmakla, hizmetlerini engellemekle mi görevli?

Böyle şey olur mu yahu!..

Hani vatan bir bütünse gerisi teferruattı..

İstanbul’da sayın Ekrem İmamoğlu’nu, Adana’da sayın Zeydan Karalar’ı hizmet yapamaz duruma getirirseniz Adana ve İstanbul halkını cezalandırmış olmuyor musunuz?

Sayın İmamoğlu’nun şu isyanına kulak verin lütfen. Diyor kiBu resmen meclisteki çoğunluk üzerinden eşkiyalık anlayışı. Kamu vicdanı değil eşkiya anlayışı, eşkiya duruşu. Eşkiyanın ne anlama geldiğini biliyorsunuz, malını gasp etmek. Örnektepe’de İBB olarak yurt yapıyoruz. Bir kreş yapacağız, parkla bağlantısını yapacağız. Bizden daha güvenilir, bizden daha iyi süreci yönetecek bir başka kurum yok. A, B, C, D vakıfları benim umurumda değil. Biz İBB olarak 2 bin-3 bin yatak kapasiteli yurtlarla çocuklarımıza gençlerimize çağdaş öğrenci yurtları ile hizmet vereceğiz. Neymiş efendim bu projeyi meclis üzerinden X belediyeye tahsis edecekler, o belediye üzerinden de istedikleri gibi hareket edecekler. Kusura bakmasınlar ama ‘pışık’ derler ya çocuklar… Böyle bir şey yok. İstanbul halkının malını ‘öyle istiyoruz’ diye gasp edemezler. Siyasi bir takım iradeler, bir avuç insan istiyor diye gasp edemezler.”

Yani haksız mı sayın İmamoğlu..

Zeydan Karalar da sabrediyor şimdilik.. Ama o da yakında feryada başlayacak. Meclis’e sunduğu her öneri, muhalif çoğunlukta olunca reddediliyor..

Nereye kadar? Peki halk sessiz kalır mı?

Kendisine verilecek hizmeti engelleyenlerden bunun hesabını sormaz mı?

Yineleyerek söylüyoruz “Vatan bir bütünse gerisi teferruat” sözünü unutmayın, Başkanların elini-kolunu koltuğa bağlamayın..

Aşağıdaki ANAP döneminde gazetelere çarşaf çarşaf verilen şu ilan abir kez daha bakın..

Eli, kolu bağlı bir Belediye Başkanı ister misiniz?

Bir soru da bizden…

O çarşaf çaraf ilanı veren Anavatan Partisi şimdi nerede?

İsterseniz cevabı biz verelmi;

Siyaset tarihinin çöplüğünde!..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor