MUCİZE: 5 KURBAN ALAN YIKINTIDA 4 YAŞINDAKİ REMZİ 7 GÜN YAŞAMIŞ!

ALTINCI BÖLÜM

Azrail’in elinden inanılmaz biçimde kurtulanlar için “Öldürmeyen Allah öldürmez” derdi büyüklerimiz.  Bu deyişe cuk diye oturan bir mucize, 6 Aralık 1936 Sel Felaketi sürecinde de yaşandı. Dört yaşındaki Remzi, beş kurbanın çıkarıldığı yıkıntı altında; soğuğa, açlığa, susuzluğa dayanarak 7 gün yaşadı.

Mucize Çocuk Remzi’nin talihsiz babası Ahmet Vardı, başına gelenleri gazetecilere şöyle anlatmıştı: Maraş Mebusu Kemal Kusun’un odacısıyım. Bazı işlerimi halletmek üzere selden birkaç gün önce ailemle vedalaşıp köye gittim. Adana’yı sel bastığını duyduktan sonra içim içime sığmadı ama sular yüzünden yola çıkamadım. Nihayet selden 7 gün sonra bu sabah erkenden ulaştığım Sugediği Mahallesindeki evim yıkıntı halindeydi. Komşulara ailemin durumun sordum, kimseyi görmediklerini söylediler. Endişelendim, yıkıntıya dönüp bulduğum kazma ile karıştırmaya başladım. Birden bire karşıma kız kardeşimin cansız bedeni çıktı. O an dizlerimde derman kalmamış gibiydi. Etrafta yardım istedim. Komşular da koşuştular. Bu kez önce annem, ardından iki çocuğumla sarmaş dolaş vaziyette eşimle karşılaştık. Ailemden 5 kişi yaşamın yitirimişti. Altıncı ferdimiz 4 yaşındaki Remzi’den de ümidi kesmiştim. Onu da ararken cılız bir ses duyan komşularımız o tarafa gittiler. Ben de peşlerinden gittim.  Biraz uğraştıktan sonra, Remzi’yi, ocağın yanıbaşında oturmuş bana bakarken görüp kucakladım. O an, içimi kavuran korkunç ıstırabım az da olsa hafiflemiş gibiydi.

Küçük Remzi komşular tarafından alındığı evde önüne konulan yiyeceklerle karnını iyice doyurmuş. Yeyip içtikten sonra, sapasağlam olduğu görülmüş. Baba Ahmet ise, saatlerce sokaklarda serseriler gibi dolaşırken gazeteciler tarafından bulunmuş. Bu arada, defin işini belediye yapmış. Ahmet, “Biricik yavrumu alıp köyme döneceğim. Gayri buralarda yapamam” demiş.

Aynı gün, hastanedeki bir yaralı yaşamını yitirirken bir cansız beden de selin oluşturduğu gölde bulununca, sel kurbanlarının sayısı 46’ya yükselmiş oldu. Kayıp dört kişiden ise o gün itibariyle haber alınamamıştı.

MERSİN’DEN  5 TON  KÖMÜR VE YARDIM KAMPANYALARI

Sel vurgununun ertesi günü Adana’ya gelip yetkililerle buluşan Mersin Belediye Başkanı Adana’ya 5 ton kömür gönderirken, felaketzedelere yardım için de kampanya başlattı. Benzer kampanya da Tarsus ve Ceyhan’da başlatıldı. Bir haftalık zorlu süreçte büyük özveriyle çalışan belediye personeli Hallaç oğlu Duran, Pehlivan Ziya, Kömürcünün oğlu Cumali, Dede ve Hasan’a takdirname ile nakit ödül verildi.

En başından beri süreci yakından izleyen Cumhuriyet Gazetesinin başlattığı yardım kampanyasına  yurt çapında büyük katılım oldu. Kampanyanın üçüncü günü itibariyle 29 bin 500 Lira toplandığı bazı ilkokul çocuklarının bile 50 kuruşla, 1 Lirayla katılmış olduğu görüldü görüldü.

YARIN: FELAKETİN ACISI PAYLAŞILIYOR

ALTI GÜN SONRA TUZLA: Günümüzde saniyeler içinde sağlanabilen haberleşme, o yıllarda son derece zordu. Tuzladan haber alabilmek ancek 6 gün sonra, 11 Aralık’ta mümkün olabilmişti.

MUCİZE ÇOCUK REMZİ BABASIYLA: Sugediği Mahallesinde sel sularının yıktığı evde can veren 5 akrabası ile, yıkıntı altında ve soğukta 7gün aç-susuz kalan Remzi, kurtarıldıktan sonra yemeye doyamadı. Yapılan kontrolde Remzi’nin sapasağlam olduğu görüldü.

1936 FELAKETİ BÖYLE BİR ŞEYDİ: Felaketin öfkesi dinmeye başladıktan sonra kent içinde gidip-gelmeler başlamıştı. O halde bile su düzeyinin at gövdesine kadar yaklaşmış olması, felaketin büyüklüğünü açıkça anlatıyor.

SEDDEDE ZARAR-ZİYAN: Ziya paşa’nın kent merkezini az da olsa güvence altına almak için yaptırdığı sedde, Cemal Paşa tarafından oldukça uzatılmıştı. Ancak, 1930 selinde bir tarafı patladığı için yükseltilmişti. 1936 Felaketi ise seddeyi 4 yerden patlattığı gibi bazı kesimlerini de moloz yığınına döndürdü.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor