MUHARREM İNCE ŞİMDİ HAKSIZ MI?

Sen en genç yaşında CHP üyesi olacaksın… Duvarlara partinin posterlerini gece-gündüz demeden asacaksın..

Sen, deleğe olacaksın, ilçe yöneticisi olacaksın, il yöneticisi olacaksın, il Başkanı olacaksın, milletvekili olacaksın, grup sözcüsü olacaksın ve Cumhurbaşkanı adayı olacaksın… Aday gösterildiğinde Genel Başkanın adını törenle açıklarken “Gel bakalım Muharrem” diye seni davet edecek, bozulacaksın ama bozulmamış görünmeye çalışacaksın..

Sen adaylığın döneminde milyonları toplayacaksın, Türk toplumunun umudu olacaksın, beklenmedik şekilde oy alacaksın,  ama kazanmaya yetmese de KAZANABİLİRİZ  umudunu vereceksin..

Peki bundan prim yapan kim olacak? CHP’ye gönül verenler…

Başka?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…

İstanbul seçimlerine bir bakın… 13 bin oyla kazanılan seçim iptal edildi, halk ikinci seçimde ne yaptı? FARKI 800 küsür bine çıkardı… Bunda hiç mi Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında halka verdiği güvenin ve moralin payı yoktu?

Neymiş efendim Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı ile gizli görüşmüş, bu görüşmeyi CHP lideri de biliyormuş… Biliyorsan, çağır Muharrem İnce’yi konuş… Muharrem İnce de sana doğrusunu anlatsın, yanlışı varsa ver Yüksek Disiplin Kurulu’na ihraç et… Elinden tutan mı var?

  Hayır… Öyle değil… Biliyormuş ama konuşmuyormuş…

  Olur mu böyle şey?

Buyur… Muharrem İnce dün çıktı basının karşısına hepsini teker teker anlattı… Böyle bir görüşmenin olmadığını CHP içinde CHP’lilikleri tartışılacaklar tarafından kurulan bir kumpas olduğunu meydana çıkardı. Öncesinde Kılıçdaroğlu’nu arayıp görüşmek istediğini anlattı… Kılıçdaroğlu’nun bir daha kendisine dönmediğini anlattı…

Yani dedi-kodularla başbaşa bıraktı CHP ve İnce’yi…

Bir lider. Kendi partisinin üyesini savunmakla yükümlüdür. Hele hele bunun adı Muharem İnce ise zorunlu ve sorumludur..

Muharrem İnce soruyor, “Sizden rica ettim… Birlikte kamuoyuna açıklama yapalım dedim… Parti içinde kurulan kumpasları tartışalım dedim… Ama bugüne kadar aranmadım NEDEN”

Evet.. Neden?  Duyduğunuzu söylüyorsunuz, bildiğinizi söylüyorsunuz ama ne duyduğunuzu, ne bildiğinizi söylemediğiniz gibi bir lider sorumluluğuyla bildiğinizi kamuoyuna ya da muhatabına açıklamıyorsunuz.

Hiç kimse kusura bakmasın Muharrem İnce sonuna kadar haklı..

SÖZCÜ HAKLI

Aşağıdaki yazı Sözcü Gazetesi Genel Yayın Metin Yılmaz tarafından kamuoyuna açıklanmıştır. Açıklamayı okuduk. Son derece haklı. Bir köşe yazarı, kendi duyumlarını kendi imzasıyla kamuoyuna yansıtır. Okuyucunun eleştiri ya da takdiri yazıyı kaleme alana yöneliktir. Gazeteler yazarlarının kaleme aldığı hiçbir yazıya müdahale etmez. Etmemelidir. Yazarlar özgürdür.

Rahmi Turan gibi gerçekten bugüne kadar hiçbir şaibeye adı karışmamış bir gazeteci hata yapmıştır. Hata büyüktür. Belki içinde bulunduğu rahatsızlık ya da çok yakından tanıdığı ve inandığı birinin sözlerini araştırma fırsatı bulamamıştır. Ancak bu da affedilir değildir. Rahmi Turan bunun bedelini gelen tepkilerle ödemiş, yılların saygınlığına gölge düşürmüş olabilir. Ancak, o hata gazetenin ya da yazarların tümüne mal edilemez. Kaldı ki, Rahmi Turan, yaptığı hatayı görmüş ve özür dilemek durumunda kalmıştır. O nedenle aşağıdaki açıklamayı son derece doğru buluyoruz. Okurların da olaya böyle bakmalarını ve SÖZCÜ’yü mahkum etmemelerini diliyoruz.

İŞTE O YAZI;

 Türkiye, SÖZCÜ yazarı Rahmi Turan’ın “Tokmak” adlı köşesinde kaleme aldığı kulisle çalkalanıyor.

Bu yazı yüzünden, SÖZCÜ Gazetesi’ni hedefe koymak, karalamak isteyenler oldu.

Bu çevreler bilsin ki…

SÖZCÜ Gazetesi, çıktığı ilk günden beri yayın ilkeleri gereği, köşe yazarlarına müdahale etmiyor.

Onları, yazılarında özgür bırakıyor. Asla sansürlemiyor.

Çünkü, savundukları düşünceler, verdikleri bilgiler, kendi köşelerinde kalmak şartıyla sadece onları bağlar. Sorumluluk, onlarındır…

Rahmi Turan’ın yazısına da bu yüzden hiçbir müdahalede bulunulmadı, noktasına bile dokunulmadı.

SÖZCÜ’nün özgürlük anlayışı ve demokrasi bunu gerektiriyor.

Zaten Rahmi Turan’ın siyaset kulisi sadece köşesinde kaldı, haber olarak sayfalarımızda yer almadı.

SÖZCÜ, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da belgeli, kanıta dayalı habercilik yapmaya devam edecek. Demokratik, laik hukuk devleti anlayışına uygun çizgisinden ayrılmayacak. Bu ilkelerinden asla ödün vermeyecek.

Metin YILMAZ 
SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Röportaj

    Sağlık

    Spor