MEMUR VE EMEKLİYE TÜİK TOKADI!

(HABER MERKEZİ)-Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı aylık %1.37 enflasyon oranını sert bir şekilde eleştirerek, “Bu açıklanan enflasyonla birlikte memur ve emekli zammı da belli oldu. Buna göre, memur ve memur emeklisi %15.57 maaş zammı alırken, SGK ve Bağkur emekilisi ise %16,67 maaş zammı alacak. Bu zam oranları memur ve emekliye ölün demektir” diye konuştu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayı ile yıllık enflasyon oranlarını açıkladı. TÜİK’e göre aylık enflasyon %1,37 olurken yıllık enflasyon %35.05 olarak gerçekleşti. Akademisyenlerin oluşturduğu Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Haziran ayı enflasyonunu %3.05, yıllık enflasyon ise %68.68 olarak açıkladı. İTO’nun İstanbul’da aylık enflasyonu %1.77, yıllık enflasyonu ise %44.38 olarak gerçekleşti.

Memur ve emekli maaş zammı netleşti.

Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı 6 aylık enflasyon verileri çerçevesinde; TÜİK’in Haziran aylık enflasyon açıklaması ile memur ve memur emeklilerinin 2025 yılı ikinci altı aylık alacağı zam oranının netleştiğini söyledi. 2025 Ocak ayında enflasyon %5.03, Şubat ayında %2.27, Mart ayında %2.46, Nisan ayında %3.00, Mayıs ayında %1.53 ve Haziran ayında %1.37 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Taşkın, memur ve emeklilerin alacağı zam oranının ortaya çıktığını söyledi. Taşkın, 7. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında memur ve memur emeklilerine %5 oranında maaş zammı ve %10.53 enflasyon farkıyla birlikte toplam %15.57 maaş artışı yapılacağının altını çizerek, ancak yapılacak yüzdelik maaş artışının reel bir artış olmadığını söyledi. TÜİK’in enflasyon oranlarını hem düşük göstermesi hem de yıl sonu tahmin edilen enflasyona göre maaş artışı yapılması nedeniyle reel kayıpların telafi edilemediğini ve dolayısıyla memur ve memur emeklilerine daha düşük maaş artışı yapıldığını belirterek, yıl sonu beklenen enflasyona göre değil, içinde bulunduğumuz gerçek enflasyona göre maaş artışı yapılmasını istediklerini söyledi.

Reel artış yapılmıyor, enflasyon farkı zam gibi açıklanıyor!

Maaş artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığına vurgu yapan Necip Taşkın, reel olarak bir artış yaşanmadığını belirterek, enflasyon farklarının maaş zammı gibi kamuoyuna açıklandığının altını çizerek şu ifadelere yer verdi:

“Bağımsız sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından yapılan araştırmalar, Türkiye’deki memur ve emeklilerin yarısından fazlasının yoksulluk sınırı altında bir maaşla geçindiğini ortaya koyuyor. ILO’ya göre Türkiye gibi ortalama emekli maaşının yoksulluk sınırının %50’sinin altında kaldığı ülkelerde yaşayan emeklilerin, sosyal güvenceleri olmalarına karşın “fakir” olarak tanımlanması gerekiyor. Türkiye’de kamu çalışanlarının %60’ının hane geliri, yoksulluk sınırının altında kalıyor. İLO’ya göre ülkemizde hane geliri yoksulluk sınırının altında olan memur ve emekliler fakir sayılıyor.

Ücretlilerin desteklenmesi piyasayı canlandırır.

Enflasyonun düşürülememesi dar ve sabit gelirli memur, emekli ve asgari ücretlilerin yaşam şartlarını ağırlaştırıyor. Böyle bir ortamda aylık gelirini piyasa ekonomisine göre ayarlayamayan bu kesimlerin satın alma gücü daha kötüleşir, bundan piyasa da olumsuz etkilenir. Dolayısıyla ücretlerin bu hususlar dikkate alınarak artırılması gerekiyor. Kamu çalışanları, emekliler ve asgari ücretlilerin desteklenmesi demek piyasa ekonomisinin canlandırılması anlamına gelir. Nitekim satın alma gücünün düşmesiyle talep düşüşü yaşanır. Bu, ülkenin büyüme oranını olumsuz etkilerken işsizliğin de artmasına yol açar. Dolayısıyla biz, şunu anlatmaya çalışıyoruz; enflasyonla mücadele edilirken kamu çalışanlarının, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin, esnafın da bu mücadeleye katılması isteniyorsa o takdirde kamu israfına son verilmeli, birtakım şirketlere tanınan muafiyet ve istisnalar kaldırılmalı, vergi toplanmalı ve gelir adaleti sağlanmalıdır.

Alın terinin karşılığı verilmelidir.

Biz diyoruz ki alın terinin karşılığı yoksullaşma olmamalı… Ülkemiz büyüyorsa o takdirde büyümeden refah payı verilmelidir. Ülkemizde yaşanan her ekonomik sıkıntılı dönemlerde ücretlinin sorumlu tutulmasına ve ekonomik yükün bunların üzerine yıkılmasına karşıyız. Zengin daha zenginleşirken fakir kesimin varlığı göz ardı edilmemelidir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiği, Toplu Sözleşme ile memur ve emekliye verilen maaş zam oranı enflasyonun altında kaldı. Memur ve emekli Anayasal hakkı olan insanca yaşama hakkından her geçen gün uzaklaşmaktadır. Hak ettiği yaşam standartlarından mahrum bırakılan kamu çalışanlarına ve emeklilere hakkı verilmelidir.

Yetkili sendika memur ve memur emeklisini koruyamıyor!

Yetkili olduğunu iddia eden ancak etkisiz olduğu tüm kamu çalışanlarınca bilinen bir sendika var! Siyasetten beslendiği için kamu çalışanlarının ve emeklilerin ekonomik sıkıntılarını göremeyen; memur ve memur emeklilerinin tahmini enflasyona mahkûm edilmesine ses çıkaramayan, 6 aylık enflasyon farkının “zam” yutturmacasına ortak olan, memur ve memur emeklilerinin ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm üretmekten aciz yetkili sendika, şimdi 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine hazırlanıyor. Sahadan kopmuş, her yönden sınıfta kalmış, koltuğunu korumak ve kasasını şişirmek için hukuksuz her yolu mübah gören bir anlayışın kamu çalışanlarının ve emeklilerin sorunlarını çözemeyeceği anlaşılmıştır. Masa başı sendikacılığının kamu çalışanlarına ve emeklilerine kazandırabileceği hiçbir şey yoktur.”

 

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor