Ayşe Tokyaz’ın katledilmesine ilişkin ayrıntıları kamuoyuyla paylaşan Mor Dayanışma, cinayetin baş şüphelisinin eski polis memuru Cemil Koç olduğunu açıkladı. Açıklamada, Ayşe’nin daha önce Koç tarafından kaçırılıp tehdit edildiği ve sık sık darp izleriyle eve döndüğü belirtildi. Ancak örgüt, bu vahşi cinayetin failinin yalnızca Cemil Koç olmadığını vurgulayarak, “Ayşe’nin bilgilerini faille paylaşan kolluk kuvvetleri, suça ortak olmuştur. Onlara bu rahatlığı veren, cezasızlıkla ödüllendiren erkek yargı ve devlet aklıdır” denildi.
(HABER MERKEZİ)- Kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı Türkiye’de, feminist hareket bir kez daha sokaklarda. Mor Dayanışma, İstanbul Eyüpsultan’da vahşice katledilen 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz için Adana Gazipaşa Çocuk Parkı’nda bir araya geldi. “Kadın cinayetleri politiktir!” sloganıyla yapılan basın açıklamasını Seren Canpolat okudu. Açıklamada, yalnızca katillerin değil; cezasızlığı besleyen, failleri koruyan erkek adalet sisteminin ve devletin de sorumlu olduğu vurgulandı.
Ayşe Tokyaz’ın katledilmesine ilişkin ayrıntıları kamuoyuyla paylaşan Mor Dayanışma, cinayetin baş şüphelisinin eski polis memuru Cemil Koç olduğunu açıkladı. Açıklamada, Ayşe’nin daha önce Koç tarafından kaçırılıp tehdit edildiği ve sık sık darp izleriyle eve döndüğü belirtildi. Ancak örgüt, bu vahşi cinayetin failinin yalnızca Cemil Koç olmadığını vurgulayarak, “Ayşe’nin bilgilerini faille paylaşan kolluk kuvvetleri, suça ortak olmuştur. Onlara bu rahatlığı veren, cezasızlıkla ödüllendiren erkek yargı ve devlet aklıdır” denildi.
Açıklamada, katilin geçmişine dair çarpıcı iddialar da yer aldı. Cemil Koç’un Özbekistan uyruklu bir kadının ölümüne, Diyarbakır’da başka bir cinayete karıştığı ve bu nedenlerle meslekten ihraç edildiği öne sürüldü. Buna rağmen toplum içinde elini kolunu sallayarak dolaşması, feminist hareket tarafından “erkek yargının koruması altında olmak” olarak nitelendirildi.
Ayşe Tokyaz’ın kız kardeşine “Abla senin bilmediğin şeyler var” dediği hatırlatılan açıklamada, bu sözlerin ardındaki gerçeklerin açıklığa kavuşturulması istendi. Kadın örgütleri, bu olayın yalnızca bir cinayet değil, devletin içindeki çürümenin, suç şebekeleriyle olan ilişkilerin de göstergesi olduğunun altını çizdi.
Basın açıklamasında, kadın cinayetlerinin artışında siyasal kararların etkisine dikkat çekildi. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilmenin, kadına yönelik şiddetle mücadele yerine şiddeti teşvik eden politikaların önünü açtığı vurgulandı. Kadınların, şiddet karşısında başvurabileceği mekanizmaların ya işlememesi ya da kadınları faillerle uzlaştırmaya zorlaması da eleştirildi.
Açıklama boyunca sık sık kadın dayanışmasının önemi vurgulandı. Kurumlara, erkek yargıya ve devletin mekanizmalarına değil, birbirlerine güvendiklerini belirten kadınlar, “Bir kişi daha eksilmemek için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Mor Dayanışma tarafından açıklanan verilere göre; 2025 yılının ilk 6 ayında 136 kadın, erkekler tarafından katledilirken, 145 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
Kadınlar, yalnızca bu rakamlarla değil; ardında aile, hayaller, mücadele olan gerçek yaşamlarla sokaklarda. Mor Dayanışma, “Kadın cinayetleri politiktir!” diyerek Ayşe Tokyaz için adalet, tüm kadınlar için yaşam çağrısını bir kez daha haykırdı
