Minik Patiler ile sağlıklı adımlar
Adana yaşayan evcil hayvanlarda sıklıkla hangi hastalılara rastlanıyor? Hangi hayvanı besleyeceğimize karar vermeden önce ne gibi kriterleri esas almalıyız? Hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıklar nelerdir ve nasıl korunabiliriz? Mesleğinde ki başarısı, deneyimi ve diyaloguyla hayvanseverlerin sempatisini toplayan Veteriner Hekim Sefa Su, Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde ki kliniği Minik Patiler’de merak ettiğimiz soruları gazetemize yanıtladı.
İndirimden faydalanmak isteyen okurlarımız için irtibat telefonu: 0 536 821 92 22
RÖPORTAJ: Yener EKİNCİ
ADANA (BÖLGE) – Mesleğine iş gözüyle bakmayan, ticari bir kaygıdan ziyade hayvanları gerçekten seven Minik Patiler Kliniği sahibi Veteriner Hekim Sefa Su ile çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik ve evcil hayvan beslemenin en çok merak edilenlerini sorduk kendisine. Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde ki kliniğinde bizi misafir eden ve sorularımıza kapsamlı yanıtlar veren Sefa Su, ayrıca gazetemiz aracılığıyla gelen bütün okurlarımıza, pet market hizmetlerden yüzde 25 indirim uygulama nezaketinde bulundu. Kendisine okurlarımız adına teşekkür ediyoruz. İşte o röportaj:
Kısaca sizi tanımakla sohbetimize başlayabilir miyiz?
Adana’nın Karaisalı ilçesinde, 1994 yılında dünyaya geldim. Sırasıyla; Bahçeşehir İlköğretim Okulu, Kozan Fatih Anadolu Lisesi ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldum. Çeşitli kliniklerde çalışarak tecrübe kazandıktan ve yedek subay olarak askerlik vazifemi ifa ettikten sonra kendi kliniğimi açarak hizmet vermeye başladım.
Kliniğinizde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Alanında uzman kadromuz ile aile ortamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.Kliniğimizde tanı, teşhis ve tedavi başta olmak üzere cerrahi operasyonlar, kan, idrar ve dışkı analiz testleri; kısırlaştırma, tıraş, banyo, aşı uygulaması ve takibi, veteriner ilaç bulundurulması, kanatlı ve egzotik hayvanlara müdahale, mikroçip uygulaması, mama ve pet malzemelerinin satışı gibi işlemler yapıyoruz.
Neden bir veteriner hekim olmayı istediniz?
Ben köyde, hayvanların arasında büyüdüm. Bu nedenle, çocukluğumdan beri hayvanlara karşı büyük bir düşkünlüğüm vardı. Bu düşkünlük; onları bakmak, beslemek, temizlemek ve onlara başkasının zarar vermesini önlemek şeklindeydi. Veteriner hekim olmak aslında çoğu kişinin hayalidir. Gerek hayvanlara duyulan sevgi gerek bir can kurtarmak bu hayali destekler. Ben de bu hayal doğrultusunda veteriner hekim oldum.
Size göre Veteriner Hekim olmanın ilk şartı nedir ve mesleğinizi tercih etmeyi düşünen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?
Veteriner hekim olmanın ilk ve vazgeçilmez şartı vicdan sahibi olmaktır. Çünkü herkes insan olabiliyor; ama vicdanlı olamıyor maalesef… Kliniğimizde de bu hususa dikkat ediyoruz. Gelen hastalarımızın ne olursa olsun can taşıdığını biliyoruz. Bu mesleğe adım atmayı arzulayan her bir aday, öncelikle etik değerleri içerisinde meslek erbaplarına saygılı olmalı. Ondan sonra da yeteri kadar özgüvenli, hızlı karar verebilme özelliğine sahip, uyumlu, sabırlı ve problem çözebilme kabiliyetlerini barındırmalıdır. Mesleğimizin psikolojik yıpranma boyutları da oldukça yüksek olabiliyor. Bu mesleği icra etmeye niyetlenecek her bir kardeşimiz komplike bir kabullenmeyle yola çıkıp ellerinden gelenin en iyisini sergilemeye çalışmalılar. Bu meslek doğru şartlar ve doğru zeminde kendisini icra edecek bireylere çok büyük vaatler sunabilir; ancak şurası kesindir ki, bunu başarmak da o kadar kolay değildir. Mesleğimizin klinik, gıda, hayvancılık, kanatlı, ilaç, yem, akademik kariyer gibi sahalarda çalışma imkanları da mevcuttur.
Mesleğinizin halk sağlığına yönelik katkıları nelerdir?
Kuduz hastalığı başta olmak üzere, Tüberküloz, Şarbon, Deli Dana, Brucella, Lyme gibi birçok zoonoz (hayvandan insana bulaşabilen) hastalıklara karşı toplumu koruyan bir mesleğin neferleriyiz. COVİD-19 olarak da isimlendirilen Coronavirüs Pandemisi sürecinde şahit olduğumuz üzere, Türkiye’de etkeni ilk izole edenler ve aşı çalışmalarına başlayanlar da Veteriner Hekimler olmuşlardır. Dolayısıyla, halk sağlığı açısından Veteriner Hekimler ve Veteriner Hekimlik mesleği olmazsa olmaz derecesinde önemlidir ve de gereklidir.
Hayvanlar dilsiz canlılardır. Beslediğimiz bir hayvanın hasta olduğunu nasıl anlayabiliriz ve teşhis koyarken yanılma ihtimaliniz olabiliyor mu?
Ev içinde beslediğimiz veya dışarıda takibini yaptığımız bir canlı ne kadar dilsiz olursa olsun kendini ifade edebiliyor. Hasta bir hayvanda ilk olarak durgunluk ve halsizlik göze çarpar, daha sonra kusma, ishal, iştahsızlık, yüksek ateş ve dehidre olması gibi daha belirgin semptomlar şeklinde görülür. Kısacası hayvanlarımızı takip edersek bize çok şey anlatırlar. Teşhis koyarken yanılma payımız tabii ki olabilir. Sonuçta biyolojik bir şey üzerine teşhis yapıyoruz. Yani durağan bir şey değil ve veteriner hekimler de insan. Ve her insan hata yapabilir. Yalnız, kullandığımız teknolojik cihazlarla, yanılma payını asgari seviyeye indirgeyebiliyoruz.
Sahipsiz canlılar olan sokak hayvanlarına yönelik sosyal çalışmalar içerisinde yer alıyor musunuz?
Öncelikle sahipsiz hayvan yoktur, sokak hayvanlarının sahibi belediyelerdir; fakat sokaktaki dostlarımızın sayısı çok fazla olduğu için bazen belediyeler yetersiz kalabiliyor. Kliniğimizde bu konuda elimizi taşın altına koyuyoruz. Sokaktan getirilen dostlarımıza yaptığımız işlemlerden maliyete denk gelen yarı yarıya ücret tarifesi uyguluyoruz. Düzenli olarak da mama desteğinde bulunuyoruz.
Meslek hayatınız boyunca unutamadığınız bir vaka ile karşılaştınız mı?
Parkta yaralı bir güvercin bulan 5-6 küçük çocuk, tedavisi için kuşu kliniğimize getirmişler ve ücret olarak da ceplerinde ki bozuk parayı toplayarak bize vermek istemişlerdi. Para almadık tabii… Onların masumiyeti bizleri derinden etkilemişti.
Özellikle son yıllarda toplumda hayvanlara yönelik bir hassasiyet oluştu. Sizce gelinen seviye yeterli mi?
Son yıllarda ve yasalarla hayvanlara karşı bir hassasiyet oluşmuş olsa da yeterli değil. Halen hayvanlar istismar, taciz, şiddet ve tecavüze uğruyor bu da yaptırımların yeterli olmadığını gösteriyor. Yaptırımlar ağırlaştırılmalı çoğu gelişmiş ülkede bu yaptırımlar caydırıcıdır bizim ülkemizde de bu olmalı.
Adana yaşayan hayvanlarda sıklıkla hangi hastalılara rastlanıyor?
Kan paraziti, lyme, erlişya, ana plazma gibi zoonoz dediğimiz hayvandan insana geçebilen hastalıklarla biraz sık karşılaşıyoruz. Ayrıca sıcak havalarda deri problemleri yaşandığını görüyoruz. Zoonoz hastalıklardan korunmamız için yapmamız gerekenlerin başında evcil hayvanlarımızın koruyucu uygulamalarını düzenli olarak yaptırmak geliyor.
Evcil hayvan sahibi olmanın ne gibi avantajları bulunuyor?
Hem psikolojik hem fizyolojik olarak çok yararlı olduğunu söyleyebilirim. Bilimsel araştırmalar da bunu gösteriyor. Daha yüksek hayatta kalma oranları (artan mutluluk hormonlarından kaynaklı), daha az kalp krizi, daha az yalnızlık, daha iyi kan basıncı, daha iyi psikolojik esenlik, daha düşük depresyon ve stres seviyeleri, daha az doktor ziyareti, artan benlik saygısı, daha iyi uyku ve daha fazla fiziksel aktivite avantajlardan sadece birkaçı. Hayvan sahiplerine evcil hayvanlarının özellikle stres zamanlarında duygusal destek sağladığına kesinlikle inanıyorum. Endişeli bir olay sırasında yanınızda bir evcil hayvana sahip olmanın o olayın stresini azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteren bazı araştırmalar var. Çalışmalar, evcil hayvanların çevresinde insanların iyi ruh halinin arttığını ve kötü ruh halinin azaldığını defalarca göstermiştir. Amerikan Kalp Derneği, köpeklerini gezdiren evcil hayvan sahiplerinin, yürüyüşe çıkmayanlara göre günde 30 dakikaya kadar daha fazla egzersiz yaptığını gösteren çalışmalara işaret ediyor. Bu da kardiyovasküler sistemi pozitif etkiliyor. Kedilerin mırlayıp sahiplerine patileriyle masaj yapmasının kanser hastalarındaki iyileşmeyi tetiklediği gözlemlenmiş. Özellikle mırlamalarının psikolojik açıdan kanıtlanmış birçok faydası mevcut.
Hangi hayvanı besleyeceğimize karar vermeden önce ne gibi kriterleri esas almalıyız?
Her şeyden önce sık sık taşınıyor veya hayatınızda büyük değişiklikler düşünüyorsanız, bunları gerçekleştirip sabit bir yaşama başlayıncaya kadar evcil hayvan sahiplenme düşüncenizi ertelemelisiniz. Ayrıca çok sık seyahat ediyorsanız; kedi ve köpek gibi her gün bakım ve ilgi isteyen evcil hayvan yerine özel yemlikleri uzun süre yem ihtiyacını karşılayan ve daha az ilgi ve bakım isteyen balık ve kuş gibi evcil hayvanlar sahiplenmelisiniz. Evcil hayvanlara cinslerine göre boş alan, zaman ve bakım gerekmektedir. Köpeklerin farklı cinslerinin bile farklı ihtiyaçları vardır. Uzun tüylü köpekler daha çok kuaföre, tazı gibi köpekler de daha fazla egzersize ihtiyaç duyarlar. Kediler egzersiz, ilgi ve diğer günlük bakımları yönünden birbirlerine oldukça benzerdir. Seçeceğiniz evcil hayvan, yaşam tarzınıza uygun olacak evcil hayvan olduğundan emin olmanız önemlidir. Seçim esnasında her evcil hayvan için bazı genel bilgileri aklınızdan çıkarmamalısınız.
İnsan sağlığı pahalı bir sektör. Aynı durum hayvan sağlığı için de geçerli mi?
Evet geçerli… Birçok hammadde ve ilaç yurt dışından geliyor bunun bir maliyeti oluyor aynı zamanda ilaç ve aşı sınırlı sayıda ülkemize geliyor hal böyle olunca az olan şey değerleniyor ve fiyatı artıyor. Beşeri ilaçlarda bir devlet desteği söz konusu; fakat veteriner ilaçlarda böyle bir destek yok. Bütün maddi yükü hayvan sahibi çekiyor. Bu da veteriner sektörünü maliyetli gösteriyor; ancak şunu da özellikle belirtmeden geçmeyim. Asgari ücretli bir çalışan rahatlıkla, ekonomik anlamda kendini sıkıntıya sokmadan da bir hayvan sahibi olabilir.
Son olarak, gazetemiz aracılığıyla gelen hayvanseverlere sunduğunuz pet market hizmetleri kapsamında özel bir indirim yapmanız mümkün olabilir mi?
Gazeteniz aracılığıyla arayan veya gelen okurlarınıza yüzde 25 indirim sağlayabiliriz.
Bu sohbetin gerçekleşmesine zaman ayırdığınız için teşekkür ederim
Ben teşekkür eder, yayın hayatınızda başarılar dilerim.