MEZUN ETTİĞİ ÖĞRENCİLERİN İZİNİ SÜRÜYOR: KAZIM ÇELİKKALE

Kazım Çelikkale 1948-1955 yıllarında Osmaniye Düziçi Köy Enstitüsü’nde eğitim görerek öğretmen oldu. Farklı okullarda 31 yıl öğretmenlik yaptı. Spora ağırlık vererek görev yaptığı okullarda binlerce öğrenciyi sporla tanıştırdı ve şampiyonluklar kazandırdı. Aynı zamanda Fenerbahçe kongre üyesi olan Çelikkaya, okullarda ödenek olmadığı için öğrencileriyle birlikte süne, salyangoz ve kurbağa toplayarak bundan sağlanan gelirle okula spor malzemeleri kazandırdı.

HAZIRLAYAN: RAMAZAN ŞANIVAR

Kazım Çelikkale, 85 yaşında. Sağlıklı, dinç kalmayı spora, dengeli beslenmeye ve mezun ettiği öğrencileri ziyarete borçlu olduğunu ifade ediyor.

Çelikkale, 1948-1955 yılları arasında Osmaniye Haruniye Düziçi Köy Enstitüsü’nden mezun oldu. Okul yıllarında başta atletizm ve futbol olmak üzere tüm sporlarla yakından ilgilendi. 31 yıl aralıksız farklı illerde ve okullarda görev yaptı. Spora ağırlık vererek her gittiği okulda öğrencileri sporla tanıştırdı. Önce sınıflar arası, sonra yakın okullarla ikili müsabaka ve sonra da bölge ve Türkiye genelinde şampiyonluklar yaşadı.

Görev yaptığı okulların büyük çoğunluğu köy okulları ve dar gelirli ailelerin devam ettiği okullardı. Önce, okulların kendi arsası içinde bulunan sahaları taşlardan, tümseklerden temizleyerek tesis haline getirdi. Sonra da okullarda spora ayrılan ödenek olmadığı için öğrencilerle birlikte süne, salyangoz ve kurbağa toplayarak bunları tarım il ve ilçe müdürlüklerine sattı. Elde edilen paralarla okula spor malzemeleri kazandırdı.

Fenerbahçe Spor Kulübü’ne hayranlığı ile bilinen Kazım Çelikkaya, koşulları zorlayarak 10 yıl kadar Aziz Yıldırım’ın başkanlığı döneminde çok istediği kongre üyeliğini elde etti. Her seçimde İstanbul’a giderek oyunu kullandı.

Vatani görevinin acemi birliğini 3 ay Isparta’da, geri kalan süreyi ise görev yaptığı okulda öğretmenlik yaparak tamamladı. Araç kullanmayı sevmeyen halen sporu ihmal etmeyen Kazım Çelikkale, BÖLGE GAZETESİ’nin sorularını şöyle yanıtladı.

Kendinizden söz eder misiniz? Nerede doğdunuz? Hangi okullarda nasıl bir eğitim aldınız? Ayrıca hangi sporlara ilgi duydunuz ?

Adana’nın Karaisalı İlçesi Durak Köyü’nde 15 Mart 1937 yılında doğdum. İlkokulu doğduğum köyde tamamladım. Daha sonra 1948-1955 yılları arasında hayatımı değiştiren, geleceğimi şekillendiren, ölünceye dek unutamayacağım anılara sahip olduğum o dönemlerde Adana’ya bağlı Haruniye Düziçi Köy Enstitüsü’nden mezun oldum.

Bununla yetinmedim, 2 yılda öğretmen okulu niteliğinde Niğde Eğitim Enstitüsü’nü uzaktan eğitimle tamamlayarak öğretmenliğe hak kazandım. Spora okulda atletizm ile başladım. Düziçi Köy Enstitüsü’nde büyük ağabeylerle sınıflar arası maçlarda kendimi geliştirdim. Düzgün fiziğim ve uzun boylu olmam nedeniyle rahmetli Beden Eğitimi öğretmenlerim Ali Demiralp, Basri Bodur ve okulun müdürü Tevfik Yavuzer benim üzerimde çok durdular. Okul yatılı olduğu için derslerin dışında sürekli farklı sporlarla da yakından ilgilendik.

Sizlerin gelişmesinde önemli paya sahip olan Köy Enstitüsü’nden söz eder misiniz? Nasıl bir eğitim aldınız?  Ne gibi yararlarını gördünüz ?

Atatürk’ün tohumlarını attığı, Köy Enstitüleri dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından desteklendi ve yine dönemin Milli Eğitim Bakanı Şair Adnan Yücel’in babası Hasan Ali Yücel tarafından İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç ile birlikte 17 Nisan 1940 tarihinde 21 ilde hizmete geçirildi. Hedef, buradan mezun olacak öğretmenlerin köylerde görev yapmalarıydı. Çünkü nüfusun yüzde70-80’i köyde yaşıyordu. Köy çocukları okul ve öğretmen eksikliğinden okuyamıyorlardı. Köy Enstitüleri’nde kültür derslerinin yanı sıra fizik, matematiğin özellikle demircilik, doğramacılık, marangozluk, inşaat işleri, tarım, arıcılık, tavukçuluk, sanat,  halkoyunları, spor ve müzik gibi dersler görürdük. Çok iyi bir eğitim aldık. Ezberciliği reddeden uygulamalı, yaşayarak aldığımız eğitimler sayesinde görev aldığımız okullarda çok başarılı olduk. Özellikle profesyonel futbola karşı. Güreş başta olmak üzere tüm çağdaş sporlar amatörce yapılırdı. Ne yazık ki 27 Ocak 1954 yılında çok yanlış bir kararla dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşat Semsettin Sirer tarafından ciddi gerekçe gösterilmeden kapatıldı. Buradan bin 398 kız, 15 bin 943 erkek, toplam 17 bin 341 öğretmen Türkiye’nin farklı illerinde önemli başarılar elde ettiler.  Günümüzde bile Avrupa ülkeleri ve gelişmiş diğer ülkeler Köy Enstitüsü’nde ki eğitimi model alarak başarılı oluyorlar. Biz mezunlar kapanmaya çok üzüldük. Kahrolduk.

Hangi okullarda görev aldınız? Rahat öğretmenlik yaptınız mı? mezun ettiğiniz öğrencilerinizle halen görüşüyor musunuz ?

Mezun olduğum 1955 yılında Şanlıurfa’nın Bozova ilçesi Kargılı köyünde 3 dönem büyük heyecanla öğretmenlik yaptım. Daha sonra sırasıyla 1958-1965 yılları arasında Ceyhan Adapınarköyü, 1965-1969 yılı arasında Adana Çatalan tarafında Çiçekli köyü, 1970-1975 tarihinde Havuzlubahçe ilkokulu, 1975-1980 tarihleri arasında Adana Sümer Mahallesi tarafında Ahmet Karabucak ilkokulu, 1980-1981 yılında 20 ay kadar Aladağ Karsantı ilkokulu, 1981-1984 yılları arasında Adana merkez Cumhuriyet ilkokulunda öğretmenlik yaptım. 1984-1986 yıllarında Ceyhan 60. Yıl ve Gazi okullarında görev yaptıktan sonra1986 yılının sonlarına doğru emekli oldum. Her gittiğim okulda müdür, müdür yardımcılığı ve öğretmenlik yaparak çok iyi dostluklar, hatıralar ve izler bıraktım.

Sizin branşınız sınıf öğretmenliği olmasına rağmen, beden eğitimi öğretmeni gibi sporda hayli başarılı oldunuz ve görev yaptığınız okulları farklı branşlarda şampiyon yaptınız. Bunlardan söz eder misiniz ?

Spora ayrı bir tutkum ve sevgim var. Biraz da kendimi bu alanda geliştirdim. Ancak, sizlere yaşadığım çok çarpıcı bir şey anlatmak istiyorum. Bundan 50-60 yıl önce okullarda spor yaygın değildi ve spora ayrılan ödenek olmadığı gibi spor malzemeleri-araç-gereçleri yoktu. Kaynak yaratmam gerekirdi. Öğrencilerle, hatta velilerle birlikte buğdayda başağa zarar veren süne başta olmak üzere, salyangoz ve kurbağa toplayarak ve bunları tarım il veya ilçe müdürlüğüne satarak okula spor malzemeleri, çocuklara forma, şort, eşofman alınmasını sağladım. Zaman zamanda muhtarlardan destek gördüğümüz de oldu. Bu şekilde her görev aldığım okulda birçok bölge ve Türkiye genelinde dereceler elde ettik. Velileri de Adana dışında oynanan maçlara otobüslerle götürürdüm. Kız çocuklarını bizlere teslim ederlerdi. Maç dönüşü kız çocuklarını tek tek evlerine dağıtırdım. Milli takıma kazandırdığım öğrencilerim oldu. Ayrıca, doktor, mühendis, iş insanı, avukat olan öğrencilerim var. En büyük zevkim Adana ve diğer illerde mezun ettiğim öğrencileri ziyaret etmektir. Hepsine hakkımı helal ediyorum. Bütün bilgi, deneyim, heyecanımı Köy Enstitüsünde aldığım eğitime borçluyum. Genel merkezi İzmir’de bulunan Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin Adana Şube Başkanı Ali Kocabaş ve diğer hayatta olan arkadaşlarla bir araya gelerek hasret gideriyoruz. 3 erkek 2 kız toplam 5 çocuğum ve 8 torunum var.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor