MORATORYUM

Sabahattin Önkibar, yandaş olmaktan hızla uzaklaşmaya ve gerçeklerle yüzleşmeyi, topluma gerçekleri anlatmayı görev saymaya başladı..

Türkiye gazetesindeyken iyi bir yandaştı, Ulusal TV’ye geçince yüreklendi, ama görev aldığı, haftalık program yaptığı kanal da, köşesi bulunan gazetede raydan çıkınca, bastı istifayı delikanlı gibi ayrıldı..

Doğrusu, takdir edilecek bir tavırdı..

Şimdi Oda TV’de yazıyor.. Hem de gerçekleri.. Gazeteci sorumluluğuyla.. Çekinmeden, yüreklice..

Dün de, ülkemizin geldiği ekonomik kriz noktası ve tehlikenin büyüklüğünü yazmış Sabahattin Önkibar..

Yazısının bir bölümünde şöyle diyor;

“-En vahim veri ise Türkiye’nin çarkı döndürmesi yani borcunu çevirmesi için yıllık 200 milyar dolara ihtiyacı olması ki, bu para bulunamazsa moratoryum kapıda diyenler var.

– Kısacası Türkiye uluslararası ekonomide, Çin misali üreten değil, Lübnan örneği tüketen ülkeler kategorisinde…

Dış kaynağa erişmede IMF ile anlaşma en etkili kefalettir; fakat Tayyip Erdoğan’ın bu kuruma karşı var olan peşin hükümleri kayıtlardadır.

1875’DEN SONRA İKİNCİ YIKIM OLUR!

Bunun dışında uluslararası tefeci piyasasından başka para bulacağımız bir yer yok, zira Suudilere karşı fedailiğini üstlendiğimiz Katar bile gecen Ağustos ayında vereceğim dediği 15 milyar doları hala vermedi. Katar dışında Türkiye’ye kredi açacak başka bir ülke yok gibidir.

Kuşkusuz bunları aktarmakla amacımız ‘Moratoryum kesindir’ iddialarına haklılık kazandırmak değil, Başkent’in sisler bulvarındaki fısıltıları yansıtmaktır.

Dilerim Türkiye 1875’den sonra ikinci kere Moratoryum bataklığına düşmesin, zira hatırlayalım o süreç sonrası Emperyaller önce Duyun-u Umumiye’yi dayatıp, ardından Osmanlı’yı tarihe havale etmişlerdi.“

Peki bu görüş, genelde ve çok sayıda ekonomistin ortak görüşü değil mi?

Aynen öyle.. TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ?

………..

SAHİBİNİN SESİ İTİRAF ETMİŞ!..

Aydın Doğan döneminde Doğan Holding’e bağlı basın-yayın organlarına tepki vardı, ancak bugünlerdeki kadar değildi.. Sonra el değiştirdi, tam bağımlı hale geldi Demirören nikahı altında..

Özellikle Ahmet Hakan’ın, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu ile yaptığı röportaj olağanüstü tepkilere neden oldu.

Ahmet Hakan, hem tuzak sorular sordu, hem de tuzak sorular karşısında aldığı cevapla halk dilinde söylendiği gibi MORT oldu.. Tepkiler de sel gibi gelmeye başladı.. CHP’nin Amerika temsilcisi Yurter Özcan, CNN’i protesto edeceklerini söyledi.

Peki CNN’in müdürü Bora Bayraktar ne dedi?.. Buyrun;

 ‘İstemeyen izlemesin, bu kadar basit biz kimseye CNN Türk izlesin diye baskı yapmıyoruz… Benim de patronum var tarafsız yayıncılık yok, herkesin bir duruşu var’ 

Aslanım benim!.. Duruş budur işte.. Koyacaksın postayı.. Bir televizyon halk adına değil, patron adına yayın yapar.. Merak ettiğimiz şu?

Merak ettiğimiz Ahmet Hakan ektra prim aldı mı?

…..

SEN NE YAPTIN ADANA DEMİRSPOR?

Maç öncesine gidelim.. Aralarında avukat arkadaşımız Adnan Çöktü başta olmak üzere, Adana Demirspor-Hatayspor maçını izlemek için bilet bulamadıklarını, yardımcı olmamızı istediler.. Araştırdık, sorduk, soruşturduk, bilet yok..

Maçı televizyonda canlı yayında izledik.. Adana Demirspor’un eski başkanlarından Adem Atılgan ve Ekrem Kandemir ile..

Önce tribünlere baktık.. Bazı alanlar boştu.. Peki nasıl olur da bilet yoktu, onu anlayamadık.. Demek ki, bir yönetim sıkıntısı ve ilgisizlik var diye düşündük..

Bu paragrafı yöneticiler bir yere kaydetsin..

Gelelim maça.. Dünkü maçın özeti şuydu;

Adana Demirspor’dan çok, Hatayspor süper lige girme gayreti içinde mücadele etti.

Kimse kusura bakmasın.. Adana Demirspor, önceki gece ne futbolcularını, ne de taraftarlarını hazırlayamamış..

Sahadaki 11 Adana Demirspor formalı, bir hazırlık maçı anlayışıyla rakibi karşısında zaman öldürdü.. Oysa, Hatayspor, hırslı, sonuca erken gitmek isteyen, Süper Lig’e yükselme mücadelesi veren, sık sık gol pozisyonları yaratan bir takım görüntüsündeydi.. Direkten dönen bir şut, Adana Demirspor futbolcuları için bir ALARM niteliği bile taşımıyor olması, Hatay’da oynanacak maç için açıkçası bize umut vermedi..

O nedenle diyoruz ki, Adana Demirspor futbolcuları, Hatay karşısında çıkardığı futbolla değil, konsantre olmuş, kendisinden çok, taraftarını düşünen, mücadele eden bir anlayışla sahaya çıkmalı ve bu anlayışı 90 dakika boyunca sürdürebilmelidir..

Aksi halde yazık olur hem Adana’ya, hem de Adana Demirspor’a..

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor